Özel Operasyon Köpekleri - Göktan Eker http://www.goktaneker.com Polis ve Askeri Köpek Eğitim Uzmanı - K9 Trainer Göktan Eker's Blog Thu, 24 Mar 2022 13:52:46 +0000 en-US hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.1 Ülkemizde Polis Köpeklerinin Rolü, Bir Model Yaklaşımı “Asayiş-Devriye Köpekleri” http://www.goktaneker.com/2022/03/24/ulkemizde-polis-kopeklerinin-rolu-bir-model-yaklasimi-asayis-devriye-kopekleri/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=ulkemizde-polis-kopeklerinin-rolu-bir-model-yaklasimi-asayis-devriye-kopekleri Thu, 24 Mar 2022 11:48:18 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3547 Prof. Dr. Emine Ümran BOZKURT*, Anatomi Ana Bilim Dalı, Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi 2012 Polis ve Askeri Görev Köpekleri Eğitim Uzmanı Göktan EKER***, K9 Güvenlik Uzman Köpek Eğitmeni Esim ŞENTÜRK**,[...]

The post Ülkemizde Polis Köpeklerinin Rolü, Bir Model Yaklaşımı “Asayiş-Devriye Köpekleri” first appeared on Göktan Eker.

]]>

Prof. Dr. Emine Ümran BOZKURT*, Anatomi Ana Bilim Dalı, Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi 2012

Polis ve Askeri Görev Köpekleri Eğitim Uzmanı Göktan EKER***, K9 Güvenlik

Uzman Köpek Eğitmeni Esim ŞENTÜRK**, Emniyet Amiri, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü KEM Büro Amiri

Özet

Dünyada köpekler üzerine yazılmış birçok eser olmasına rağmen, ülkemizde belirtilen konuya ilişkin daha sınırlı sayıda doküman bulunmakta ve maalesef köpekli polis birimlerinin sorunlarına ışık tutabilecek nitelikte bir belgeye ulaşmak çok daha güç olmaktadır.

Biz, hem köpekli polis birimlerinin genel yapılarını inceleyerek hem de Türkiye’de bu alanda yer alan kurumların eksikliklerini gözler önüne sererek ileride nelerin nasıl yapılması gerektiği konularına daha yakından bakmaya çalışacağız. Böylece, köpekli (özellikle asayiş-devriye) polis birimlerinde görev yapan personel ile köpeklerinin sorunlarına ve bu sorunların çözüm arayışlarına katkı sağlayacağız. Amacımız, bu sektörde veya kurumlarda çalışanları eleştirmek değil, aksine birlikte daha iyiye nasıl ulaşabileceğimizi gözler önüne sermeye çalışmaktır.  

Asayiş-devriye köpeklerinin kapasitelerinin daha üst noktalara çıkartılması sayesinde; gece devriyesine çıkan polisler başta olmak üzere, tüm teşkilat birimlerinin bahsi geçen köpek ve idarecilerinden maksimum fayda sağlayacakları değerlendirilmektedir. Böylece, hem bizler hem de toplumun geneli yerine getirilen hizmetin kalitesinden çok daha fazla bir memnuniyet duyacak ve köpekli polis birimlerinin gelecekte ki rolünü tartışmaya başlayacaktır.

Anahtar Kelimeler

Köpek, Asayiş-Devriye, Türkiye Modeli, Yasal Düzenlemeler.

Summary

Although there are many written documents on dogs in other parts of the world, unfortunately it is so much difficult to find something that could highlight problems of police dog units and there is very limited information on that in our country.

We are going to look into the things much deeply in order to find out what should be done, in which way, in the future while both putting forward the shortages of the institutions in the said field and investigating structures of the police dog units in Turkey. 

Thus, we will be providing support to the problems and their solutions for police service dogs (especially patrol dogs) and handlers in K9 units. Our aim is not to criticize people who are working for those institutions or in the market; conversely it is to show how we could achieve a better success.

It is considered that all police departments will take the maximum advantage of the said units, night patrols in the first place, while pushing the limits of patrol dogs to the higher grounds. 

Eventually, both we and rest of the community would be much more grateful for the service done and will start to discuss the future role of police service dogs.

Key words: Dog, Patrol, Turkish model, Legal updates.               

Köpeklerin İnsanlık Tarihinde ki Yeri ve Önemi

Köpeklerin (Canis lupus familiaris) tarihi insanlar açısından avlanma, sürü gütme, korunma ihtiyaçlarına, köpekler açısından ise gıdaya kolay ulaşma, insan tarafından korunma ve barındırılma ihtiyaçlarına dayalı bir işbirliğinin tarihidir. Bu işbirliğinin kökenlerini ve tarihsel gelişimini ortaya koymak amacıyla arkeolojik kazılarda ortaya çıkan fosil kalıntılar üzerinde araştırmalar yapıldığı gibi yine bu fosil kalıntılardan elde edilen mitokondri DNA’sının izolasyonu (elde edilmesi) ve identifikasyonu (tanımlanması) çalışmaları da yoğunluk kazanmıştır (Avise, J. C. 1986; ).

Her ne kadar 100000 yıl öncesine ait mitokondri DNA’larından elde edilen bulgular kurt ve köpeğin iki farklı tür olduğunu gösterse de (Hirs, K. Kris, 2012) Köpeğin (Canis familiaris), Gri Kurdun  (Canis lupus) evcilleştirilmesinden köken aldığı yönündeki kanı çok yaygındır. Ancak davranış, morfoloji, moleküler ve fosillerden elde edilen bulgulara dayalı araştırmalarda köpeğin kurttan değil vahşi başka bir etobur türünden köken almış olabileceğine dair iddialar da ortaya atılmıştır (Janice Koler-Matznick, 2002). 

Kurtlar ile karşılaştırıldığında yetişkin evcil köpekler daha kısa burun uzunluklarına, kalkık alına, daha geniş damağa ve kafatasına, ayrıca daha küçük dişler gibi önemli anatomik farklılıklara sahiptir (Hildebrand1954; Clutton-Brock, Corbet & Hills 1976; Olsen 1985; Wayne 1986; Hemmer 1990; Morey 1990).

Evcil köpeğin kökenine ilişkin çalışmalarda ortaya atılan bu farklı iddialar yanında evcilleştirmenin tarihine ilişkin de farklı görüşler ileri süren araştırmalar mevcuttur. Evcil köpeğin 16000 yıl kadar önce Güneydoğu Asya’da bir kurt haplotipi olan Gri Kurt’tan kökenini aldığı (Boyko ve ark., 2010), daha sonra Doğu Asya, Orta Doğu, İskandinavya ve muhtemelen Kuzey Amerika’da melez türlere rastlandığını bildiren genetik bulgular bulunmaktadır. 

Ancak, Güneydoğu Asya’da bulunan fosil kalıntılardan elde edilen mitokondri DNA’sının kurt mu yoksa köpek mi kaynaklı olduğunun ayırt edilememiş olması evcilleştirmenin tarihi ile ilgili bir soru işareti doğurmaktadır (Klütsch, C FC, Savolainen, Peter, 2011).  VonHoldt et al., 2010 Köpeklerin Orta Doğu’da bulunan Gri Kurt’tan türeyen kurt haplotiplerden genlere sahip olduğunu belirtmiştir.

Bu tartışmalar sürerken insan-köpek işbirliğinin alanları genişlemiş ve branşlaşmış, birey, alan ve toplum koruma ihtiyaçlarında da insanoğlu köpekten yararlanır duruma gelmiştir. Eski Mısır papirüslerinden anlaşılan odur ki, köpekler kanun koruyucu olarak binlerce yıldır insanlığın hizmetindedir. Eski Yunan ve Perslere ait resimlerde, dikenli tasma takarken görülen köpeklerin düşman süvarilerine öncü saldırı için eğitildiklerine rivayet edilmektedir. (Taking a Bite Out of Crime, Man’s Best Friend, K. Wallentine)

Osmanlı İmparatorluğu döneminde, köpeklerden çok büyük fayda sağlandığı ve savaş meydanlarında Samsuncuların (samson İngilizce güçlü anlamına gelmektedir) ve köpeklerinin hatırı sayılır hizmetler ifa ettikleri, zağarcı ve turnacılar gibi diğer görevlilerin de av köpekleri ile avlanarak askerlere yiyecek sağladıkları bilinmektedir. (Suç Koklayan Burunlar, sayfa 6)

Ayrıca, benzer kanıtlara ve bulgulara yüzyılın başlarında da rastlanılmış, köpeklerden faydalanma yol ve yöntemleri konusunda yapılan bu çalışmalar günümüze aktarılmıştır. 1913 yılında ülkemize getirilen bir köpek ile sağladığı hizmetleri anlatan bir mecmua yazısında, adı geçen köpeğin insanı bıraktığı izlerden takip edebildiği ve 1930 yılına ait bir ulusal gazetenin kupüründen, ülkemize Almanya’dan getirilen bir polis köpeğinin sağlamış olduğu faydalardan bahsedilmektedir. (Suç Koklayan Burunlar, sayfa 10-11

Ancak, modern anlamda polis görev köpeklerinden faydalanılmasına 1800 yılların ortalarından itibaren Avrupa’da başlanarak bu süreç günümüze kadar uzanmıştır. (Polis Köpeklerinin Sıcak Çarpmasından Kaynaklı Ölümleri, E. Şentürk) Sadece Kuzey Amerika’da yaklaşık 7000 köpekli polis bulunmakta ve uyuşturucuyla mücadeleden tutunda, toplumsal olaylara kadar birçok farklı alanda üzerlerine düşen görevleri yerine getirmektedir. (Taking a Bite Out of Crime, Man’s Best Friend, K. Wallentine

Modern Anlamda Polis Köpeklerinin Durumu ve Sorunları

Bu konuda çok fazla bir çalışma yapmaya gerek kalmadan; hemen hemen tüm ülkeler için birinci derece ortak sorunun, polis köpekleri için sağlanan bütçenin yetersizliği olduğu söylenebilir (Administrating a K9 Unit, R.S. Eden). İster Amerika, isterse Avrupa olsun bütün polis teşkilatları kısılan harcamalar ile köpekli polis birimlerinin ihtiyaçları arasında sıkışıp kalmaktadırlar.

Birçok kurumu vurmadan önce benzer kesintiler köpekli polis birimlerini etkisi altına almakta (Vendor vs Agency Training, K9 Officers Manual, R.S. Eden) ve maalesef çok ciddi problemlere yol açmaktadır. Seçilen personel ve köpeklerin eğitilmeleri gibi son derece elzem konularda bile köpekli polis birimleri bütçe açıkları bahane edilerek göz ardı edilmekte, bazen de bu eğitimleri kendi imkânları ile karşılamaları gibi durumlarla karşı karşıya kalmaktadırlar.

Tabi bu, her polis teşkilatı aynı şekilde davranıyor ve görev köpeklerini ihmal ediyor veya onları gerektiği gibi ikmal etmiyor anlamına gelmemelidir. Ama şu bir gerçektir ki; köpekli polis birimleri yaptıkları hizmetin karşılığı olan maddi-manevi desteği görememekte ve zaman zaman ihmal edilmektedirler. Kuzey Amerika’da ki bir polis teşkilatında görev yapmakta olan köpek idarecisinin, sıcak geçen yaz günlerinden haseple almak istediği klimalı hizmet otosu talebinin ret edilmesi buna çok yerinde bir örnek olacaktır. (Administrating a K9 Unit, R.S. Eden) Burada yönetimin rolü ve yönetme becerisi konusuna girmeden geçmenin çok doğru olmayacağını düşünmekteyiz.

Yapılan inceleme ve mülakatlarda, dünya genelinde ki en önemli ikinci köpekli polis sıkıntısının idareci seçiminde yaşanan ve yaşatılan güçlükler olması oldukça manidardır. Hem personelin motivasyonu hem de köpeklerin ve kaynakların doğru kullanımı anlamında büyük bir ikilem ile karşı karşıya kalınmaktadır. Köpekler konusunda hiçbir tecrübesi olmayan polis amiri ya da müdürünün katkısı olmadığı gibi, süreklilik arz eden böyle bir konuda katacağı bir değer de bulunmamaktadır. 

Üçüncü en önemli sorun yasal mevzuat ya da karşı davalar olarak karşımıza çıkmakta ve son yıllarda özellikle kıta Amerika’sında büyük sorunlara yol açmaktadır. Çeşitli bahaneler veya aşırı güç kullanımına maruz kaldıklar gerekçesiyle birçok davacı polis birimleri aleyhine dava açmışlardır.  Davaların büyük bir çoğunluğu köpek ısırmaları neticesinde meydana gelen olaylardan oluşmakta ve özellikle bul ve ısır sisteminin anayasaya aykırılığı gibi konularla köpekli polis birimleri zan altında bırakılmaktadır. (Taking a Bite Out of Crime, Find & Bite versus Find & Bark, K. Wallentine)

Ülkemizde Polis Köpeklerinin Durumu ve Yaşadıkları Sorunlar 

1980’li yılların sonundan itibaren ülkemizde de çağımızın polislik anlayışı bağlamında köpekli polis hizmetlerinden faydalanılmaya başlanmış ve 1997 yılında kurulan Köpek Eğitim Merkezi Şube Müdürlüğü’nün de katkıları ile programlı bir çalışma ortamı sağlanmıştır.

Ancak, her ne kadar narkotik ve bomba köpekleri eğitimi ve görevleri alanında yeterli başarı elde edilmiş olsa da, asayiş-devriye, canlı insan arama ve özel operasyon köpeklerinin eğitimi ve standarda kavuşturulması konusunda ciddi bir başarı maalesef sağlanamamıştır. Bu durumda, genel manada yerine getirilen hizmetin kalitesi ve arzulanan başarının yakalanması konusunda ülkemizi diğer modern devletlerin gerisinde bırakmıştır.

Ayrıca, mevcut yasalar ve mevzuatımız köpekli polis birimlerinde çalışan personeli koruyamamakta ve uzun vadeli planlar yapmakta büyük güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Bir polis memurunun köpekli polis birimlerinden en büyük beklentisi, orada sürekli çalışma ve görev fırsatı elde etmekten başka bir şey değildir. Fakat ülkemiz şartlarında bu kesinlikle mümkün olmamakta ve bir asayiş devriye köpeği idarecisi birkaç yıldan daha fazla belirtilen görevde kalamamaktadır. Üç yıl süren bir Çevik Kuvvet macerası ve akabinde ki şark görevi hem personelin hem de köpeklerin psikolojisini bozmaktan başka bir katkı sağlamamaktadır.

Yasal olarak nasıl ve ne şekilde çalıştırılmaları konusunda arzulanan düzey ve başarıya ulaşamayan asayiş-devriye köpekleri bunun en somut kanıtıdır. Bazen Çevik Kuvvet bazen de Önleyici Hizmetler Şube Müdürlükleri’nde görevlendirilen bu personel ile köpekleri, görev anlamında istenilen düzeye bir türlü gelememişlerdir. Uzun yıllardır kıta Avrupa’sında var olan birçok eğitim metodu ve görev düzeni bizde henüz gerçekleşememiş ve pek de yakın bir zamanda gerçekleşecekmiş gibi görünmemektedir.

Türkiye’de Polis Asayiş-Devriye Köpekleri Sorunları ve Çözüm Önerileri

  1. Maddi kaynak temini

Köpekli polis birimlerinin faaliyete geçirilmesinin ucuz olmadığı kesindir. (K9 Units in Small Departments, D. E. Anderson) Günümüzün modern polislik yaklaşımında işe uygun insan kaynakları teminin önem arz ettiği ve buna paralel olarak görev yapmaya uygun köpeklerin tespitini, iaşelerini, ibatelerini sağlama ve göreve sevk edilmeleri bağlamında yapılan harcamaların genel bir değerlendirilmesine bakıldığında; yuvarlak bir hesapla yıllık her bir köpeğin devlete maliyetinin 25 bin ila 30 bin TL arasında olduğu ve konunun titizlikle incelenmesinin gerekliliği açıkça görülmektedir. 

Birlikte görev yaptığı polis memurunun maaşı, barındığı binanın yapımı ve işletim (ısınma ve elektrik gibi) giderleri, mama (kilosu 10 liradan aşağı olmamakta), görev taşıtı ve yakıtı ile bu araca ait diğer masraflar oldukça büyük bir külfet tutmaktadır. Bir de bunlara eğitim ve bakım için gerekenler eklenince bu masraflar daha da artmaktadır.

Hepimizin ödediği vergiler ile elde edilen devlet bütçesinin, sayıları yüzlerle ifade olunan polis köpeklerine harcanması belki bir kesim insanımızı rahatsız edecektir. Ancak, poliste kullanılan görev köpeklerinin çocuklarımızı zehirlemeye çalışan uyuşturucu tacirleri başta olmak üzere, Ankara’da kapalı otoparka bomba yüklü araçla eylem yapmaya çalışan terör örgütü mensupları gibi topluma zararlı olanları engellemede polis birimlerine çok büyük faydaları olduğu düşünüldüğünde harcanan paranın bir öneminin olmadığı görülecektir.

Fakat devlete olan yükün azaltılması anlamında yapılması gerekenler olduğu da aşikârdır, bunlar sosyal fonların işletilmesinden tutun, hizmet satışının farklı türleri bile olabilir. Biz, Amerika Birleşik Devletleri’nden daha mı zengin bir ülkeyiz ki polis köpeklerinin masraf ve harcamaları için sadece ulusal bütçe imkânlarını kullanıyoruz? Sorulması gereken belki de ilk soru budur.

Eğitim ve yarışmalar için spor kulübü, köpek temini, iaşe-ibate ve taşıma için fonlar      

Bilimsel olarak ilerlemenin birinci şartı uzmanlık alanında ki becerilerin artırılması ya da başka bir deyişle eğitimin sürekliliğinin sağlanmasıdır. Köpekli polis birimleri de eğitimin şart olduğu ve devamlılık gerektirdiği alanların başında gelmektedir. Eğitimlerin belli bir düzen içerisinde ve temel eğitimler sonrası tekrar programlarından da faydalanılarak yapılıyor olması, köpek eğitimini pahalı organizasyonlar içine sokmakta ve polis birimlerini bu alanda daha farklı arayışlar içerisine girmeye zorlamaktadır. (A Review on Usage of Police Dogs in Crime Prevention and Forensics, S. Ş. Özcan) 

Ülkemizde Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı KEM Şube Müdürlüğü’nün yürütmekte olduğu eğitim programlarına her yıl onlarca personel katılmakta ve belirtilen bu kursların birçoğu haftalarca sürmektedir. (KOM Rapor 2002) Takdir edersiniz ki bir polis memurunun adı geçen eğitimlerden birine katılarak haftalarca evinden uzakta ve devletten harcırah alarak bunu yapması EGM bütçesine büyük ölçüde külfetten başka bir şey getirmemektedir.

Hâlbuki her türlü eğitim programı yerinden eğitim programları (on-site training) ya da hizmet içi eğitimler (in-service training) gibi farklı konseptlerden faydalanılarak yapılıyor olsa daha az bir bütçe ile daha çok hizmet elde edilmiş olacaktır. Böylece hem para hem de zamandan tasarruf edilecektir. Özellikle de köpekli polis birimlerinde görev yapmakta olan personeli, köpekli sporlar ve eğitim standartları konusunda belirleyici bir rol oynayacak olan “köpekli sporlar ve aktiviteler kulüpleri” kurma/üye olmaya (mevzuata uymak koşulu ile) teşvik etmek sureti ile hizmetlerin giderlerini azaltma yolu açılacaktır.

Aidat toplama yolu ile tüm köpekli personelden elde edilecek olan gelirler yine bu kişiler ve köpeklerinin eğitim ve müsabakaları için kullanılarak, devlete ekonomik olarak katkı sağlanmış olacaktır. Ayrıca, düzenlenecek olan eğitim seminerleri ve gösteriler sayesinde katılım payı olarak toplanacak olan fonlar sayesinde köpekli birimlerin ihtiyaçları için çok büyük bir kaynak elde edilmiş olacaktır.

  1. Görev süreleri

Köpekli birimlerde görev yapmakta olan personelin görev süreleri anlamında diğer meslek mensuplarından hiçbir farkları bulunmamaktadır. Ama diğer gelişmiş ülkelerde bu görevi ifa eden personelin köpekleriyle geçirdikleri zaman ve göreve geliş-gidişleri bile saat saat hesap edilerek gerekli düzenlemeler yapılmaktadır (Police Service Dogs, T. Fleck).

Ancak, ülkemizde bırakın boş zaman ayarlamalarını eğitim almış personelin görev süreleri ya da şark atamaları dahi çok büyük bir problem haline gelmektedir. Yıllarca birbirleriyle görev yapmış bir köpek ile idarecisinin ayrılmasında hiçbir problem görülmemekte, belki umursamazlıkla belki de iş bilmezlikle bu sürece dolaylı olarak destek verilmektedir. 

Kabaca bir hesapla, bir köpek ile idarecisinin 3 yıl (Çevik Kuvvet görev süresi) birlikte ifa ettikleri hizmetin karşılığı 100000 TL civarındadır. Ortalama 9 yıl hizmet veren bir asayiş devriye köpeği toplamda 3 idareci değiştirdiğinde, bu masraflara bir de eğitim (hem köpek hem de personel için) eklenmekte ve maalesef yine devletimiz zarara uğramaktadır.

Eğer köpeği tek bir idareci eğitmiş ve göreve sevk etmiş olsa; psikolojik olarak bu köpek ve personelin sağladığı ortaklık ve masraflarda oluşacak kesinti ile birleşince daha kaliteli ve sürekli bir hizmetin oluşmasına zemin hazırlanmış olacaktır. Avrupa’da görev yapan bir köpekli personelin bizlerden daha tecrübeli ve başarılı olmasının yegâne sırrı budur.

En az 15 (on beş) yıl köpekli bir birimde görev yapan polis memuru kendisinden sonra gelecek olan meslektaşlarına kurumsal hafıza görevi görecek ve onların istenilen düzeye gelmelerinde çok büyük bir rol oynayacaktır. Unutulmamalıdır ki; devlet kalıcıdır ve onun verdiği kararlar devamlılık arz etmeden başarıya ulaşılması pek mümkün olmamaktadır.        

  1. Köpek eğitiminde merkeziyetçilik ve yerinden yönetim (decentralization)

Ülkemizde ki köpekli polis birimlerinde görülen bir diğer önemli sorun ise eğitimin tek bir merkezden verilmesidir. Asayiş-devriye köpekleri için kısmen ortadan kaldırılan bu sorun nedeni ile birçok kurum hem maddi hem de manevi olarak zarar görmekte, ayrıca personel anlamında istenilen kaliteye bir türlü ulaşılamamaktadır.

Türkiye’de ki polis köpeklerinin kaderi sadece bir merkezde toplanan bir avuç eğitmenin ellerine bırakılmakta, tüm iller adı geçen kişilerin verdikleri kararları uygulamak zorunda bırakılmakta ve kendisini kanıtlama fırsatı dahi bulamadan birçok taze beyin şark illerine atanarak köpekli polis birimlerinden çıkartılmaktadır. Hâlbuki köpek eğitimi konusunda ortaya konulan ortak standartlar doğrultusunda, ilerici bir görüş ve tatlı-sert bir rekabet yöntemi ile yetiştirilen köpekler ve personelin görev kalitelerinin çok daha yüksek olacağı aşikârdır. KEM Şube Müdürlüğü’nün günümüz şartlarına uyum sağlamada zorlandığı ve bağlı olduğu başkanlık dışında ki birimlerin sorunlarına eşit mesafede ilgi gösteremediği herkesin malumudur.

Finlandiya örneğinde olduğu gibi Polis Akademisi’ne (email paylaşımından alınmıştır) veya Macaristan örneğinde olduğu gibi Personel Dairesi Başkanlığı’na bağlı Dunakeszi’de ki eğitim merkezine (email paylaşımı) ya da Danimarka’da olduğu gibi doğrudan Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı olan bir merkez biriminin (email paylaşımından alınmıştır) tüm alanlara ve görevlere eşit mesafede olacağı tartışılmaz bir gerçekliktir. Hem eşit hem de tarafsız olan bir kurumun başarısının diğer kurumların verecekleri destek düşünüldüğünde oldukça üst basamaklara çıkacağı oldukça açıktır.

Genel merkezde bunlar olurken, bu duruma paralel bir durumun taşrada bulunan iller ve görev yapan köpekler ve idareci personel için olmaması kaçınılmazdır. Modern polislik ile hizmet kalitesinin yükseltilmesi amacıyla bu köpekli polis birimlerinin de doğrudan ilde ki en yüksek rütbede ki polis birimi yani Makama doğrudan bağlı olması hizmetin sürekliliği ve kalitenin devamlı kılınması açısından son derece önemli bir adım olacaktır.

Böylece, illerde atandıkları birimlerinde köpekli görev yapmaktan başka her türlü amaç için görevlendirilen detektör köpek idarecileri de büyük ölçüde rahatlayacak, kendilerinin asli vazifesi olan görevlere geri dönecek ve başta uyuşturucu ve silah ticareti olmak üzere birçok alanda daha etkin bir şekilde suçla mücadele edilmiş olacaktır. Ayrıca, bu küçük ama etkili köpekli polis birimlerinde görev yapan personel de gerekli alt yapı çalışmaları sayesinde kendilerinden sonra gelen personeli eğiterek devleti büyük bir yükten kurtarmış olacaklardır. (Kosovo Police SPU K9 Unit) Böylece, KEM Şube Müdürlüğü asli vazifesi olan köpekli eğitimin kalitesinin yükseltilmesi ve ülkemizin temsil edilmesi görevine geri dönecektir.

Sonuç

Yukarıda bahsi geçen örnekleri ve çözüm önerilerini çoğaltmak mümkündür. Ancak, bir husus vardır ki-önemli olan onları artırmak değil-bir şeyleri değiştirme arzudur. Avrupa ve Amerika’da yapılan araştırmalar değişimin gerçekleştirilmesinin (change management) çok zor bir eylem olduğu konusunda hem fikirdir. Gerek kalıplaşmış bazı düşünce modellerinin değiştirilmesinde yaşanması muhtemel sorunlar, gerekse de derine işlemiş bir takım hataların görünmez oluşu gibi nedenlerle benzer problemlerin bugüne kadar ötelendiği anlaşılmaktadır. Ancak, bir noktadan başlamak ve bahsi geçen sorunlara bir çözüm yolu arayışına girmek zorunluluğu hâsıl olmuştur.

Çağlar boyunca Osmanlı İmparatorluğu da dâhil birçok devlet tarafından kullanılmış olan görev köpeklerinin etkin ve verimli bir şekilde kullanılması her şeyden önce vicdani bir sorumluluktur. Varoluş nedenleri bizlere yardımcı olmaktan başka bir şey olmayan köpeklerin faydalı olacakları alanlarda ve modern çağın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kullanılması, hem bizlerin hem de onların hizmet kalitesine çok olumlu yansımalar yapacaktır. Böylece, maddi açıdan külfet getirmek yerine bizlere daha büyük bir destek kaynağı olacaklar ve öncelikle asayiş hizmetleri olmak üzere daha etkin ve verimli bir şekilde kullanılacaklardır. Ülkemizin ihtiyaçlarına cevap verebilecek olan böylesine etkili polis birimlerinin varlığının tartışılması yerine, daha etkin bir şekilde nasıl kullanılacaklarının tekrar gözden geçirilmesi gereklidir. 

Amerika’da kullanılan “bul ve ısır” konsepti yerine (An Examination of Police Canine Use of Force In the state of Florida, C. Mesloh), daha az zarar veren ve ülkemiz koşullarına çok daha uygun olan “bul ve havla” kavramının kullanılması benimsenmeli, eğitimlerde kullanılan malzemenin büyük bir bölümü ve eğitim anlayışı hali hazırda ülkemizde ki sivil kurumlarda kullanılan yetiştirme modellerine yakınlaştırılmalıdır. Aslına bakılırsa, Asayiş-Devriye Köpekleri yetiştirilmesi ve görevlendirilmesi konusunda köklü bir değişime gidilmeli ve köpeklerde mücadelenin (aggressiveness) ön planda olduğu bir eğitimin yerine, detektör köpeklerde de kullanılan avlanma (hunting) ve avı ağzında tutmanın (prey) olduğu bir model benimsenmelidir. Ancak bu şekilde daha dengeli polis köpekleri yetiştirilebilir ve yetiştirilen köpeklerin suçlulukla mücadelede çok daha etkin biçimde kullanılması sağlanmış olur. (Kötü Adam Semineri, G. Eker, İstanbul 2012

Böylece polis asayiş-devriye köpeklerinden, sadece toplumsal olaylarda müdahalede yarar sağlamaktan ziyade, asayişe müessir diğer olaylarda ve devriye hizmetlerinde de destek unsuru olarak kendilerinden saha hizmetlerinde fayda elde edilmiş olacaktır. Gerektiğinde bir ağızlık (özel olarak bu amaç için üretilmiş olmalı) takmak sureti ile herhangi bir zarara yol açmadan suçlular etkisiz hale getirilebilecektir. (Agitation Muzzle in Police Dog Training, B. Amm)  

Ayrıca unutulmamalıdır ki; görev köpeklerinin, suçlular üzerinde çok büyük psikolojik etkisi bulunmaktadır. Sahibini ve diğer polisleri korumada son derece etkilidirler ve kazara suçluların eline geçseler bile polise karşı kullanılmayan tek silahtırlar. Polis ile halkın arasında işbirliği ve sempatinin gelişmesine yardımcı olurlar. Polisin kullandığı diğer unsurlar arasında görevi iptal edilebilen tek silah belki de odur. Bir alanın aranması sırasında onlarca insanın yapacağı işi bir görev köpeği tek başına yapabilmektedir. (Police Service Dogs – Assest or Liability? T. Fleck) Yapılan benzer bir araştırmada köpekli timlerin saklanan kişileri bulmada diğer insanlı arama ekiplerine oranla %93’e % 59’luk bir oranda başarılı olduklarını göstermiştir. (A Study of Police Canine Search Teams, M. Wolfe)      

Yukarıda bahsi geçen nedenlerden dolayı, ülkemizin polis köpeklerini çok daha etkili bir şekilde kullanması ve her konuda olduğu gibi bu hususta da ileri medeniyetler seviyesine çıkmak için gerekenleri bir an evvel yapması gerekmektedir. Bunun sağlanabilmesi maksadı ile tüm kurumlar ortak ve koordineli bir şekilde çalışmak zorundadır. Ancak bu şekilde bahsi geçen sorunların çözümü mümkün olabilecek ve köpekli polis birimlerinde görev yapan polis memurları ve köpeklerinin daha uygun koşullarda görev yapmalarına olanak sağlanacaktır.

Kaynakça

Suç Koklayan Burunlar, Polis Görev Köpekleri, EGM KOM Daire Başkanlığı, 2012:6

http://www.policek9.com/html/wallen1.html, Taking a Bite Out of Crime – Risk Management for Police Canine Programs, Ken Wallentine, Judge & Advocate (e.t. 25/09/2012)

Polis Bilimleri Dergisi Cilt: 9 (1-4), A Review of the Usage of Police Dogs in Crime Prevention and Forensics, 2007 ss. 21-44, S. Şebnem Özcan

Emniyet Genel Müdürlüğü, KOM Daire Başkanlığı Raporu, 2002

Polis Köpeklerinin Sıcak Çarpmasından Kaynaklı Ölümleri, Bitlis Akademik Dergisi, Ocak 2011 Sayı: 4, Sayfa: 65,  Esim Şentürk, Uzman Köpek Eğitmeni

http://www.policek9.com/html/k9admin.html, Administrating a K9 Unit, R.S. Eden (e.t. 15/06/2012)

http://www.policek9.com/html/vendoragency.html, Administration Considerations – Vendor vs. Agency Training, K9 Officers Manual, R.S. Eden (e.t. 15/06/2012)

http://www.policek9.com/Fleck/Forum%20Article.pdf, Police Service Dogs – Assest or Liability? Terry Fleck, Deputy Sheriff II (e.t. 26/10/2012)

http://www.uspcak9.com/pdf/k9UnitsInSmallDepartments.pdf, K9 Units in Small Departments: Overcoming Budget Constraints for Forming and Maintaining the Unit, David Eric Anderson (e.t. 26/10/2012)

http://www.uspcak9.com/training/florida_study.pdf, An Examination of Police Canine Use of Force In the state of Florida, Charles Mesloh (e.t. 26/10/2012) 

Asayiş-devriye Köpeklerinde Taktik Müdahale Yöntemleri ve Kötü Adam Egzersizleri-Başlangıç Düzeyi konulu seminer, Göktan Eker, Uzman Köpek Eğitmeni, K9 Güvenlik

http://www.policek9.com/html/articles.html, Agitation Muzzle in Police Dog Training, Brian Amm (e.t. 26/10/2012)

http://www.uspcak9.com/training/WolfeBuildingStudy.pdf, A Study of Police Canine Search Teams, Marie Wolfe (e.t. 26/10/2012)

Ilkka Hormila, k9.ilkka@gmail.com, Sunday February 19, 2012 10:05 PM (email paylaşımı)

Ibolya Gáti, bmw8series@gmail.com, Wednesday October 31, 2012 2:49 PM (email paylaşımı)

Michael Friisholm, MFR005@politi.dk, Tuesday, October 30, 2012 2:22 PM (email paylaşımı)

Avise, J.C. 1986. Mitochondrial DNA and the evolutionary genetics of higher animals. Phil. Trans. Roy. Soc. Lond. B 312:325-342 

http://archaeology.about.com/od/domestications/qt/dogs.htm by K. Kris Hirst Dog History

How were Dogs Domesticated? Erişim tarihi: 26.10 2012

Janice Koler-Matznick 2002, The Origin of the Dog Revisited Anthrozoös 15(2): 98 – 118

Hildebrand, M. 1954. Comparative morphology of the body skeleton in recent canidae,

University of California Press, Berkeley

Clutton-Brock, J., G. B. Corbet and M. Hills 1976, A review of the family Canidae with

a classification by numerical methods, Bulletin British Museum (Natural History)

Zoology 29: 117 B 119

Olsen, S. J. 1985. Origins of the domestic dog: the fossil record, Univ. of Arizona Press,

Tucson, USA

Wayne, R. K. 1986, Cranial morphology of domestic and wild canids: the influence of

development on morphological change, Journal of Morphology 187: 301 – 319

Hemmer, H. 1990, Domestication: the decline of environmental appreciation, Cambridge

Univ. Press., NY

Morey, D. F. 1990, Cranial allometry and the evolution of the domestic dog, Ph. D.

Thesis, University of Tennessee, Knoxville, USA

Boyko ve ark., 2010 A genome-wide perspective on the evolutionary history of enigmatic wolf-like canids Genome Res. 2011 21: 1294-1305

Klütsch, C. F. and Savolainen, P. 2011, Geographical Origin of the Domestic Dog, eLS.

Published Online: 15 APR 2011    Online ISBN: 9780470015902       DOI: 10.1002/9780470015902.a0022867

The post Ülkemizde Polis Köpeklerinin Rolü, Bir Model Yaklaşımı “Asayiş-Devriye Köpekleri” first appeared on Göktan Eker.

]]>
Koruma Devriye Köpeklerinde “Ölü Av-Dead Pray” Egzersizleri Önemi http://www.goktaneker.com/2013/05/10/koruma-devriye-kopeklerinde-dead-pray-olu-av-egzersizleri-onemi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=koruma-devriye-kopeklerinde-dead-pray-olu-av-egzersizleri-onemi http://www.goktaneker.com/2013/05/10/koruma-devriye-kopeklerinde-dead-pray-olu-av-egzersizleri-onemi/#respond Fri, 10 May 2013 16:47:01 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=800 Polis ve askeri koruma devriye köpekleri eğitiminde hemen hemen tüm dünyada göz ardı edilen bir kötü adam davranışı egzersizi bulunmaktadır. Bu egzersiz gerçek operasyon sırasında çoğu zaman K9 eğitmenleri ve[...]

The post Koruma Devriye Köpeklerinde “Ölü Av-Dead Pray” Egzersizleri Önemi first appeared on Göktan Eker.

]]>
Polis ve askeri koruma devriye köpekleri eğitiminde hemen hemen tüm dünyada göz ardı edilen bir kötü adam davranışı egzersizi bulunmaktadır.

Bu egzersiz gerçek operasyon sırasında çoğu zaman K9 eğitmenleri ve operasyonel  personelin hayatını kurtarmaktadır

dead pray2

Polisin K9’larla yaptığı müdahalelerin çoğunda kavgacı agresif tavırlar sergilenen zanlılar baş rollerde olur. Ancak çok daha profesyonel kaçak veya suçlu profilleri de söz konusu olabilir.  Bu profil özellikle soğukkanlı suç işleyenleri de içerebilir. Bu karakterdeki  suçlular, özellikle saklandıklarında veya polisin müdahalesi esnasında doğru tepki zamanına kadar oldukça sakin durmaktadırlar.

Örneğin elinde silah olduğu halde polisin herhangi bir talimatına uymamakla kalmaz, aynı zamanda da hiç hareket etmez. Ya da kaçıp saklandığı yerlerde kımıldamadan bekler.

Koruma ve devriye köpeklerinin bir çoğu bu tip davranış sergileyen zanlılar veya suçlular için eğitilmemektedirler. K9’lar hareketsiz kalan hedefleri ısırma konusunda yeteri kadar tecrübe sahibi olmazlar. Ancak güvenlik görevlileri için genellikle en ölümcül saldırılar veya tepkiler bu tip ortamlarda ne yapacağı veya nerede olduğu kestirilemeyen kişilerden gelir. Tüm bu sebeplerle koruma devriye köpeklerinin ölü av egzersizleri yapmaları gerekmektedir.

dead pray3

Yani kötü adam olarak tabir edilen kişileri herhangi bir agresif tavır sergilememesine  hatta kımıldamamamasına  rağmen K9’lar  etkili bir şekilde ısırmalıdırlar.

Bu saklanan, küçülerek kapanan ve hedef ufaltan,  üzerlerini örterek gizlenen  zanlılar için de geçerlidir. Köpek, idarecisi tarafından hedefe gönderildiğinde hedefin nasıl davrandığına bakmazsızın  ikinci bir komut gelene kadar ısırmalıdır.

dead pray 4

K9 Koruma Devriye Polis Köpeklerinin bu konuda da etkili ve doğru şekilde eğitilmesi bir çok hayatlar kurtarabilir.

The post Koruma Devriye Köpeklerinde “Ölü Av-Dead Pray” Egzersizleri Önemi first appeared on Göktan Eker.

]]>
http://www.goktaneker.com/2013/05/10/koruma-devriye-kopeklerinde-dead-pray-olu-av-egzersizleri-onemi/feed/ 0
Özel Operasyon Köpekleri http://www.goktaneker.com/2013/04/23/ozel-operasyon-kopekleri/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=ozel-operasyon-kopekleri http://www.goktaneker.com/2013/04/23/ozel-operasyon-kopekleri/#respond Tue, 23 Apr 2013 19:04:09 +0000 http://goktaneker.com/?p=492 K9 Anti Terör Köpekleri Terör veya asayiş operasyonlarında, meydana gelen personel kayıpları, uzmanları daha fazla düşündürmeye başlayınca insanoğlunun en sadık dostları akla gelen ilk yardımcılar oldu. ilk olarak fransız GIGN[...]

The post Özel Operasyon Köpekleri first appeared on Göktan Eker.

]]>
K9 Anti Terör Köpekleri

Terör veya asayiş operasyonlarında, meydana gelen personel kayıpları, uzmanları daha fazla düşündürmeye başlayınca insanoğlunun en sadık dostları akla gelen ilk yardımcılar oldu. ilk olarak fransız GIGN komandalrının kullanmaya başladığı özel operasyon köpekleri , Avrupa’da bazı ülke polis birimlerinde de kullanılır oldu. Ancak özellikle Amerika Birleşik Devletleri’ndeki suçla mücadele tarzı bu ülkede özel operayson köpeklerinin bir anda yayılmasını sağladı.

Nerelerde Kullanılırlar?

Rehine alma, işgal, ve benzeri eylemlerde yapılması gereken operasyonlarda özel eğitimli köpeklerin kullanılmaya başlanması, personel kayıplarında gözle görülür bir azalmaya sebep olunca, bu tip köpeklere  talep konusunda bir patlama yaşandı.

Ülkemizde 2005 yılında  Fransız Özel Kuvvetler’den emekli bir meslektaşım ile Irak’ta birlikte çalıştığımız dönemde başlayan dostluğumuz sonucu hazırladığım bir projeyi zamanın Polis Özel Harekat Daire Başkanı’na sunarak bu köpeklerin kullanılmasının gereğini anlatmaya çalıştım. Zira ne yazık ki  çok ama çok üzücü iki olay sonucu, Terör Şubesi ve Özel Harekat Şubesi’nde görevliler iken operasyon sırasında şehit verdiğimiz iki abim bana bu konuda araştırma yapmam gerektirdiğini hissettirmişti. Ancak sunumda da üzerinde durduğum bir konu daha vardı… Bu da bu tip eğitimlşi köpeklerin günlük adi suçlarla ilgili de kullanılabileceği idi. Zira her gün ülkemizde sokak ortasında rehin alma, silahlı suçluların karıştığı olaylara şahit oluyoruz. Bunların en son örneğinde çok sevdiğim devre arkadaşımı kaybetmenin de üzüntüsünü halen yaşamaktayım.

Eğitim Mantığı

Bu özel eğitimli köpeklere asayiş ve terör eylemlerindeki suçluların hareket biçimleri defalarca, tekrarlarla öğretilmesi ile kullanım alanlarının artması olağan hale geldi.

Anti-terör köpekleri zanlıların dizkapağı, bilek, göğüs ve kürek kemiği bölgesini ısırarak onları etkisiz hale getirmektedirler.

ısırdiz

ısır

 

ısırr

 

Bu köpeklerin en önemli iki özelliği bulunmaktadır:

 ilki saldırganların dikkatini dağıtarak, operasyonel personele rahat atış imkanı sağlamak, zaman kazandırmaktır ( Yapılan uygulamalarda saldırganların kendilerine doğru hızla koşan köpekleri görünce silahlarını bile bıraktıkları görülmüştür). Ayrıca saldırganların saklandıkları sütrelerin arkasından çıkmalarını ve dikkatlerinin dağılmasını sağlamaktadırlar.

İkinci özellik ise köpeklerin saldırganları ısırarak etkisiz hale getirmesidir. Kalabalık saldırgan gruplarda, saldırganların bu panik halinde birbirlerini vurdukları da görülmüştür. Bu amaçla eğitilmiş köpekler, basit rehine alma eylemlerinde dahi kullanılır olmuşlardır.

Anti-terör köpekleri, köpeklerin yaş ve karakter olarak erişkin hale geldikleri 2-4’lü yaşlarda, uygun olanlar arasından seçilerek eğitilmektedirler. Eğitimleri yaklaşık 1 yıl sürmektedir. Eğitimin sonunda köpekler de branşlara ayrılmaktadır. Bu ayrım rehineli-rehinesiz, ateşli silah-ateşsiz silah şeklinde yapılabildiği gibi, ekstrem köpeklerin tüm bu görevleri çok iyi bir biçimde yaptıkları görülmektedir. Her an kondisyon çalışmaları yapan bu köpekler ısırma anında yaklaşık 50-55 km hıza ulaşabilmektedirler.

HANDİKAPLAR

Eğitimleri tam olarak bitmemiş köpeklerde yanlış saldırganlık görülebildiği belirtilmektedir. Bununla birlikte rehine ısırmalarını engellemek için de uzun bir eğitim süresi gerekmektedir. Köpeklerin saldırganları ısırması yukarıda da belirtildiği gibi çok sık karşılaşılan bir durumdur ancak köpekler, idarecinin gelmesi uzun sürdüğünde ısırdıkları yeri koparabilmektedirler. Anti-terör köpeklerinin en büyük handikabının yapılan operasyonlarda kayıp edilmeleri olduğunu uzmanlar bildirmektedir.

Ekipte derin üzüntü yarattığı, köpek idarecisi personelin bazen depresyona da girdiği edinilen bilgiler arasındadır. Çok yakında NATO standartları haline getirilecek olan Anti-terör köpekleri kullanımı henüz ülkemizde mevcut değildir.

jandrm

Özel operasyon Köpekleri Eğitiminde köpek seçiminin öneminin yanı sıra, eğitimde kullanılan malzeme ve Kötü adam tabir edilen eğitmenlerin de yeterliliği son derece önemlidir.

The post Özel Operasyon Köpekleri first appeared on Göktan Eker.

]]>
http://www.goktaneker.com/2013/04/23/ozel-operasyon-kopekleri/feed/ 0
İntikal Güvenlik Köpekleri- TEDD http://www.goktaneker.com/2013/04/18/intikal-guvenlik-kopekleri-ted-dogs/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=intikal-guvenlik-kopekleri-ted-dogs http://www.goktaneker.com/2013/04/18/intikal-guvenlik-kopekleri-ted-dogs/#respond Thu, 18 Apr 2013 18:33:53 +0000 http://goktaneker.com/?p=690 Askeri ve polisiye operasyonel birimlerin özellikle kırsal kesimde en önemli yardımcıları intikal güvenlik köpekleri olabilir. İntikal güvenlik köpekleri patlayıcı madde arama, koruma veya çifte eğitimli olarak eğitilebilirler.  İG-K9 bomba TEDD[...]

The post İntikal Güvenlik Köpekleri- TEDD first appeared on Göktan Eker.

]]>
Askeri ve polisiye operasyonel birimlerin özellikle kırsal kesimde en önemli yardımcıları intikal güvenlik köpekleri olabilir. İntikal güvenlik köpekleri patlayıcı madde arama, koruma veya çifte eğitimli olarak eğitilebilirler. 

İG-K9 bomba

TEDD – Tactical explosive detection dog olarak ayrı bir eğitim branşı şeklinde başlayan çalışmalar operasyonel birimlerin detektör K9’ları kullanabilmesi üzerine planlanmıştır. Bu çalışmalar A. B. D. Askerlerinin Irak ve Afganistan’daki kayıplarının ardından artmıştır.

Bu branşta çalışan köpeklerin en önemli kullanım amaçlarını aşağıdaki şekilde belirtebiliriz. Tabii ki kullanan birimlerin farklılığı, kullanım yerleri ve risk hem sıralamayı değiştirir hemde ilave amaçların eklenmesini de sağlayabilir.

teddd

1-) Yaya olarak intikal halindeki operasyonel birimlerin güzergahları üzerinde bulunan patlayıcı tuzaklamalarının tespiti,

2-) Meskun mahalde operasyonel birimlerin bilgi alamadıkları, araç bina ve benzeri mecralarda, giriş çıkışlarda, risk yaşadıkları diğer alanlarda ön arama yapılması,

3-) Gayrımmeskun mahalde, mağara ve benzeri yerlere giriş yapılmadan önce önlem alınması,
4-) Saklanmış mühimmat ve patlayıcı madde bulunması,
5-) Çifte eğitimli olarak yetiştirilmiş İG köpeklerinin aynı zamanda zanlıların etkisiz hale getirilmesinde kullanılması,
6-) Hem patlayıcı aramada hem de düşman unsurlarının yerlerinin tespitinde kullanılabilmesi,

İntikal güvenlik köpekleri, ülkemizin terörle mücadele süreci kapsamında en çok jandarma ve polis birimlerinin hizmetinde olmalıdır. Ancak günlük intikal mesafesi ve intikalda kalınan toplam süre bu köpeklerin kullanımı açısından önemlidir.

Bu kullanım alanlarının yanı sıra özellikle timin konaklama veya üs bölgelerinde aldığı tedbirlerde eğitimli İG köpekleri bir uyarı enstrümanı olarak da görev alabilirler. Bu sızmaların engellenmesini de sağlayabileceği gibi, çifte eğitimli İG’ler sızma hazırlığında olan düşman unsurları etkisiz hale getirebilir.

İntikal güvenlik köpekleri bir kaç aşamada eğitilirler:

ted kutu

A – Koku tanıtımı
B – Arazi arama tarama eğitimleri
C – Güzergah arama tarama eğitimleri
D – İleri gönderme ve arama
E – Uzaktan yönlendirme
F – Serbest arama
G – Kendiliğinden arama

tedddddd

Tüm aşamalar öncelikle kısa kayış ardından uzun kayış akabinde de kayıtsız bir şekilde yapılır.

İG K9-Koruma

Bu branştaki köpekler asıl itibarı ile timin önünden giderek, olası pusu veya sızmalara karşı eğitilirler. Bu köpekler aynı zamanda intikal halindeki birliğin karşılaştığı riskli geçiş bölgelerinde yönlendirme ile düşman unsur arayarak intikal güzergahının adeta temizliğini sağlarlar. Düşman unsur ile karşılaşan K9’lar direk ısıracak şekilde eğitilirler.

 Daha önce belirttiğimiz gibi bu köpekler üs bölgesi veya kamp bölgesi gibi alanlarda da başarı ile kullanılabilir.

teddddddd

The post İntikal Güvenlik Köpekleri- TEDD first appeared on Göktan Eker.

]]>
http://www.goktaneker.com/2013/04/18/intikal-guvenlik-kopekleri-ted-dogs/feed/ 0