barınak - Göktan Eker http://www.goktaneker.com Polis ve Askeri Köpek Eğitim Uzmanı - K9 Trainer Göktan Eker's Blog Mon, 23 May 2022 13:18:17 +0000 en-US hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7.1 SAHİPSİZ HAYVAN SALDIRILARINDA SORUMLULUK http://www.goktaneker.com/2022/05/23/sahipsiz-hayvan-saldirilarinda-sorumluluk/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=sahipsiz-hayvan-saldirilarinda-sorumluluk Mon, 23 May 2022 13:16:15 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3619 https://www.od-legal.com/post/sahipsiz-hayvan-saldirilarinda-sorumluluk Av. Asil ÖZKAN & Stj. Av. Serkan TAĞAL A) GİRİŞ 21. Yüzyılın başlarına kadar hukuk, hayvanları ekonomik yararları ölçüsünde dikkate alıyordu. Hayvanın; gücü, postu, sütü, balı vs. ne kadar[...]

The post SAHİPSİZ HAYVAN SALDIRILARINDA SORUMLULUK first appeared on Göktan Eker.

]]>

https://www.od-legal.com/post/sahipsiz-hayvan-saldirilarinda-sorumluluk

Av. Asil ÖZKAN & Stj. Av. Serkan TAĞAL

A) GİRİŞ 21. Yüzyılın başlarına kadar hukuk, hayvanları ekonomik yararları ölçüsünde dikkate alıyordu. Hayvanın; gücü, postu, sütü, balı vs. ne kadar önemliyse, ilgili hukuk kuralları da o kadar fazlaydı. Modern insana günlük yaşamında yardım eden, “boşluk” dolduran hayvanların sağladığı fayda, onların önemini artırdı. Diğer yandan, son yıllarda, çeşitli örgütlerin ulusal ve uluslararası kampanyaları sayesinde evcil hayvanların yanında özellikle yabani canlılara yönelik ilgi de arttı. Böylelikle günümüzde yalnızca, etinden, sütünden, postundan yararlanılan hayvanlar değil, insanlara evlerinde refakat eden, tedavilerinde yardımcı olan evcil hayvanlar ile çevrenin bir öğesi olan yabani hayvanlar da hukuki düzenlemelere konu oldu.

Bu gelişmeler, hayvanın hukuki niteliği üzerine yeni görüşlerin ileri sürülmesine ve tartışmalara yol açtı. Bunların önemli kısmında, canlının cansızdan ayrılmadığını, hayvanın, insanın altında, eşyadan farksız ya da biraz farklı bir nesne olarak görüldüğü vurgulandı. Hukukun iki önemli kavramı, kişi ve eşyadan hareketle yapılan tanımlama çabalarında hayvan, “kişi benzeri” veya “atipik eşya” gibi terimlerle anıldı. Birbirine karşıt olan bu görüşlerin merkezinde hayvanın hukuki niteliğinin ne olduğu sorusu bulunmaktadır. Ancak şüphesiz ki hayvanlar aleminin genişliği karşısında her türe uyacak bir niteleme yapmak çok zordur. Türk Hukuk Sisteminde insan dışında olan her şey eşya kabul edilmektedir ve insan dışındaki her şey, malvarlığının konusunu oluşturur. Yani ekonomik değeri olan tüm her şey insana hizmet eden, insanın sahip olabileceği malvarlıklarıdır. Ancak yine de mevzuatımızda, hayvanın eşyadan ayrıldığı bazı özel düzenlemeler kabul edilmiştir. Mesela tıpkı insanlar gibi hayvanlar üzerinde uygulanacak tedavi yöntemleri, tedavi amaçlı olmaksızın yalnızca hayvanlara acı çektirebilecek, genetik kimlik değiştirme işlemleri patent koruması dışında bırakılmıştır.[1]

B) SAHİPSİZ HAYVAN SALDIRILARINDA SORUMLULUK Sahipli bir hayvanın, kişiye ya da onun malvarlığına zarar vermesi durumunda hayvan bulunduranın hukuki ve cezai sorumluluğu söz konusu olmaktadır. Ancak bazen kişiler veya kişilerin malvarlığı sahipsiz hayvanlar tarafından saldırıya uğrayabilmektedir. Bu durumda sorumluluğun kimde olacağı meselesi oldukça önemlidir.

Türkiye’de özellikle sahipsiz köpek saldırıları 2000 yılından günümüze kadar artarak devam etmiştir. Sahipsiz köpekler özellikle çocuklara, kadınlara ve diğer hayvanlara saldırarak yaralanmalarına ya da ölümlerine neden olmaktadır. Türkiye’de yılda yaklaşık 300 bine yakın insan, büyük çoğunlukla köpek ısırması kaynaklı kuduz riskli temasa maruz kalmakta ve kuduz tedavisi almaktadır. Kuduz riskli temas sayısı, 2000 yılında 87 bin civarındayken, 2018 yılına kadar hızlı bir artış göstererek 283 bin rakamını da aşmıştır. Kuduz riskli temas sayısında 3 katı aşan ciddi bir artış olmuştur.[2] Bu sayısal veriler Türkiye’de özellikle son 20 yılda sahipsiz hayvan saldırılarının arttığını, köpekler üzerinden yapılan bir araştırma ile açık bir biçimde göstermektedir. Danıştay’ın istikrarlı bir şekilde vermiş olduğu kararlarda sahipsiz hayvanların gerçekleştirdiği saldırılarda sorumluluğun kime ait olduğu noktasında , zarara uğrayanın lehine yerleşmiş diyebileceğimiz kararları vardır. Genel itibariyle bu kararlarda, sorumluluğun, saldırının gerçekleştiği Belediye’ye ait olduğu ve Belediye’nin bu zararı tazmin yükümlülüğünün bulunduğu hükme bağlanmaktadır. [3] a) İlgili Mevzuat 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda ve yine bu kanuna bağlı olarak çıkartılan 26166 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği’nde, sahipsiz hayvanların bakımı ve gözetiminden yerel yönetimler olan belediyeler sorumlu tutulmuştur. Yani sahipsiz hayvanların vermiş olduğu zararlardan, belediyenin üzerine düşen özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle sorumluluğu bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 125. Maddesine göre ; ‘’İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.’’

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. Maddesinin 1. Fıkrasının m bendine göre; ‘’Büyükşehir Belediyesi; hayvan barınaklarını yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmekle görevli ve yetkilidir.’’ 5199 sayılı Hayvan Hakları Koruma Kanunu’nun 6. Maddesinin 4. Fıkrasına göre; ‘’Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya yerel yönetimlerce izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.’’ 12.05.2006 tarih ve 26166 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliğinin 7. Maddesine göre; ‘’Belediyeler, sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması, kısırlaştırılması, aşılanması, gerekli tıbbi bakımlarının yapılması ve işaretlenmesi, alındığı ortama geri bırakılması, sahiplendirilenlerin kayıt altına alınmasıyla ilgili tedbirleri alır. (a bendi) Belediyeler, bölge ve mahallerindeki, özellikle köpekler ve kediler olmak üzere, sahipsiz hayvanların bakımları, aşılarının yapılması, işaretlenmesi ve kayıtlarının tutulmasının sağlanması, kısırlaştırılması, alındığı ortama geri bırakılması ve sahiplendirilmelerinin yapılması için hayvan geçici bakımevlerine gönderilmesi gibi yapılan tüm faaliyetlerde yerel hayvan koruma görevlileri ve gönüllü kuruluşlar ile belediye veteriner hekimlerinin koordinasyonunun sağlanması hususunda tedbirleri alır. (ç bendi)’’

b) İdarenin Sorumluluğu Belediyeler idari kurumlardır. Hukuk Sistemimiz içerisinde idari kurumların iki tip sorumluluğu bulunmaktadır; İdarenin kusura dayanan sorumluluğu ve idarenin kusursuz sorumluluğudur. Kusursuz sorumluluk hallerinde, idarenin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın meydana gelen zarardan doğan mağduriyetin karşılanması sağlanır.

Kusura dayanan sorumluluk hallerinde ise idarenin, kişilere sağladığı hizmetin hiç işlememesi, geç işlemesi ya da kötü işlemesi hallerinde meydana gelen zararların giderilmesi sağlanır. Danıştay, bu konuda vermiş olduğu bir kararda; ‘’sahipsiz bir köpeğin vatandaşa vermiş olduğu zararı, belediyenin köpek üzerindeki denetim yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemiş olduğu’’ gerekçesiyle idarenin hizmet kusuru saymış ve ilgili belediyenin kamu hizmetinin işleyişindeki yetersizlik, aksaklık ve düzensizliğinin hizmet kusuru oluşturduğu gerekçesiyle tazminat sorumluluğu bulunduğuna karar vermiştir. Bu nedenle sahipsiz bir köpeğin saldırısına uğrayan mağdur kişi idari hizmetin hiç işlememesi, geç işlemesi ya da kötü işlemesi şeklindeki hizmet kusuru hallerine dayanarak, idari hizmette yetersizlik, eksiklik ve düzensizlik bulunduğu gerekçesiyle, idarenin hizmet kusurunun bulunduğunu iddia ve ispat ederek idareye karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilecektir” demiştir.[4]

c) İdareye Karşı Açılacak Olan Dava Bir kimsenin, sahipsiz bir hayvan tarafından zarar görmesi halinde, idarenin kusur sorumluluğuna giderek, idareye dava açabileceğini yukarıda ifade ettik. Bu durumda kişi, idareye karşı tam yargı davası açacaktır. Tam yargı davası; idarenin herhangi bir işlemi, eylemi veya ihmali nedeniyle zarara uğrayan kişinin maddi ve manevi zararının tazmini amacıyla açtığı bir idari dava türüdür.

Tam yargı davası, idare aleyhine açılan özel hukuktaki tazminat veya alacak davasına benzer bir idari dava olarak nitelenebilir.[5] Zarar gören kişi ilgili davayı, zararın oluştuğu belediye sınırları içerisindeki varsa ilçe yerel yönetimiyle birlikte yine varsa büyükşehir belediyesine karşı birlikte açması gerekmektedir. Ancak bu konuda, son yıllarda farklı Danıştay kararları da çıkmaktadır. d) Dava Zamanaşımı Söz konusu tam yargı davası açılırken dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri de dava zamanaşımıdır. Zarar gören kişi, kanunda yazılı olan bu zamanaşımı sürelerine uymalıdır. Aksi halde açacağı dava, zamanaşımından ötürü reddedilecektir. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Hakkında Kanunu madde 13/1’e göre;

İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. [6]

Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında otuz gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.

e) İlgili İçtihatlar Yukarıda da bahsettiğimiz üzere sahipsiz hayvanların vermiş olduğu zararlar konusunda Danıştay’ın vermiş olduğu istikrarlı kararlar vardır. Bu konuda Danıştay’ın vermiş olduğu kararları inceleyecek olursak; … İli, … Fen Lisesi öğrencisi olan davacıların çocuğu …’in sokak köpeklerinin saldırısına uğraması sonucu yaralanması nedeniyle uğranıldığı iddia edilen 8.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi zararın tazmini istemiyle açılan davada; kamu hizmetinin işleyişindeki yetersizlik, aksaklık ve düzensizliğin hizmet kusuru oluşturduğu ve dolayısıyla sokak köpeklerinin saldırması sonucu meydana gelen ve devlet tarafından karşılanmayan 19.10.2009 tarihli fatura bedeli olan 185,00 TL maddi zararın karşılanması gerektiği, öte yandan duyulan elem ve ızdırabın kısmen giderilmesine dönük olarak 2.000,00 TL manevi tazminatın davalı idarece ödenmesi gerektiği gerekçesiyle maddi tazminat isteminin 185,00 TL’lik kısmı ile 2.000,00 TL manevi tazminat isteminin kabulüne, maddi tazminat isteminin fazlaya ilişkin kısmının reddine karar veren … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; buna ilişkin ihale sürecinin uzun sürdüğü, herhangi bir hizmet kusuru bulunmadığı öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :

İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.

İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı gerekçe usul ve yasaya uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve yargılama giderlerinin temyiz isteminde bulunan üzerinde bırakılmasına 25.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. [7] Seyir halinde iken sürücünün yola çıkan köpeğe çarpmamak için manevra yapması sonucunda direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine bariyerlere çarparak yaşamını yitirmesi üzerine ölen kişinin mirasçıları tarafından kazanın meydana gelmesinde idarenin hizmet kusuru bulunduğu ve zararın tazmin edilmesi için Danıştay’a götürülen dava sonucunda, Danıştay belediyenin hizmet kusuru bulunduğuna ve 47.767,90 TL maddi tazminat, 15.000 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödemesine karar vermiştir.[8]

Bir diğer karar ise Ankara Eryaman’da sahipsiz köpekler tarafından parçalanarak öldürülen İran vatandaşı Majid Yahyakhanı’nın yakınlarının açtığı davada verilmiştir.

Bu davada, mahkeme Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Etimesgut Belediyesi’nin hizmet kusuru gerekçesiyle toplam 234.000 TL tazminat ödemesine karar vermiştir.

Benzer bir dava, 2019 yılında Konya 1. İdare Mahkemesi’nde açılmıştır. Mahkeme zarar gören kişinin, Karatay Belediyesi’ne karşı açmış olduğu davayı kabul ederek, şu kararı vermiştir; “İdarenin hizmet kusuru nedeniyle başıboş köpeklerin saldırması sonucunda davacının yaralandığı ve tedavi gördüğü anlaşılmakta olup, sokak köpeklerinin saldırısı sonucu yaşadığı travmanın etkisinin, yaşadığı acı, elem ve üzüntünün kısmen de olsa hafifletilebilmesi amacıyla 3 bin lira manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte 3 bin lira manevi tazminatın, davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir. ‘’.. [9]

Konya 1. İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu bu karar ve sonraki hukuki süreç konumuz itibariyle çok önemlidir.

Danıştay başsavcılığı, Konya 1. İdare Mahkemesi’nin bu kararını kanun yararına temyiz talebiyle Danıştay’a taşıdı. Danıştay 8. Dairesi, bu temyiz talebini çok farklı bir gerekçe ile bozarak farklı bir karar verdi. Yukarıdaki içtihatlarda da görüldüğü üzere, mahkemeler genellikle sahipsiz hayvanların kişilere vermiş olduğu zararlardan ötürü, yalnızca zararın gerçekleştiği yerin içerisinde olduğu belediyeleri sorumlu tutmaktaydı. Ancak Danıştay, yakın zamanda vermiş olduğu bu kararda, sokak köpekleri tarafından bir vatandaşın ısırılmasında, ilçe belediyesinin yanı sıra büyükşehir belediyesi ile valiliğin de sorumlu olduğuna hükmetti.[10]

Danıştay 8. Dairesi, verdiği kararda; ‘’Sahipsiz hayvanların, başta köpekler olmak üzere, korunması, bakım ve gözetimi, saldırgan olanlarının eğitilmesi ve sahiplendirilmeleri, hayvan bakımevlerinin kurulması vb. birtakım görev ve sorumlulukların valiliklere, büyükşehir ve ilçe belediyelerine ait olduğu anlaşılmaktadır. Kamu idareleri yapmakla yükümlü bulundukları hizmetleri gereği gibi ifa etmekte beraber bu hizmetin işleyişini sürekli olarak kontrol etmek ve hizmetin yürütülmesi sırasında gerekli önlemleri almakla da yükümlüdür. İdarece bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi suretiyle hizmetin kötü veya geç işlemesi ya da gereği gibi işlememesi sonucunda bir zarara sebebiyet verilmiş olmasının, idareye hizmet kusuru nedeniyle meydana gelen maddi veya manevi zararları tazmin sorumluluğu yükleyeceği idare hukukunun yerleşmiş ilkelerindendir. Sahipsiz hayvanların kontrolünü takip etmek, sahipsiz hayvanlarla ilgili sorunların tespiti ve bu sorunların çözümlerini karara bağlama konusunda görevli ve yetkili olduğu görülen İl Valiliği’ninve sahipsiz hayvanlara barınak yapmak/yaptırmak, işletmek/işlettirmek görev ve sorumluluğu olan İl Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın da hasım mevkiine alınması gerekmektedir. Davalı İlçe Belediye Başkanlığı yanında, olayın özelliğine göre müteselsilen sorumluluğu bulunan İl Valiliği ve İl Büyükşehir Belediye Başkanlığının da hasım konumuna eklenmesi gerekirken sadece İlçe Belediye Başkanlığı husumetiyle karar verilmesinin yürürlükteki mevzuata aykırı bir sonucu ifade ettiği anlaşılmakta olup, kanun yararına bozma isteminin kabulü gerekmektedir.’’ diyerek Konya 1. İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararı bozmuştur. [10] Danıştay, bu kararıyla geçmişte vermiş olduğu kararlarından ayrılmış ve belediyeler ile beraber, valilikleri de sahipsiz hayvanların vermiş olduğu zararlar bakımından müteselsil sorumlu olarak kabul etmiştir.

KAYNAKÇA

1.EMRE CUMALIOĞLU, Medeni Hukukta Hayvan Hakları ve Hayvanlar Üzerindeki Hak, Eylül 2018,

2.KEMAL GÖZLER, İdare Hukuku Dersleri, Ekin Yayınevi, Bursa, Ağustos 2019

3.Şen A. Sokak Hayvanlarının Saldırısında Yaralananlar, Kime Dava Açabilir? (2019, Kasım)

4.Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sahipsiz Köpek Sorunu, Sayı: 69, Şubat 2021

5.Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Sahipsiz Köpekler Rehberi, 2019 Ankara, Sağlık Bakanlığı Yayınları. [1]Emre Cumalıoğlu, Medeni Hukukta Hayvan Hakları ve Hayvanlar Üzerindeki Hak, 2018 Eylül, s. 578-579 [2]Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Sahipsiz Köpekler Rehberi, 2019 Ankara, Sağlık Bakanlığı Yayınları. [3]ŞEN A. Sokak Hayvanlarının Saldırısında Yaralananlar, Kime Dava Açabilir? (2019 Kasım) [4]Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sahipsiz Köpek Sorunu Sayı: 69, Şubat 2021 [5]Kemal Gözler, İdare Hukuku Dersleri, Ekin Yayınevi, Bursa, Ağustos 2019 s. 342-344 [6]Kemal Gözler, İdare Hukuku Dersleri, Ekin Yayınevi, Bursa, Ağustos 2019 s. 512-516 [7]Danıştay 8. Daire 2010/3241 Esas Sayılı, 2010/3782 Karar Numaralı, 25.06.2010 Tarihli Karar [8]Danıştay 15. Daire 2014/426 Esas Sayılı, 2017/520 Karar Numaralı 16.02.2017 Tarihli Karar [9]Konya 1. İdare Mahkemesi 2020/306 Esas Sayılı, 2020/845 Karar Numaralı 29/09/2020Tarihli Karar [10]Danıştay 8. Daire, 2020/7528 Esas Sayılı, 2021/1532 Karar Numaralı, 12.03.2021 Tarihli Karar

Av. Asil ÖZKAN & Stj. Av. Serkan TAĞAL

The post SAHİPSİZ HAYVAN SALDIRILARINDA SORUMLULUK first appeared on Göktan Eker.

]]>
Erbil Tarım İl Müdürlüğü ve Erbil Belediyesi Bursa Barınak ziyaretleri http://www.goktaneker.com/2013/04/15/erbil-tarim-il-mudurlugu-ve-erbil-belediyesi-barinak-ziyaretleri/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=erbil-tarim-il-mudurlugu-ve-erbil-belediyesi-barinak-ziyaretleri http://www.goktaneker.com/2013/04/15/erbil-tarim-il-mudurlugu-ve-erbil-belediyesi-barinak-ziyaretleri/#respond Sun, 14 Apr 2013 21:04:40 +0000 http://goktaneker.com/?p=564 Erbil Belediyesi yetkilileri beni arayıp, sokak köpekleri ile ilgili yardımcı olup olamayacağımı sorduklarında şaşırmıştım. Şaşırma sebebim aranmam değil, sokak köpeklerinin Erbil Belediyesi ve Erbil Tarım İl Müdürlüğü yetkililerinin umrunda olması[...]

The post Erbil Tarım İl Müdürlüğü ve Erbil Belediyesi Bursa Barınak ziyaretleri first appeared on Göktan Eker.

]]>
Erbil Belediyesi yetkilileri beni arayıp, sokak köpekleri ile ilgili yardımcı olup olamayacağımı sorduklarında şaşırmıştım. Şaşırma sebebim aranmam değil, sokak köpeklerinin Erbil Belediyesi ve Erbil Tarım İl Müdürlüğü yetkililerinin umrunda olması idi.

Daha önceleri bir çok kez askeri ve polisiye köpekler için gittiğim Irak’a bu sefer sokak köpekleri sorununu anlamak, algılamak ve çözüm üretmek için gittim.

 erbil2

Erbil, Süleymaniye ve Dohuk belediye ve Tarım İl Müdürlüğü yetkililerine sokak köpekleri konusunda  ülkemizdeki tecrübeleri uygulamaları ve önerilerimi uzun anlattım. Bir miktarda köpek eğitimi ve davranışı konularına değindim.

erbil

Tabii bu anlattıklarım geçen sene idi..

Dohuk tarım il müdürlüğümde görevli dostum Dr Sulaiman aradığında yukarıda belirttiğim şaşkınlığı bir kez daha yaşadım zira bir heyet ile Türkiye’ye barınaklar ve sokak köpekleri ile ilgili uygulamalar konusunda incelemede bulunmak üzere gelmek istediklerini belirttiler

Pazartesi akşam üstü 5 kişilik heyeti hava alanından aldığımda aklımda seyahat ve görüşmeler zinciri planı çoktan oluşmuştu. Heyeti Aksaray bölgesinde güvenilir bir otele yerleştirdim. salı günlerini klasik İstanbul tarihi gezisi ve alışverişi ile geçirmelerini sağladım( İstanbul esnafına duyurulur bana iyi davranın -:) )

Çarşamba günü sabah 5 de heyeti alarak Bursa’ya hareket ettim. Neden mi Bursa?

Bursa’da belkide ülkenin en iyi örneği olan sokak hayvanları konusunda iki uygulamanın daha proje aşamasından uygulamaya geçene kadar ki süreçlerine bizzat şahit olmuştum. Hatta uygulamalarının bir kısmında ada bizzat yer almıştım.

Hayvanseverleri daha da meraklandırmadan belirteyim: Osmangazie Belediyesi ve Nilüfer Belediyesinin konu ile ilgili tesislerinden bahsediyorum.

sulaiman5 suliaman

sulaiman3

sulaiman4

 

suliaman2

İlk olarak Osmangazi  Belediye’sini akabinde de Nilüfer Belediyesi’nin tesislerini gezdik. Tabii ki Bursa’ya gitmişsen hayvanat bahçesi ziyareti ve İskender kebap ziyafetini de atlamak olmazdı.

sulaiman7

İnceleme heyetinin sordukları tüm detaylara gerek Osmangazi Belediyesi gerek ise Nilüfer Belediyesi barınak yetkilileri büyük bir nezaket ve yardımseverlikler cevap verdiler.

Ülkemizin bölgede boşuna lider bir ülke olmadığının da adeta kanıtı oldular.

Heyeti dönüş yolunda kara yolu yerine, deniz yolu ile götürmek istediğimde Mudanya’yı da kısa bir turla hızlı bir şekilde gezdik  ve feribota bindik.

Heyetteki arkadaşlarınızın bu yolculuktan müthiş şekilde etkilenmeleri, sabah hemen hemen 2,5 saatte geldiğimiz yolu 1,5 saatte gelmemiz ve konforlu yolculuk gayet keyifliydi.

Şimdi çalışma  zamanı! Elimizdeki tüm bilgi ve dokumanların projelendirilmesi, bütçesi  ve uygulama planının oluşturulması aşamaları halen bizleri bekleyen yorucu çalışmalar. Ancak içinde köpeklerin olduğu her iş yorucu ve zor da olsa, aynı zamanda benim için bir hobi gibi  algılandığından dolayı  dört gözle çalışmalara başlamayı bekliyorum.

The post Erbil Tarım İl Müdürlüğü ve Erbil Belediyesi Bursa Barınak ziyaretleri first appeared on Göktan Eker.

]]>
http://www.goktaneker.com/2013/04/15/erbil-tarim-il-mudurlugu-ve-erbil-belediyesi-barinak-ziyaretleri/feed/ 0