ÜLKEMİZDE KAYBOLAN İNSANLARIN BULUNMASI AMACIYLA UZUN YILLARDIR ABD VE AVRUPA YAYGIN BİR ŞEKİLDE KULLANILAN “KOKU TAKİBİ-MANTRAILING” KÖPEKLERİ EĞİTİMİ FAALİYETLERİMİZ BAŞLAMIŞTIR.

Sevgili meslektaşlarım!
Sevgili hayvan severler, Sevgili Köpek sahipleri, Askeri, Polisiye veya Arama Kurtarma Görevlisi/Gönüllüsü olarak görev yapan arkadaşlar!

Bildiğiniz gibi ülkemizde her yıl onlarca insane gayrımeskun mahalde kaybolmakta, veya kaçırılmaktadır. Ülkemizde INBTI –International Bloodhound training Institute Eğitmeni olarak bu alanda eğitim ve organizasyon faaliyetlerimize başlamış bulunmaktayız..

Eğer eğitmen veya idareci olarak koku takibi eğitimleri ile ilgileniyorsanız ya da sevimli hareketli sosyal köpeğinizin bu işi yapacağını düşünüyorsanız , bununla birlikte bir doğa aşığı ve outdoor bir insansanız işte size fırsat!

 Koku takibi-Mantrailing nedir?

a-) Köpekler ve Koku

Bu alanda eğitilmiş köpeklerin ve idarecilerin büyük hizmet başarıları olduğu konusunda hiç şüphe bulunmamaktadır. Köpeklerin bir çoğunun koku konusunda inanılmaz becerilerinin olduğu da hepimizce malum. Köpeklerin koku takibi veya iz takibi konusundaki yetenekleri gerçekten inanılmaz, ancak bu yetenek çok iyi bir idareci ve onu eğiten bir uzman eğitmen ve çalışmaya istekli bir köpekten oluşan ekibin uyumlu çalışması ile insan hayatını kurtarabilmektedir.

Ancak bununla birlikte kabul edilmesi gereken bir gerçek; koku takibi köpeklerinin çok yönlü olduğu gerçeğidir. Koku takibi köpeği sistematik şekillerle ve belirli plan çerçevesinde değil, idareci/kopek ikilisinin istek ve yeteneği ölçüsünde eğitilir ve geliştirilir. Bu alanda eğitilen köpeklerde sınırsız konttollü bir özgürlük sunulması söz konusudur. Ağır itaat eğitimleri istenmez.

Çok değişkenli olan koku takibi –mantrailing eğitim sistemini yazılı olarak anlamaya çalışmak gerçekten zordur. Köpeğin koku alma duyusu tüm bilgi birikimi ve araştırmalara rağmen halen gizemini korumaktadır.

Bilimsel ve mesleki gelişme kapsamında uluslar arası entegrasyon gerçekten oldukça önemlidir. Zira edinilen tecrübeler ve yapılan araştırmalar bu konuda bizlerin bilgi birikimini arttıracaktır.

Bu bağlamda uluslararası bir çok organizasyonda kullanılan ve giderek önem kazanan Koku takibi-mantrailing metodu konusuna dikkatinizi çekmek istiyorum.

b-) Tarihçe

Koku  takibi, yeni bir terim olmasına rağmen, kökü İngiliz ve Amerikan tarihine dayanmaktadır. Tarihte bu köpekler suçluları avlamak için kullanılmıştır ve bu durum orjinal koloniler ile yağmacı amerikan kabileleri arasında çıkan olaylarda kullanılmıştır.

Köpekler belli bir insan kokusuyla kokuyla tanıştırılırdı  ve serbest bırakılıp kokuyu takip etmesine izin verilirdi .
Bu konuyla ilgili tarihi bilgilere  Bloodhound’ları yetiştiren koloniler diye arama yaptığınızda ulaşabilirsiniz.

c-) Mantrailing nedemektir ?

Koku takibi  bu alandaki anlamında köpeğin insan kokusunu nerde olursa olsun yerde ya da havada veya koku sahibinin geçtiği güzergahta kokuyu hapseden nesnelerde izlemesi ve takip etmesidir.

Her hayvan, insan yada her ne  ise  türüne cinsine yada sahip olduğu faktörlere, yani kararsızlık, yaşı, cinsive belirli birtakım bireysel özelliklerine göre kendine has bir koku üretir  ve yayar. Üretilen kokunun miktarı birtakım temel faktörlere bağlıdır. Bunlar korku kızgınlık veya çaba ile ilgili yada sağlığa bağlı zihinsel durumlardır.

Sayın Hocam  Mr. Kevin KOCHER  bu alandaki en başarılı metodolojiye sahip kişidir ki kendisi halen Spotsylvania’da, Virginia şerif ofisi şerif yardımcısı olarak görev yapmıştır ve Bloodhound köpeği ile manrailing-koku takibi köpeği idarecisidir.

Kendisi Bloodhound eğitmeni ve idarecisi  olarak  yaklaşık 20 yıldır görev yapmıştır. Halihazırda uluslararası Bloodhound eğitimi enstitüsünün başkanıdır ve tüm dünyadaki köpek idarecilerine yardım etmek için eğiticilerin eğitmeni olarak da halen aynı kurumda çalışmaktadır.

INBTI Başkanı Sayın Kevin Kocher ve Rusyadan Mantrailing Eğitmeni Lyubov Koshevaya

Eşi  Robin Monroe Kocher ile birlikte yazdığı kitap ‘ Read any trailing or tracking dog by understanding negative indications’  ( negatif endikasyonlarla ztakibi köpeğini anlamak)  insanların Avrupa ve Amerika’da ve tüm dünyada köpeklere bakış açısını değiştirmiştir.

Aynı zamanda  kitabında bahsettiği eğitimde Kocher Metodu’nu  (Polis Bloodhound nasıl eğitmeliyiz ve devriye köpeklerinde koku ayırımı  ) adlı kitabında geliştirdi  ve öğretti.

KOCHER metodu kaybolan insanların ve kaçan suçluların bulunmasında adeta bir devrim yarattı.

Düşünün evinden uzaklaşan engelli bir vatandaşın şehir ortamında kokusundan faydalanılarak bulunması, gökdelenlerin, binaların arasında müthiş karmaşık bir koku ortamında çalışan köpekler sayesinde mümkün oldu.

Çocuklara kadınlara tacizde ve tacavüzde bulunan alçaklar her nerede olurlarsa olsunlar kokularının  takip edilmesi yöntemi ile bulunabilecekler.

Bir bayram günü komşusunun elini öpmeye giden ve kaybolan çocuklarımız bu yöntemle  kısa sürede bulunabilecek.

The post Mantrailing-Koku Takibi Yöntemi ile Kaybolan İnsanların Bulunması first appeared on Göktan Eker.

Ne yazık ki henüz onun yaşadığı bu olayda hakkını savunacak bir meslek dayanışmamız yok, ne yazık ki halen rekabet ile çekişme eksenini oturtamamış bir sektördeyiz. Ama en azından insan olarak üzerinden bir yıl geçmesine karşın kendisine  acil şifalar dileyerek sağlığına, köpeklerine ve mesleğine eskisi  gibi dönebilmiş olmasını ümid ediyorum.

Acılarını paylaşarak azaltabilmemiz, ümidiyle…

SAYGILARIMLA

GÖKTAN EKER

http://www.mersinim.net/insan/ozel-haber-ameliyat-oldu-hayati-karardi-h64297.html

(özel Haber) Ameliyat Oldu Hayatı Karardı

Antalya’da, özel bir hastanede miyom ameliyatı olan 40 yaşındaki Şebnem Erdem, operasyon sırasında idrar borusunun kesildiğini öne sürdü.AMELİYATIN ARDINDAN İDRAR YAPAMADI Antalya’da yaşayan uzman köpek eğitmeni Şebnem Erdem, geçen yıl…

Antalya’da, özel bir hastanede miyom ameliyatı olan 40 yaşındaki Şebnem Erdem, operasyon sırasında idrar borusunun kesildiğini öne sürdü.

AMELİYATIN ARDINDAN İDRAR YAPAMADI

Antalya’da yaşayan uzman köpek eğitmeni Şebnem Erdem, geçen yıl adet düzensizliği nedeniyle gittiği hastanede rahminde myom (kist) olduğunu öğrendi. Özel bir hastanede ameliyata alınan Erdem’in, iddiaya göre operasyon sırasında yanlışlıkla idrar borusu kesildi. Ameliyattan sonra dayanılmaz ağrılar çeken ve vücudu şişen Erdem’in idrar borusunun zarar gördüğü 8 gün sonra hiç idrar yapamamasıyla ortaya çıktı.

İNTERNET SİTESİ KURDU

Bir saatlik operasyon için gittiği hastaneden 12 gün sonra taburcu olan Şebnem Erdem, doktor hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ancak Adli Tıp Kurumu yaşananları ‘komplikasyon’ olarak değerlendirdi. Erdem, bunun üzerine çektiği sıkıntıları paylaşmak için internet sitesi kurdu. Kısa sürede yüzlerce kişinin ziyaret ettiği sitede, yaşadıklarını tek tek anlatan Erdem, şimdi operasyonu gerçekleştiren doktora dava açmaya hazırlanıyor.

‘GAZDIR GEÇER’ DEDİLER

Geçirdiği operasyonun ardından hayatının karardığını kaydeden Erdem, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Doktor operasyonun bir saat süreceğini, aynı gün taburcu olacağımı ve 10 gün içerisinde işime dönebileceğimi söyledi. 3.5 saatlik bir ameliyatın ardından dayanılmaz bir ağrıyla uyandım. Doktorum ağrı eşiğimin düşük olduğunu söyledi. İlerleyen saatlerde sol kasığımda büyük bir şişlik fark ettim. Hemşire ‘gazdır’ diyerek yürümemi önerdi.”

AMELİYATTAN SONRA 5 FARKLI TANI

Ağrıları ve kasığında şişliğin geçmediğini anlatan Erdem, daha sonra vücudunun her yerinin şişmeye başladığını söyledi. Bir taraftan da sürekli kustuğunu anlatan Erdem, sözlerine şöyle devam etti: ”Doktor önce kasık fıtığı olabileceğimi, daha sonra ‘lenfödem’ olduğumu, son olarak da enfeksiyon kaptığımı söyledi. Çekilen tomografi raporunda karın bölgesinde sıvı olduğu ortaya çıktı. Doktorlar bu kez laparoskopi cihazını temizlenmekte kullanılan solüsyonun alerji yaptığını açıkladı.”

SEKİZ GÜN İDRARA ÇIKMADI

Doktorun ‘Bikiniyi unut, rahmini alabiliriz’ dediğini iddia eden Şebnem Erdem, asıl sorunun ameliyattan 8 gün sonra belirlendiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Ameliyatın üstünden 8 gün geçmesine ve sürekli serum vermelerine rağmen hiç idrara çıkmamıştım. İdrarın zarar gören idrar borusundan vücuduma karıştığı, şişlik ve ağrıların bundan kaynaklandığı ortaya çıktı”

YEMEK YİYEMİYORUM

Hastaneden taburcu olduktan sonra sağlık sorunlarının bitmediğini kaydeden Erdem, şunları söyledi: “Zarar gören bölgeye stent takıldı. Aylarca enfeksiyon mücadelesi verdim. Sağ böbreğimde kalıcı hasar oluştu. Hâla günde 5 kaşıktan fazla yemek yiyemiyorum. Ortada bir hata ve ihmaller zinciri var. Adli Tıp Kurumu ise bunları ‘komplikasyon’ olarak değerlendirdi. Mücadeleyi bırakmayacağım doktor hakkında dava açacağım.”

HASTANEDE DAVA AÇACAK

Hastane yönetimi ise, yapılan işlemde hiçbir hata olmadığını, Adli Tıp Kurumu raporunun bunu desteklediğini bildirdi. Hasta üzerinde hatalarının olmadığını ifade eden yönetim, gerekli belgelerin kendilerinde olduğunu eğer bir hata varsa bunun yolunun hukuk yolu ile aranması gerektiğini kaydetti.

Erdem’in hastaneyi karaladığını kaydeden hastane yönetimi, kendilerinin de Erdem hakkında dava açacaklarını bildirdi.

YAŞANAN ELİM OLAYIN DETAYI İÇİN

;http://sebnemerdem.com.tr/http___www.sebnemerdem.com.tr/Podcast/Podcast.html

The post Bana Sağlığımı, Hayallerimi, Umutlarımı Geri Verin! – Şebnem ERDEM/Köpek Eğitmeni first appeared on Göktan Eker.

İşte bu noktada idarecilerin de hataları bu duruma ilave olduğunda  bir çok defalar saklanmış gizlenmiş maddeler ne yazık ki bulunamamaktadır.

İdarecinin sürekli olarak köpeği arama konusunda yönlendirmesi,  köpek üzerinde bir baskı yaratması da başka bir olumsuz sonucu doğurmaktadır ki bu da köpeğin sırf idarecinin baskısından kurtulmak için arıyor gibi yapması davranışının gelişmesine neden olur.

Bu davranış k9 ekibinin görev başındaki diğer handikaplarından biridir ve arama körlüğü olarak da adlandırılır.

Ancak her iki sıkıntıdan kurtulmanın da yolları mevcuttur.

Free Hunt

İdarecinin belirli bir plan çerçevesinde yapması gereken bir egzersizler zinciridir. Köpeğe ara komutu kesinlikle verilmez. Ancak egzersiz öncesinde top ile köpek kapalı iken veya kafeste iken bir kaç kez yere vurmak şeklinde köpeğin görmesi de sağlanarak oyun oynanır.

Köpeğin kafesten çıktıktan sonra gideceği yolda herhangi bir yere ancak başlangıçta çok da uzak olmayan bir mesafeye madde çok daha önceden saklanır.

Köpek kafesten çıkarıldıktan sonra maddeye doğru yürünür ve maddeyi kendiliğinden bulması sağlanır.

Bu yöntemde köpeğin tuvaletini yaparken dahi alert durumunda olması hedeflenir. Çalışmalar ilerledikçe köpek farklı alan ve yerlerde yürüyüş güzergahında kendiliğinden ara komutu veya teşvik edilmeye gerek kalmadan maddeleri bulmalıdır. Bu egzersizler köpeğin Bağımsız Arama  becerisini maksimumda tutar.

Ara komutu

Yukarıdaki egzersizler yapıldığında ve köpek belirli bir seviyeye geldinde artık komutlu arama çalışmalarına geçilir. Köpeğe ara komutu ancak maddeyi bulmaya yakınken verilir. Yani komut verildikten kısa bir süre sonra köpeğin maddeyi bulması bu egzersiz için son derece önemlidir.

Bu durumda görevler esnasında köpeğe verilen ara komutu bir baskı unsuru olmaktan çıkar ve verilen her komut kendi içerisinde bir teşvik olur.

Köpek her komut aldığında maddeye yani topuna  yaklaştığını düşünerek daha da şevkle arar. zira bulduğunda bol oyun olduğunu bilmektedir.

The post Detektör Köpeklerde “Bağımsız Avlanma-Free Hunt” Egzersizleri first appeared on Göktan Eker.

Ülkemizin hızla şehirleşmesi, uydu kentlerin artması, iş yaşamının insanları doğadan uzaklaştırması, insanların şehirlerde giderek yanlızlaşması evcil hayvanların özellikle köpeklerin insan hayatına daha fazla girmesine sebep oldu.

Tabi yukarıda anlattığımız süreci batılılılaşma olarak da adlandıranlar olabilir. Ancak bu süreç köpeklerin sağlığından beslenmesine kadar bir çok farklı sektörün gelişmesine neden olmuştur.

Köpeklerin sağlığı Veteriner  fakültelerine, beslenmesi ise köpek maması üreticisi veya ithalatçısı firmalara emanet edilmiş durumda. Veteriner fakültekerinden mezun olan onlarca genç Özel veteriner Klinikleri veya hayvan hastanelerinde hayatlarını kazanabiliyorlar, veya devlet dairelerinde de iş bulabiliyorlar. Köpek maması üreticileri Nutrişinist -hayvan besleme uzmanları , veteriner hekimler, zootekni uzmanları , ziraat mühendisleri için de bir iş kapısı adeta.

Farkında olacağınız gibi bahsi geçen her mesleğin bir okulu var….

Peki Köpek Eğitmenleri ? ne okulları var ne meslek oadaları, ne de mesleki etik kuralları ..

Tüm bu olumsuzluklara rağmen , köpek sahipleri köpeklerinin beslenme ve sağlığını garanti ettiklerine göre köpeklerinin sosyal hayatlarına uyumu veya onlardan bir görev beklentisi konusunda eğitmenlere başvurmaktadırlar.

Bu durum , türkiyede adı olan ama sanı olmayan bir meslek grubunun KÖPEK EĞİTMENLİĞİ mesleğinin de gelişmesine sebep olmuştur.

Köpek Eğitmeni Olmak İstiyorum…

Bu talep, hemen her hafta bizlere gelen bir talep, köpek eğitmenliği ile biz de dahil türkiyede kurs açan bir kaç farklı işletme var. Ancak köpek eğitmeni olunması süreci hiç de kolay değil, 2 aylık bir kurs sizin hayatınızı kazanmanızı sağlayacak bir meslek edinmenize yeterli olmayabilir.

Köpek eğitimi sanıldığı kadar dar bir içeriğe sahip değildir. önce köpek eğitiminin hangi alanında yer alacağınıza karar vermelisiniz !

Ev ve aile köpekleri, spor köpekleri ,iş köpekleri ?

evet yanlış duymadınız köpek eğitimi daha adını anarken üç ayrı alanda kendini gösterir. Bu alanlardan hangisinde olacaksınız , hangisi size uygun , nasıl para kazanacaksınız ? bu sorulara cevap verebilmek oldukça önemli…

MESLEK İÇİ PLANLAMA

Köpek eğitmeni olarak hayatınızı kazanmaya karar verdiyseniz, önce hangi branşta veya diğer bir tabirle segmentte yer alacağınıza karar vermelisiniz.

Bir iş planı yapmadan önce ilgi alanınızı ve yeteneklerinizi çok çok iyi görmeniz gereklidir. Bununla birlikte soyal çevreniz de oldukça önemli , tanıdıklarınız ve onların tanıdıkları.

Oturduğunuz bölge de köpekli aileler varmı? Köpeklerine aile bireyleri gibi davranan ailelere ulaşabilmeniz mümkün mü?

Bu ve benzeri bir çok sorulara cevap vermelisiniz.

Bunlar da yetmez, istanbul gibi büyük illerden birinde ikamet ediyorsanız aracınız varmı?

Ve belkide en önemli soruya geldik, zamanlı zamansız çalan telefonlara , köpek sahiplerinin ısrarlı bazen de anlamsız sorularına hazırmısınız?

Sabırlı mısınız? hayır hayır köpeğe karşı değil köpeklerin sahiplerine karşı , yani insanlara karşı !

Bir çok genç arkadaş köpek eğitmenliği mesleğinin sadece köpekleri çok iyi eğitmekten geçtiğini düşünür, eğer insan ilişkilerinde pek iyi değilseniz, kendi işinizi kurmanızı pek tavsiye etmem, zira köpek eğitiminin bana göre %70 i sahibinin eğitimidir. bu durumda bir eğitim merkezinde çalışmaya başlayabilir sadece köpeklere konsantre olabilirsiniz..

İLK ADIM

Köpek eğitmenliği mesleğine ilk adım ile ilgili pek fazla alternatifiniz yok, ya bizim de açtığımız gibi bir kursa yazılacaksınız, ve kurs bedeli ödeyerek bu işe hızlı bir giriş yapacaksınız, ya da köpek çiftliklerinden birinde uzun bir çalışma süresini göze alarak bir kariyer planlaması yağacaksınız.

Bu açıklamalar ışığında köpek eğitmeni olmak isteyen genç arkadaşlarımızın belkid e ilk yapacakları iş aylık ne kadar bir gelire ihtiyacı olduğunu çok çok iyi belirlemeleri

DEVAMI YAKINDA…………………..

The post Köpek Eğitmeni Olmak İsteyenler İçin Altın Kurallar first appeared on Göktan Eker.