İş Köpekleri - Göktan Eker http://www.goktaneker.com Polis ve Askeri Köpek Eğitim Uzmanı - K9 Trainer Göktan Eker's Blog Tue, 24 Oct 2023 15:05:50 +0000 en-US hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.7 Tahta Kurusu- Bed Bugs Detektörü Köpekler http://www.goktaneker.com/2023/10/24/tahta-kurusu-bed-bugs-detektoru-kopekler/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=tahta-kurusu-bed-bugs-detektoru-kopekler Tue, 24 Oct 2023 15:05:49 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3885 Yıllar önce Amerika’da Disneyland ı gezerken ortalıkta dolaşan bir kaç görev köpeği görmüştüm, köpeği ile oynaya oynaya gezen idareciye yönelerek köpeklerin bomba mı narkotik mi aradığını sorduğumda hiç beklemediğim bir[...]

The post Tahta Kurusu- Bed Bugs Detektörü Köpekler first appeared on Göktan Eker.

]]>
Yıllar önce Amerika’da Disneyland ı gezerken ortalıkta dolaşan bir kaç görev köpeği görmüştüm, köpeği ile oynaya oynaya gezen idareciye yönelerek köpeklerin bomba mı narkotik mi aradığını sorduğumda hiç beklemediğim bir cevap aldım. Tahtakurusu- bed Bugs detektörü köpekler.

Yatılı okul hayatımda bir kaç kez tahtakuruları ile başım belaya girmişti ancak köpeklerin tahta kurularını bulmak için eğitildiğini ilk kez öğrenmiş oldum.

Tabi merakım iyice artınca sohbet biraz daha derinleşti ve konu ile ilgili uzun süren bir internet araştırması yaptım. Tahta kurularının otel/ konaklama sektörü başta olmak üzere şantiyeler , yurtlar , yaşlı bakım evleri , hastaneler , kampüsler için ne kadar büyük bir sorun olduğunun , bunun yanı sıra insan sağlığı açısından da ne denli risk yarattıklarını öğrenmiş oldum.

Türkiyeye döndüğümde ülkemizde bu konu ile ilgili ne kadar risk olduğunu araştırıp , bir kaç eğitmen arkadaşımla da konuyu istişare ettim.

Tahta Kurularını yani Bed Bugs ları da iyice araştırma fırsatı bulduğum bu süreçte , bu hayvanların coğrafyaya göre değişiklik göstermekle beraber genel üreme, beslenme ve barınma davranışlarını da öğrenme fırsatı bulum , bu konu ile ilgili biyologların entomologların makalelerini de uzun uzun okumaya ve öğrenmeye çalıştım.

Bu süreçte konu ile ilgili görüştüğüm ve bana gereksiz bir çalışma şeklinde tepki veren bir kardeşimizin , bir kaç ay içerisinde kendince bir hazırlık yaparak tv röportajı verdiğini görünce oldukça gülmüştüm. Sonrasında konunun ilerlemediğini zira köpek yetiştirme yönteminin yanlış uygulandığını da fark etmiş ve bu alandaki çalışmaları ileri zamanlara bırakmıştım.

Pandemi ile birlikte evlere kapandığımız ve hayatımızda yaşanmamış gibi davrandığımız o ilginç dönemin ardından , seyahat özgürlüğünün gelmesi ile çılgınca artan yolculuklar ve konaklamalar   uzun süre aç kalan tahta kuruları için muhteşem bir gelişmeydi.

Pandeminin sona ermesinin ardından bu durumu öngördüğümüz için yabancı bir meslektaşım ile hemen  bir arge projesine başladık ki öncesinde covid 19 tespit eden köpeklerle ilgili de çalışmalar yapmış ciddi başarılı test sonuçları elde etmiştik.

Konvansiyonel dedektör köpek kullanımının ülkemizde ve coğrafyamızda uygun olmayacağı , güvenlik ya da kendini güvende hissetme konusunda  olumsuz bir algı yaratacağı sebebi ile yıllardır üzerinde çalıştığımız , bir çok ülkede de uygulanan kokuyu köpeğe getirme yöntemini esas aldık.

Kısaca hastaneler , otel odaları , öğrenci yurtları , şantiyelerdeki işçi yatakhaneleri , yaşlı bakımevleri ve benzeri toplu yaşam ve konaklama olan mekanlardan bir vakum makinesi ve özel olarak geliştirilmiş bir filtre sistemi ile koku alarak bu kokuları köpeklere taşımaya başladık.

Uzun süren eğitimler ve tahta kuruları hakkındaki  bilgiler neticesinde %96 ları geçen doğru tespit oranlarını yakaladık ve ingiltere ve iskandinav ülkelerinde hizmet vermeye başladık.

Neden Tahta Kurusu-Bed Bugs  Detektörü Köpekler ?

Daha önce de belirttiğim gibi biyologlar ve entomologlar ile geçirdiğimiz uzun zamanlar neticesinde bu hayvanlar ile ilgili edindiğimiz bilgiler köpeklere neyi aratacağımız konusunda bizler için oldukça önemliydi. Köpeklere tahta kurularının deri veya vücut parçalarının kokusu yerine her canlının salgıladığı gibi böceğin feromonlarını koklamayı ve bulmayı öğrettik. 

Bu sayede  böcek yeni geldiği bir mekana henüz yerleştiğinde , çevresel adaptasyon sağlamadan beslenme veya üreme gibi davranışları göstermeden önce köpekler ile tespit edilebiliyorlar.

Bu durum ısırma , üreme , yayılma davranışını göstermeden önce yapılan tespit ile aslında bir ön uyarı sistemi olarak yönetimin elini güçlendiriyor ve hızlı önlem alınmasını sağlıyor .

Sistem Nasıl Çalışıyor ? 

Ekiplerimiz konaklama mecrasına gelerek alanın büyüklüğüne göre yukarıda bahsettiğim vakum sistemi ile odadan hava çekiyorlar ve bu havayı  özel üretilmiş filtrenin emmesini sağlıyorlar. Odadaki havanın emdirildiği filtreler aynı zamanda odada tahtakurusu varsa onların feromonlarını da emerek bünyesinde haps ediyorlar.

Hava emdirilen filtreler özel paketleme yöntemi ile inceleme laboratuvarımızın olduğu Kuzey Avrupa ülkesine gönderiliyorlar ve birkaç gün içerisinde negatif veya pozitif sonuç alabiliyorsunuz.

Ne Kadar Sıklıkla Kontrol Yapılmalı ? 

Özellikle çok insan giriş çıkışının olduğu mekanlar için ayda 2 kez yani 15 günde bir kontrol öneriyoruz , zira tahta kurularının yaşam döngülerine baktığımızda 15 günde bir yapılacak kontrollerle her yere yayılmadan onları tespit etmek ve tehdit olmaktan çıkarmak mümkün.

Nasıl Hizmet Alabilirim ?

Çok kolay hemen bizimle irtibat kurarak bir konsültasyon ve konu ile ilgili mekanın hikayesi  toplantısı yapabilirsiniz .

Hizmet Alan Müşterilerimizin Medyaya Yansıyan Haberleri.

https://news.sky.com/story/sniffer-dogs-being-used-to-detect-bed-bug-infestations-in-hotels-and-homes-12985383

The post Tahta Kurusu- Bed Bugs Detektörü Köpekler first appeared on Göktan Eker.

]]>
DETEKTÖR KÖPEK KOKU TANITIM SİSTEMİ VE DETEKTÖR KÖPEK EĞİTİM PRENSİBİ http://www.goktaneker.com/2023/09/20/detektor-kopek-koku-tanitim-sistemi-ve-detektor-kopek-egitim-prensibi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=detektor-kopek-koku-tanitim-sistemi-ve-detektor-kopek-egitim-prensibi Wed, 20 Sep 2023 12:07:00 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3872 DETEKTÖR KÖPEK KOKU TANITIM SİSTEMİ VE DETEKTÖR KÖPEK EĞİTİM PRENSİBİ Köpeklerin burunlarının insandan çok daha iyi koku aldığı, ve istenen maddeleri bulma konusunda üstün yeteneklerinin olduğu 18. Yüzyılın sonlarında anlaşılmaya[...]

The post DETEKTÖR KÖPEK KOKU TANITIM SİSTEMİ VE DETEKTÖR KÖPEK EĞİTİM PRENSİBİ first appeared on Göktan Eker.

]]>

DETEKTÖR KÖPEK KOKU TANITIM SİSTEMİ VE
DETEKTÖR KÖPEK EĞİTİM PRENSİBİ

Köpeklerin burunlarının insandan çok daha iyi koku aldığı, ve istenen maddeleri bulma konusunda üstün yeteneklerinin olduğu 18. Yüzyılın sonlarında anlaşılmaya başlandı.

Köpekle birlikte yaşama kültürünün olduğu özellikle merkez Avrupa Ülkeleri kendi içlerinde görev köpekleri ile ilgili de çalışmalar yapmaya başladılar.

 FRANZ LAUFER isimli Avusturyalı bir subayın güvenlik amaçlı olarak ilk planlı askeri ve polisiye köpek eğitimi ile kullanımında ön plana çıkan  çalışmalarını da unutmamak gerekir.

İlk etapta avcılıktan esinlenerek başlayan kaçakların bulunması , savaş alanlarında kayıp askerlerin bulunması gibi koku çalışmalarının ardından          detektör köpek eğitimi ile ilgili yoğun çalışmalar köpeklerin seçimleri ve aranması istenen kokunun tanıtım yöntemleri konusunda araştırmaların ve deneyimlemelerin yapılmasına neden oldu.

Pavlovun torunları Ruslar başlangıçta daha çok mama  ile detektör köpek eğitimi yöntemini benimserken , günümüzdeki IGP (SCHUTZHUND)  köpek eğitimin temelini oluşturan Alman ekolü ise oyuncak içerisine saklanmış maddelerle çalışmalarını yürüttüler.

1.Dünya , ve 2. Dünya savaşları, alman ekolü ve rus ekolünün dünyada tanınmasına yol açtı.

Amerika’nın Vietnam savaşı görev köpeklerinin modern anlamda askeri kullanımının önünü açarken , iki körfez savaşları ve giderek tırmanan küresel terör ve küresel kaçakçılık detektör köpeklerin ön plana çıkmasına sebep oldu.

Soğuk savaş döneminin sonlarına yaklaşırken , İskandinav ülkeleri mayın arama ve imha faaliyetleri esnasında detektör köpek eğitimi ve kullanımı teknolojisi konusunda her geçen gün araştırmalara devam ettiler ve önemli yol katettiler, şu an BM kara mayınları temizliği standartları konusundaki mevzuatın temelini hazırladılar.

Amerika birleşik devletlerindeki K9 projesi ile popüler olan Görev Köpekleri artık bir çok ülkede güvenlik birimlerinin vazgeçilmez parçası oldu.

Bununla birlikte köpeklere koku tanıtımı konusunda araştırmalar hızla devam etti, Dünyanın hemen her ülkesi ile geleneksel yapıları gereği ticaret yapan hollanda amerika , arap yarım adası ve afrikadaki ihtiyacı çok iyi gördü ve adeta dünyanın görev köpeği dağıtım merkezi oldu. Doğu avrupadan ve merkez avrupadan aldıkları köpekleri dünyaya servis ettiler, bununla birlikte hem köpeklerin kaynak ülkelerinde hem de kullanıcı ülkelerdeki eğitim sistemleri ihtiyaçlarını da çok iyi gözlemlediler. Hollanda kökenli güney afrika da bu know how u çok hızlı bir biçimde içselleştirdi ve mevcut riskleri ölçüsünde sisteme katkı sağladı.

Hollandalılar Almanların oyuncak içinde koku tanıtımı yaptığı yıllarda dutch box adı verilen bir koku tanıtım sistemi geliştirdiler

DUTCH BOX tabir edilen koku tanıtım sistemleri, Hollanda kökenli eğitmenler tarafından geliştirilerek güney Afrika ve Amerika başta olmak üzere birçok ülkede detektör köpek eğitimine yeni bir soluk getirdi. Bu sistem pozitif köpek eğitim yöntemleri ve clicker kullanımı ile de revize edilerek gelişmeye devam etti.

RESİM :Jandarma Köpek Eğitim merkezinde Koku tanıtım Semineri. Büyük Kutular Ahşap Dutch box, küçük kutular 4 box concept

ABD nin K9 lar konusunda büyük bir Pazar olması, Hollandanın avrupadaki stratejik ticari altyapısı  ile birleşince Hollanda uluslar arası bir köpek tedarik üssü haline geldi ve Hollandalı eğitmenler büyük ve hantal olan DUTCH BOX ları her geçen gün revize ederek , modern anlamda koku tanıtım sistemlerinin temelini attılar. daha küçük , hafif, değişken, taşınabilir hale gelen kutu ile koku tanıtım sistemi geliştirdiler.

Eş zamanlı olarak iskandinav ülkelerinde daha özgür daha farklı bir bir konsept uygulanıyordu , kliker yöntemi… Köpeğin sadece ilgisini çekecek   kokunun olduğu streril bir bir ortamda başlayan eğitimler , önceden kliker yüklemesi yapılmış köpeğin tesadüfen istenilen kokuyu ( patlayıcı, uyuşturucu vb.. ) koklaması ve klik ardından gelen ödül ile başlıyordu.

Detektör köpek eğitimine başladığım geçmişte  alman ve ingiliz ekolünü karma şekilde kullanarak başlamıştım. Yani hem oyuncak içine saklama hem de oyuncakla beraber maddeyi saklama yöntemini kullanmıştım.

Irak deneyimimin ardından dutch boxları kullanarak işi hızlandırmayı denediysem de , hollandalıların ve güney afrikalıların geliştirdiği taşınabilir boxlara hızlı bir geçiş yaptım. Ancak öğrenmenin ve gelişimin sonu yoktu, olmamalıydı… 

FOUR BOX CONCEPT

2009 yılında Lasvegas Amerikada polis ve askeri görev köpekleri ile ilgili yapılan bir konferansta tanıştığım akabinde de bir süre de birlikte çalıştığımız Kenny Licklider’ın daveti üzerine eğitim merkezine bir ziyarette bulundum.

Hani amerikalı Rock Starları müziklerine evlerinin garajlarında başlarlar ya , işte kenny nin 4 kutu konseptini evinin garajında nasıl geliştrdiğini dinledim, akabinde uzun bir süre amerikada kalıp , 4 kutu konseptinin inceliklerini ve detaylarını öğrendiğim bir kurs aldım.

Eski bir Asker olan aynı zmaanda vietnamda görev yapmış olan Kenny Amerikan ordusunun afganistan ırak ve dünyanın farklı coğrafyalarında görev yapan birlikleri için müthiş endüstriyel bir koku tanıtım sistemi geliştirmişti.

O ana kadar gördüğüm tüm sistemlerden farklı olarak 4 kutu konseptinin en önemli avantajını bir endüstri mühendisi, bir süreç uzmanı mantığı ile oluşturulmuş olduğunu söyleyebilirim. Kenny detektör köpek eğitiminde endsütriyel bir sistem kurmuştu.

Her zaman derim, Avrupalılar güvenlik risklerinin azlığı , yüksek refah içerisinde yaşamanın da getirdiği rahatlıkla , köpek eğitimine daha çok spor , sanat ve bilim kökenli bakıyorlar. Spor köpeklerinde bu kadar ileri olmalarını bu kapsamda ele almak gerek , ingiltere merkezli üniversitelerin hayvan davranışları konusundaki çalışmalarına ve birikimlerine bilimsel pencere ile bakmak gerçekten önemli , iskandinav ülkelerinde eğitmenlerin adeta bir ressam ve heykeltraş yaklaşımı ve mükemmeliyetçi düşüncelerini de avrupa ülkelerinin farklı toplumlarının kültürlerini inceleyince anlamak çok daha kolay oldu.

Ancak Sevgili Arkadaşlar lütfen unutmayın bir ülkemizde HAYATTA KALMAK İÇİN görev köpekleri eğitiyoruz. Ne iskandinav ülkeleri gibi sanat yapacak kadar uzun kışlarımız  ve gecelerimiz var ,ne avrupalılar gibi  iş çıkışı köpeğimizle köpekli sporlar klübüne gidip spor yapacak kadar sosyal refahımız var , ne de onlarca saat paneller yapıp , ne de ingilizler gibi işin dibine kadar inecek bilimsel çalışmalar yapacak insan kaynaklarımız ve eğitim sistemimiz var. Evet bunların hepsini ülke olarak yapmalıyız ancak kendi ihtiyaçlarımızı kendi bilimsel alt yapımızı ve kendi sistemimizi oturmalıyız.

Zira küresel güçlerin her geçengün daha fazla desteklediği birden fazla terör örgütü , doğu batı arasındaki köprü konumundan dolayı her türlü insanın gelip gitmeye çalıştığı bir mecra, başta uyuşturucu kaçakçılığı olmak üzere kaçakçıların ideal rotası , ırak iran suriye ermenistan gibi komşuların olduğu düşük ölçekli öatışmaların bitmediği  bir coğrafyada yaşıyoruz.

Biz köpekleri hayatta kalmak için eğitiyoruz. 

Tam da bu yüzden Kenny ile ortak bir çok noktamız oldu , hayatta kalmak için köpek eğitmek zorunda olmak da bunların başında geliyordu.

4 kutu konsepti oldukça sistematik bir şekilde ilerleyen, her adımı kayıtlara geçirilirilen, köpekte var olan zayıf bir davranışın veya hatalı davranışın sürecin hangi noktasından kaynaklandığını iyi anlayabileceğiniz bir yöntem. Tabii sistem doğru uygulandığında.

Ne yazık ki conseptin ve sistemin felsefesini anlamadan , eline kutuyu alan detektör köpek eğitiyorum diye ortalıkta geziyor , aynı kayışı alanın eğitmenim diyebildiği gibi.

Sistemin diğer önemli avantaşı da kokuyu köpeğe koku havuzunda öğretmesi , oyuncak içi veya iskandinav usülü eğitimlerde kokunun kaynağını köpeğe öğretebiliyorsunuz ancak kokunun karakteristiğini köpeğin öğrenmesi oldukça uzun zaman alıyor ve operasyonel olarak sorunlar yaşayabiliyorsunuz ki bu sistemlerle eğitilmiş köpeklerler ile ırak kaosunda çalışmış ve oldukça ciddi sorunlar yaşamıştım.

Sistem koku havuzu, koku akışı, koku birikintisi, koku bulaşığı gibi bir çok farklı durumda köpeği oldukça hızlı gözlemlemenize ve analiz etmenize yarıyor.

Sistemin bana göre en önemli dezavantajı , her endüstiyel üretim sistemi gibi belirli kalıpların dışındaki köpek karakterleri için çok uygun olmaması. E eğitmensin , yeteneği olduğunu düşündüğün bir köpeğe bu sistemin dışında yöntemler de uygulayabilirsin. Zira özellikle detektör köpek eğitimi SORUN ÇÖZME becerisine dayanır. 

Sistemin diğer bir avantajı ise işinizi o kadar çok iyi standardize ediyorsunuz ki , eğitime katılan idarecilere yapacakları çok az iş kalıyor , köpek adeta idareci eğitimi konusunda en önemli yardımcınız haline geliyor , yani handler course for dummies….

Hiç eğitim almamış bir köpek ve hiç eğitim almamış bir idareci ile verilen kurslarda yaşanılan bir çok sorunu bu sistemde yaşamıyorsunuz ve gerek köpeğin eğitim süresi gerek idarecilik eğitimi süresi oldukça kısalıyor.

RESİM : Four Box sisteminde bir egzersiz görüntüsü.

KÖPEK SEÇİMİ

Köpeklerimiz 10-18 aylık green köpekler arasından ( kendimizin yetiştirdiği veya dış tedarik ile edindiğimiz) seçiliyor. Köpeklerimizin detektör köpek eğitimini alabilmesi için eğitim yeterlilik testini geçmesi gerekmektedir. Yani eğitime tabi tutacağımız köpekler için 4 kutu konseptine uygunluk ve drivelarının yeterliliği ile ilgili oldukça temel testler var. Bu testler aynı zamanda köpeğin eğitim sonunda görev yapacağı mecraya göre de değişkenlik gösterebiliyor.

SOSYALLİK

Köpekler, mümkün olduğunca  insanla ve diğer hayvanlarla iyi geçinen sosyal köpekler olmalıdırlar. Bununla birlikte işitsel , görsel ve ortam uyumları da son derece iyi olmalı, sağlam sinirlere sahip , rahat davranışlı sürekli mutlu görünen köpekler olmalıdırlar. Sosyal olmayan köpek , mücadele güdüsü yeteri kadar gelişmemiş bir köpek yaşadığı stresleri yönetemiyor , belirli bir süre arayıp bir şey bulamadığında yavaş yavaş arama performansı düşebiliyor.

KONDÜSYON

Köpeklerimizin kondüsyonlarının uzun süre çalışmasına yetecek kadar iyi olmaları gerekmektedir. Bu da kısa hız egzersizleri ve uzun kardiyo egzersizleri ile mümkün olmaktadır. Ancak arama kondüsyonu en önemlisidir. Köpeğin uzun süre arayabilmesinin en önemli alt yapısı kontrollü ve dokümante edilmiş eğitim ve tekrar eğitimleri ile mümkün olabiliyor. 

KENDİ İRADESİ İLE DAVRANMA

Eski alman ve rus geleneğinde idareciler sürekli olarak köpeğin araması istenen yerleri gösterirler ve köpeği komutla ondrive/ offdrive konumuna getirirlerdi. Ancak, eski prensiplerin aksine aksine 4 box concept uygulamasında köpeğin kendi iradesi ile eğitmen veya idarecisine bağımlı hale getirilmeden arama yapması sağlanır. Eski sistemlerde köpeğin INDEPENDED SEARCH yeteneğinin körelmesi sonucu kaçınılmaz iken Yeni konseptte köpeğin uyarıcıları her an kokuyu alma konusunda açıktır. Eski konspte detektör eğitiminde köpekler arama yapmak için sürekli komut bekler hale gelirler, ve sadece ON drive anında arama yaparlar. Bu da insan hatası nedeni ile köpeğin de hata yapmasına sebep olur.

Yeni konsepte şu şekilde bir örnek verebiliriz. Köpek örneğin havalanında idarecisinin yanında insanların arasında gezer bulması istenen kokuyu aldığında kendiliğinde o koku kaynağına yönelir ve beklenen tepkiyi verir. Köpeğe herhangi bir komut verilmemiştir. Ancak köpek hafızasındaki kokuyu her an ortamdakilerle eşleştirmektedir.

Eski konseptte ise köpek sürekli olarak komutla yönlendirilir, araması istenen alan idareci tarafından gösterilir ve köpek sınırlandırılır. Bu durum köpeğin arama avlanma özgürlüğünü baskıladığı için hafızadaki koku ile ortamdaki kokuyu ancak bir kout verilip te arama yaptığında eşleştirir, komut verilmezse veya arama yapılmadığı bir süreçte ise çok rahatlıkla içi bomba dolu bir çantanın yanından geçer ve tepki vermeyebilir.

KISACASI KÖPEKLERİN MUHAKEME VE MUKAYESE YETENEKLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ GEREKMEKTEDİR.

İÇGÜDÜ ( DRIVE ) YETERLİLİĞİ

Detektör Eğitimi alacak köpeklerde yeteri kadar Avlanma ve Av (HUNT ve PRAY) drivelarının olması gerekmektedir. Köpeğin her daim oyun topuna sahip olma ve topun ortamdan uzaklaştırılması durumda onu sürekli arama uzun süre arama güdüsünün olup olmadığı oldukça önemlidir. Mücadele (FIGHT)  iç güdüsünün önemi ve dengelenmesi de ayrıca önemlidir 

KOKU ALGILAMA

Köpekler kokuları insanlar gibi algılamazlar. Örneğin biz bir mantar çorbası kokladığımızda onu mantar tadı ile bağdaştırırz. Ancak köpekler farklı koku algılama sistemine sahiptirler, köpekler mantar çorbasını kokladıklarında çorbanın hazırlanmasında kullanılan tüm maddelerin kokularını algılarlar. Örneğin Eğer köpeğimiz tuz arama konusunda eğitildi ise, bir mantar çorbasını kokladığında tuzlu olana tepki verir. Tuzsuz olana tepki vermez.

Köpeğe bulması istenen nesneni etken maddesini öğrettiğimizde köpeğimiz bu etken madde ile yapılan tüm nesnelere tepki verecektir.


Yukarıdaki açıklamalardan hareketle koku tanıtımında 4 kutu sistemi ile ;
Köpeğimize mevcut ticari askeri ve el yapımı patlayıcı maddelerin veya uyuşturucu maddelerin ya da diğer bulunması istenen ürünlerin etken maddeleri öğretilir.

Prensip olarak köpeğin aşırı idareci bağımlı olması engellenmeye çalışılır, idareci ile uyum halinde görev temeli atılır. Bulunması istenen maddeyi kokladığında hızlı bir şekilde tepki vermesi ve çevre etkenler ne kadar zor olursa olsun maddeyi terk etmemesi sağlanır ( scent obidence)

KOKU ÇELİŞKİSİ ( Distiractions)

Akabinde köpeğimize koku çeldiricilerle çalışmalar yapılarak aranması istenen koku daha farklı benzer veya daha güçlü kokular tarafından bastırılmak istenir. Örneğin 4 kutudan birine patlayıcı madde bir veya daha fazlasına koku çeldirici madde konur köpeğin tüm çeldiricileri atlayarak istenen maddeyi bulup istenen tepkiyi vermesi beklenir.

Bir sonraki aşamada örneğin 4 kutunun içerisine yiyecek maddesi konur anca birine yiyecekle beraber bulunması istenen madde yerleştirilir. Bu yöntemle köpeğin tüm dikkat çeldirici madeeleri ignore etmesinin yanı sıra aranan maddeyi de kesinlikle tepki vermesi sağlanır.

4 kutu konseptinde köpeğimiz bu aşamaları geçtikten sonra 4 köşe uygulaması ile kutuların marifeti ile oda arama araç arama çanta paket arama, palet arama simulasyonları yapılır, zemin ve yükseklik araması çalışmaları yapılır.

Köpeğin görev yapacağı yere göre koku çalışmalarda partiküler algılama yerini moleküler algılamaya doğu bırakır. Bu sayede çok küçük miktarlardaki maddeler, veya madde kalıntılarının da köpek tarafından tespiti sağlanır.

Ancak bu aşamaya geçmede köpeğin nerede ve ne amaçla kullanılacağı son derece önemlidir.

Köpekler koku tanıtım sisteminde dış mekanlarda arama egzersizlerine geçmeden önce “I” line denilen 10-15 sıralı kutularda tekli ve çoklu madde bludurma yöntemi ile farklı iktar ve çeşitlerdeki patlayıcı maddelerle test edilir ve koku odası dışındaki arama egzersizlerine hazır hale getirilir.

Yüksek miktar koku da bu yöntemle çalışılabilr.

RESİM : Çizgi (Line) egzersizi

İLERLEME EĞİTİMLERİ

Dış mekânlarda ve görev yerlerine benzer simule edilmiş alanlarda eğitim faaliyetlerine devam eden köpekler idareci ile kurs görmeye hazır hale gelir.

İdareci ile kurs gören köpekler sertifika imtihanının ardından göreve hazır hale gelirler.

Göreve başlayan K9 timi her gün farklı egzersiz ve denemelerle hassasiyetleri en üst düzeyde kalacak şekilde görevlerine devam ederler. ANCAK UNUTULMAMASI GEREKEN KÖPEĞİN NEREDE NE VE AMAÇLA KULLANILACAĞININ DİĞER BİR TABİR İLE GÜVENLİK RİSKLERİNİN TEMELİNDE BU RİSKİ NASIL BERTARAF EDECEĞİNİN ÇOK İYİ BİLİNMESİ GEREKİR

Köpeğin arama kapasitesinin sürekli en üst düzeyde olması için görev harici oyunlar, tamamen pozitif yöntemle itaat eğitimleri yaPılarak köpeğin idareci ile uymu her geçen gün arttırılır. Köpekte bilinen adı ile temel itaat , idareci ile madde arama konusundaki tüm uyum gerçekleştikten sonra yapılmalıdır. KÖPEĞİN İTAATİ ÖNCELİKLİ OLARAR ARANMASI İSTENEN KOKUYA SONRA İDARECİYE OLMALIDIR.

Detektör Köpek Eğitmenlik Kursları için: goktaneker@gmail.com

The post DETEKTÖR KÖPEK KOKU TANITIM SİSTEMİ VE DETEKTÖR KÖPEK EĞİTİM PRENSİBİ first appeared on Göktan Eker.

]]>
Sahte ve Taklit Ürünler ile Mücadelede K9’ların Rolü http://www.goktaneker.com/2023/09/01/sahte-ve-taklit-urunler-ile-mucadelede-k9larin-rolu/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=sahte-ve-taklit-urunler-ile-mucadelede-k9larin-rolu Fri, 01 Sep 2023 09:15:50 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3862 Uzun Arge araştırmaları ve markalaşma yatırımlarının ardından talep gören bir çok ürününün taklit veya sahtelerinin piyasaya sürüldüğü hepimizce malum. Tekstil ürünlerinden elektronik cihazlara , tütün mamüllerinden ilaç endüstrisine kadar ulusal[...]

The post Sahte ve Taklit Ürünler ile Mücadelede K9’ların Rolü first appeared on Göktan Eker.

]]>

Uzun Arge araştırmaları ve markalaşma yatırımlarının ardından talep gören bir çok ürününün taklit veya sahtelerinin piyasaya sürüldüğü hepimizce malum.

Tekstil ürünlerinden elektronik cihazlara , tütün mamüllerinden ilaç endüstrisine kadar ulusal ve uluslararası markalar taklit ve sahte ürünlerle mücadele halinde.

Bununla birlikte sahte veya taklit olmayan gerçek ürünlerin ülkeye yasadışı yollardan sokulması da ayrı bir sorun.

Bu kapsamda geçmişte k9 ların içinde olduğu başarılı uygulamaları sizlere aktarmaya çalışacağım.

TÜTÜN VE TÜTÜN MAMÜLLERİ 

Ülkemizde faaliyet gösteren global bir firmanın sponsorluğunda köpeğimiz ile öncelikle firmadan alınan defolu tütün mamülleri ile eğitim çalışmalarına başladık.

Uzun yıllar bomba , narkotik , mayın , ceset , canlı insan arama gibi eğitim faaliyetlerinin ardından tütün ve mamüllerinde bulunan yoğun koku sayesinde köpeğin eğitimi oldukça hızlı ilerledi.

Akabinde firmanın fabrikasında daha yüksek miktar kokularla çalışmaya başladık , artık yüzlerce koli arasından içi tütün mamülü dolu koliyi rahatça tespit edebiliyorduk.

Son olarak 20 kadar nakliye aracının içerisinden içi tütün mamülü dolu aracın tespiti ile ilgili eğitimlerin ardından firma yetkilileri bir deniz limanında gümrük birimi tarafından test edilmek üzere k9 ekibini yönlendirdiler.

Test günü açık alanda , üzeri kapalı etrafı açık bir antrepoda saklanmış büyükçe bir kolinin aranması istendi.

Hafif rüzgarlı bir günde yapılan testte köpeğimizi arama alanına yönlendirdikten kısa bir süre sonra köpeğimiz rüzgarı karşısına alarak arama alanının uzağında açık alanda bir ihracat konteynerini işaretledi , yetkililer saklanan tütün mamüllerinin orda olmadığını belirtseler de zaten gümrüklü sahada olan konteyner açıldığında içinde tütün mamulü olduğu anlaşıldı , akabinde de tekrar arama alanına dönüp arama faaliyetine devam ederek mamüllerin saklandığı koliyi de tespit ettik.

Köpeğimiz firma tarafından gümrük birimlerine hibe edildi ve akabinde çalışmasına devam etti.

KAÇAK ÇAY VE KAHVE ÜRÜNLERİ

Yine Türkiye’de faaliyet gösteren global bir firma tütün konusunda başarılı olan köpeğin referansı ile tarafımıza ulaşarak ülkeye kaçak yollarla giren çay ürünlerinin tespiti konusunda bizden destek istedi ve köpeğimiz benzer bir yöntem ile hazırlanarak yetkililer vasıtasıyla gümrük birimlerine hibe edildi.

Aynı firmanın bazı kahve ürünlerinin taklitlerinin piyasaya sürüldüğü ve imalat yapan şebekenin bulunması amacı ile yürütülen bir soruşturmada , bu firma tarafından ele geçirilen taklit ürünleri bulma konusunda eğitilen köpeğimiz alınan izinlerle bir sanayi sitesinde  mesai bitip tüm dükkanlar kapandıktan sonra arama faaliyetlerine katıldı.

Köpeğimiz üçüncü arama saatinin sonunda üç katlı bir işletmenin kapısının altını koklayarak işaretleme yaptı. 

İlerleyen günlerde takibe alınan bu işletmenin yasadışı imalat yaptığı kesinleştikten sonra adli işlemler başlatıldı.

Çay ,Tütün kahve ve benzeri ürünler başta olmak üzere , bu ürünlerin yasadışı yollardan ülkeye sokulması veya sahte ve taklitlerinin piyasaya sürülmesi halk sağlığını olumsuz etkilediği gibi devletin büyük vergi geliri kaybına yol açmakta , üretici firmaların bu haksız rekabet sebebi ile mağdur olmasına sebep olmaktadır.

ELEKTRONİK EŞYALAR

Köpeklerimizin başarısına referansı ile elektronik eşya ithalatı yapan bir firma bizimle irtibat kurdu ve ürünlerinin kaçak olarak gümrük kapılarından tr ye sokulduğunu , bununla ilgili olarak bir çalışma yapmak istediklerini belirttiler.

En çok kaçakçılığı yapılan ürünlerinden numune alıp , soluğu kimya mühendisi bir arkadaşımın yanında aldım.

Gaz kromatografi cihazı vasıtası ile temin ettiğim ürünlerin içerisinden en çok gaz yayan yani koku çıkararak baskın koku oluşturan parçayı tespit ettik 

Daha sonra Alınan tüm ürünlerde olan bu baskın kokulu elektronik parçadan temin ederek köpekleri çalıştırdım ve Bingo , içinde bu parça bulunan her elektronik eşyayı bulur hale geldik.

Yapılan test ve denemelerde firmanın yasadışı ülkeye sokulan ürünlerinin yanı sıra neler bulduğumuza inanamazsınız.

Bu modelin oldukça başarılı olması üzerine köpekler aynı dertten muzdarip başka bir ülkeye gönderilerek işlerine devam ettiler.

PERFORMANS İLAÇLARI 

Pazarın çok büyük olmasından dolayı Performans ilaçlarının veya takviye gıdaların sahte ve taklitleri oldukça yoğun bir şekilde yasadışı yöntemlerle piyasaya sürülüyor.

İlaç açısından bakarsak sahte ilaç , orjinaline benzeyen ancak içerisinde etken maddesi olmadığı için ilacın fonksiyonunu yerine getirmeyen , kimi uzmanlarca plasebo etkisi yaratan ürünler. Ancak bu sağlıksız koşullarda üretilen ürünlerin ne tür yan etkileri olduğunu bilemiyoruz. Alerjik reaksiyon sonrası anaflaktik atak geçiren kullanıcılara da rastlamak mümkün.

Taklit ilaçta ise belirli oranda etken maddeyi ürünlerde tespit etmek mümkün , ancak yapılan Labratuvar araştırmalarında ya belirtilenden daha az oluyor , ya da sağlıksız ucuz katkı maddeleri yüzünden yine oldukça sağlıksız ve beklenmeyen yan etkiler yapabiliyor.

Tarafımıza ulaşan firma yetkililerince piyasadan temin edilen sahte ve taklit ürünlerin etken maddeleri e yoğun koku salan bileşenleri ile ilgili bir toplantı yaptık ve firmanın kimya mühendisleri ile en çok koku yayan etken ve katkı maddelerini tespit ettik.

Köpeklerle yapılan koku tanıtım ve moleküler arama eğitimlerinin ardından köpekler bir süre Türkiye’de çalışarak tespitler yaptılar , akabinde bu tip ürünlerin imal edildiği ülke gümrük birimlerine hibe edilerek sorun kaynağında çözülmeye çalışıldı.

https://www.belemturktv.com/avrupada-sahte-ve-taklit-ilaclar-ciddi-saglik-tehdidi-olusturmaya-basladi.html

Dijitalleşme ve teknolojik cihazlardaki gelişim ile bu alanda köpeklerin kullanımına ihtiyaç duyulmuyor gibi gözükse de tüm teknolojik gelişmelere rağmen halen insan hatası veya hırsı sebebi ile sahte ve taklit ürünler insan sağlığını hiçe sayarak cirit atmaya devam ediyor.

Bunun yanında ülkede gerekli mevzuatın olmaması da bu tip görev köpeklerinin daha etkin görev yapmasının önündeki en büyük engel olarak duruyor 

The post Sahte ve Taklit Ürünler ile Mücadelede K9’ların Rolü first appeared on Göktan Eker.

]]>
DNA / FORENSIC DOGS ANTİKRİMİNAL BURUNLAR http://www.goktaneker.com/2023/08/24/dna-forensic-dogs-antikriminal-burunlar/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=dna-forensic-dogs-antikriminal-burunlar Thu, 24 Aug 2023 16:31:51 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3856 DNA / FORENSIC DOGS Köpeklerin muhteşem yetenekleri veya benim tabirimle süper güçleri meslek hayatımın her anında beni şaşırtmıştır. Bomba narkotik gibi branşlar  uzun süre detektör köpek eğitimi ile uğraşan kişiler[...]

The post DNA / FORENSIC DOGS ANTİKRİMİNAL BURUNLAR first appeared on Göktan Eker.

]]>
DNA / FORENSIC DOGS

Köpeklerin muhteşem yetenekleri veya benim tabirimle süper güçleri meslek hayatımın her anında beni şaşırtmıştır.

Bomba narkotik gibi branşlar  uzun süre detektör köpek eğitimi ile uğraşan kişiler için zamanla heyecan veremez hale gelebilmektedir.

2005 li yılların başında meslek hayatımda bu tip bir süreçten geçtiğim dönemde İskandinav ülkelerinden birinin vatandaşı olan  bir meslektaşım ile DNA köpekleri olarak tabir edilen köpekler üzerine sohpetler etmeye , adli tıp  anlamında bu köpeklerden nasıl faydalanabileceğimizi konuşmaya başlamıştık. Beni bu konuda araştırmaya iten ise bir üniversite kampüsünde tecavüze uğrayıp katledilen öğrenci bir kızımızın hikayesi olmuştu. bu tip taciz veya tecavüz olaylarında bu sapıklara ait deiller kapalı alanlarda cihazlarla kolaylıkla bulunabilirken, açık toprak ve çim alanlarda delile ulaşmak gerşekten zor oluyordu.

Uzun süre teorik anlamda bu işin uygulanabilirliği konusundaki tartışmalarımız akabinde amerikada katıldığım bir workshopta ilk defa DNA veya Forensic dog tabirini öğrenmiş , yabancı meslektaşlarımın da benzer çalışmalar yaptığına şahit olmuştum.

Daha zonra Hırvat meslektaşlarım Chirs ve Andrea nın organze ettiği Kadavra Köpekleri eğitim organizasyonuna katılmış, avrupanın farklı yerlerinden gelen meslektaşlarımla da konu hakkında uzun söyleşilerde bulunmuştum.

İstanbulda düzenlecek euroforensics fuarından önce bilgi dokümantasyon ve yapılan çalışmalarla deneyim anlamında da yeterlilik hissetmemden dolayı bir köpek hazırlamaya başlamıştım ardından da çalışmalara devam ettim.

Konvansiyonel Patlayıcı ve Narkotik detektörü köpeklerin daha çok partiküler koklama yaptıkları , mayın ve DNA köpeklerinin ise moleküler koklama yaptıkları şeklinde genel bir ayrım olduğunu söyleyebilirim. Eğer bir bomba veya narkotik köpeğini moleküler seviyeye çıkartırsanız çok fazla hatalı tepki alabilirsiniz , zira bu maddelerin içerisinde günlük hayatta kullanılan çok fazla kimyasal var ve bu kadar üst düzey hassasiyet kazandırılan köpeklerin hata yaptıklarına çok şahit oldum. Örneğin ırakta bir kontrol notasında uzaktan gelen bir kokunun köpeği nasıl yanılttığına ve zavallı araç sahibininaracının  saatlerce didiklendiğini gördüm. Amerika’da  yaşanan diğer bir olay ise mahkemelere taşınmış ve kokkul kuvvetlerinin ceza almasına neden olmuştu. yanyana yolculuk yapan iki kişiden birinin madde kullandığı , ancak köpeğin yanında oturan kişiye tepki vermesi üzerine gelişen olaylar pek de hoş değildi.

Düşünün askeri bir üste çalışıyorsunuz ve yüksek hassasiyeti moleküler arama yapan bir köpeğiniz var , elinize kıyafetlerinize sinmiş patlayıcı kokularına , kolluk küvetlerinin belindeki silaha veya mühimmata bile tepki verir hale gelebilirler.

DNA köpeklerinin çalışma prensibi ise , gözle bile zor görebileceğimiz kan ,sperm veya dokulara ulaşmaktır , dolayısı ile yüksel hassasiyet ve moleküler koklama gerektirir.

Yere veya duvarlara damlamış ve silinmiş bir kan lekesini , sperm kalıntısını bulabilecek hassasiyetteki bu köpekler , tecavüz veya cinayet gibi olaylarda , floresan cihazların kullanılamadığı ormanlık arazilerde oldukça etkin olmakla beraber , bir nevi gömülmüş kadavralar , toplu mezarlar , HRD ( human Remain Dog ) İnsan Parçası arama gibi alanlarda başarı ile kullanılabilmektedir.

2009  yılında DNA köpekleri konusunda başladığım çalışmalara öncelikle bir veteriner hekim arkadaşımın desteği ile kendi kanım ile başladım. Farklı kan grupları , farklı cinsiyet ve farklı yaş grupları ile de Köpeklerde çalışmaya devam ettim , iki aylık bir çalışmanın sonunda bir evin salonunda bir cc kan damlasını bulur hale gelen köpeğimin başarısı beni oldukça mutlu etmişti.

2011 yılındaki fuarda konu ile ilgili adli tıp , askeri ve emniyet kriminal yetkililerine kan bulan köpeğimle bir sunum yapmıştım. 

Fuardan sonra hız kesmeyerek bir laboratuvarda çalışan arkadaşım sayesinde de sperm kalıntıları konusunda da köpeği geliştirme fırsatım oldu , ABD deki tecavüz vakalarında tutulan istatistiklerde belirli yaş aralığındaki erkeklerin daha çok yer aldığı bilgisi üzerine benzer bilginin tr de olup olmadığını da araştırmıştım.

Beni tatmin edecek bilgiye ulaşamayınca internette geçmiş tarihli tecavüz haberlerinden hareketle tahmini bir yaş grubu aralığı oluşturmuştum. 

Bu tecrübeler ışığında projeyi askeri amaçlı kullanılacak ekipler oluşturmak için revize ettim .

Hedef şuydu ; mümkün olduğunca küçük ırk köpekler ile kırsal intikal yapan ekiplere destek olacak köpek terör unsurlarına ait ,  mağara , konaklama veya kamp alanlarında erkek ve kadın teröristlere ait , sperm , tükürük/balgam , kan , menstrüasyon hijyen ped lerini bulacak bulunan yerler gps ile işaretlenecek , daha sonra alınan numunelerden DNA tespiti  yapılarak , intikal boyunca alınan tüm numuneler eşleştirilecek , numunelerin kamp alanında bulunan yerleri ve analizlerinden hareketle grup içi hiyerarşi ve grubun kırsaldaki hareketliliği analiz edilecekti.

Köpeğin hazır olduğuna inanınca fuarda iletişime geçtiğim kurum yetkilisini aradım ve en azından kamp alanlarındaki numunelerin bulunabilmesi için demo yaptım.

Köpek işini fazlası ile yaptı , demoya katılanlar projeyi oldukça beğendi ve uygulanabilirliği için bir görüş almaları gerektiğini belirttiler. Beni arayacaklarını belirttiler.

Bir kaç hafta sonra benimle iletişime geşenlerim kurum dışı farklı insanlar olması beni oldukça işkillendirdi , rahatsızlığımı dile getirerek birlikte çlışamayacağımızı belirttim ve , hazırladığım iki köpeği ne yazık ki yurtdışına gönderdim. 

Sonrası malum , 17/25 ve 15 Temmuz, anlayacağınız bu şahıslarla çalışmadığım için ucuz yırtmıştım.

ÜLKEMİZDEKİ DURUM

Bu durumu aktarmadan önce kadavra köpekleri ile ilgili genel bir bilgilendirme yapmak isterim. 

1-Toprak üzerinde hayatını kaybetmiş insanları arayan kadavra köpekleri

2- Toprak altına gömülmüş kadavra köpekleri  

olmak kaydı ile farklı tip kadavra köpekleri dünyada kullanılıyor, ancak unutulmaması gereken diğer bilgi de bir kadavranın ölüm gerçekleştikten sonra farklı çürüme aşamalarının olduğunun bilinmesidir. Her aşamada baskın koku farklı olmaktadır.

Yani yeni ölmüş birine ait kadavra kokusu ile ölümünden 3 ay geçmiş bir kadavranın kokusu aynı olmamaktadır. temel anlamda bilinmesi gereken diğer konuda kadavra kokusunun havadan ağır olması sebebi ile sürekli yere çökme , yer yüzündeki oyuk ve deliklere birikme eğiliminde olmasıdır. Toprak üzerinde bulunan kadavranın kokusunu köpekler airscent ( havayı koklama ) yöntemi ile bulabilir ancak toprak altındaki kadavraların aranması daha çok moleküler çalışma gerektirir.

3-İnsan parçası (HRD) arayan köpeklerin ise çalışma prensipleri biraz daha farklıdır. İnsan parçası diyince kocaman kol veya bacaklardan bahsetmiyorum,  çok daha küçük parçaları kastediyorum. 

Bununla birlikte bir toprak kayması veya sel sonucu meydana gelen ölümlerde vücut bütünlüğünün bozulma durumuna göre Kadavra Köpekleri  arama kurtarma amaçlı da kullanılabilirler.

4-) DNA Köpekleri diğer adı ile fornesic dogs ise çok daha küçük miktarları ararlar dolayısı ile moleküler düzeyde arama yapmaları elzemdir. 

Gerek kadavra köpeklerinin gerekse DNA köpeklerinin diğer kullanım alanı ise suda boğulmalar sonucu cesedin aranması faaliyetidir. Kadavrada meydena gelen çürüme prosesi sonucu sudan hafif ama havadan ağır olan koku suyun üzerine çıkma eğilimindedir. Bu sebeple bu köepkler gerekli eğitimlerle suda arama çalışmalarında da başarılı olabilmektedirler.

Ülkemizde kolluk kuvvetlerine ait kadavra köpeklerinin olduğu biliniyor, eğitim sistemleri veya seviyeleri konusunda açıkçası pek bilgim yok, sadece yıllar önce bir jandarma perosneli kardeşim ile bir tv programı yapmış ve kolluk kuvvetlerinin eğitimi ile bilgi sahibi olmuştum.

Ezcümle , kadavra köpeklerinden Dna köpeklerine kadar olan oldukça farklı eğitim süreçleri kurumların kullanım alanları ve amaca yönelik olarak yapılmaktadır. BU konuda en önemli bilgi birikim ise köpeklerde koku tanıtım sistemleri başta olmak üzere ilerleme eğitimlerinde yaşanan olaylara yakın senaryoların çalışılmasıdır. Bununla birlikte aranılan her koku farklı bir karakteristiğe sahiptir. Önmüzdeki dönemde Koku ile başka bir yazıda bu detaylara değineceğim.

Özellikle DNA köğeklerinin kriminal vakalar,  olay yeri ekipleri ve adli tıp ekipleri için oldukça faydalı olacağı kanaatindeyim. Zira şahit olduğum dünyadaki örnekleri gerçekten çok iyi işler çıkarıyorlar.

The post DNA / FORENSIC DOGS ANTİKRİMİNAL BURUNLAR first appeared on Göktan Eker.

]]>
Özel Güvenlik ve Görev Köpekleri Üzerine Bazı Anekdotlar http://www.goktaneker.com/2023/08/21/ozel-guvenlik-ve-gorev-kopekleri-uzerine-bazi-anekdotlar%ef%bb%bf/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=ozel-guvenlik-ve-gorev-kopekleri-uzerine-bazi-anekdotlar%25ef%25bb%25bf Mon, 21 Aug 2023 20:03:12 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3852 Özel Güvenlik ve Görev Köpekleri Üzerine Bazı Anekdotlar Yanlış uygulamalar yüzünden sonu gelen sektör. Daha Önce Güvenlik Hizmetlerinde K9 ların kullanımı ile ilgili şu yazıyı kaleme almıştım. Gelinen noktayı bir[...]

The post Özel Güvenlik ve Görev Köpekleri Üzerine Bazı Anekdotlar first appeared on Göktan Eker.

]]>
Özel Güvenlik ve Görev Köpekleri Üzerine Bazı Anekdotlar

Yanlış uygulamalar yüzünden sonu gelen sektör.

Daha Önce Güvenlik Hizmetlerinde K9 ların kullanımı ile ilgili şu yazıyı kaleme almıştım. Gelinen noktayı bir kez daha ele almak istedim.

Özel güvenlik hizmetlerinde K9 kullanımı

2004/2005 yillarında istanbulda meydana gelen terör olaylarının ardından özel güvenlik sektöründeki bomba ve koruma köpekleri ihtiyacı sebebi ile Bursa’dan İstanbula taşındım.

Zira K9 bomba köpeklerine gelen talep sebebi ile yoğun bir iş programı oluştu. Bu arada Havalimanı Güvenliği yapan bir firmaya K9 birimi kurdum ve ilk eğitimleri vererek danışmanlık hizmeti vermeye başladım.

Birlikte Irakta görev yaptığım ve hayatımı borçlu olduğum Duke jr isimli köpeğimizi de bu firmaya verdim. Duke jr ın babası İngiltere Lancastre polis köpek eğitim merkezinde eğitilmiş bir narkotik köpeği , annesi ise ev köpeği olan labrador Tırtıl dı.

O tarihlerde k9 lar ile hizmet verebilen istanbulda sonradan Özel Güvenlik Federasyonu Başkanlığı da yapmış birine ait firma , benim Danışmanlık firmam ve kuruluşunu yaptığım Havalimanı Güvenlik firması vardı.

Ancak istanbula geldiğimde köpek çiftliklerinin görev köpeği , bomba köpeği adı altında yaptıkları sahtekarlıklar ve buna çanak tutan özel güvenlik firmaları olduğunu gördüm. Zira insanlar kendini güvende hissetmek ve bombalar konusunda etkin olan k9 ların içerisinde olduğu bir güvenlik hizmeti almak istiyorlardı.Bazı özel güvenlik firmaları ise , alman çoban köpeği üreten çiftliklerden aldıkları köpeklerin üzerine k9 yazan bir yelek giydirip görev köpeği diye pazarlıyorlardı.

İslamcı terörün musevi vatandaşlarımızın ibadethanelerini hedef alan saldırıları neticesinde  , tarafıma ulaşan uluslararası bir güvenlik Danışmanlık firması sayesinde onlarca açılış, tören , konser gibi etkinliklerde köpeklerim ile görev aldık.

SİNAGOG GÖREVİ

Musevi vatandaşlarımızın sinagogta yapacakları bir etkinlikten önce k9 larla hizmet almak istedikleri tarafıma ulaşmış , ben de planlamamı k9 ların en dış güvenlik halkasında törene katılacakların çok dikkatini çekmeyecek şekilde konuşlanmak üzerine yapmıştım.

Aşırı güvenlik önlemlerinin insanları güvende hissettirmekten ziyade daha da huzursuz edebildiğini gayet iyi tecrübe etmiştim.

Organizasyondan saatler önce köpeğin ihtiyaçlarını gidermek için iki emniyet personeli ile sohbet ederek dış güvenlik halkasının da dışına çıktığımızda bir şahsın dikkatlice bizi izlediğini farketmiştik , yaptığımız profil incelemesi sonucu şahsın köpeklere ilgi duyacak bir sosyokültürel yapıda olmadığını da tespit etmiştik. Bunun üzerine ben ‘Kimse kıpırdamasın sanırım köpek bir koku aldı’  diye bağırınca şahıs koşmaya başladı ve gözden kayboldu , aynı anda yanımızda bulunan emniyet mensubu gençler eşgal bilgisini çoktan anons etmişlerdi bile , sonuç yakalanan şahıstan alınan bilgilerle bir hücrenin çökertildiği bilgisi idi , en azından bana ulaşan bilgi bu yöndeydi. Yani K9 un varlığı ve emniyet mensubu arkadaşlarla oynadığımız oyun sonuç getirmişti.

AVM DEN KAÇAN ARABA 

Beylikdüzü tarafında yeni açılan bir avm de sevgili kızım Betty ( başbakanlıkta görev yapan Balyozun annesi ) ile güvenlik görevlisi arkadaşımız , profilleme stratejisi ile AVM açık otopark girişinde  rutin bir arama yaparken ,Bety nin koklayarak bir araca doğru yöneldiği  , bu aracın ekibi gördükten sonra aracı geri çevirdiğini ve avm ye girmekten vazgeçip uzaklaşmak istediğini görülmüş , aracın geri dönüşü ve hızlanmaya başlaması ile betty idarecinin elinden kurtulup aracın arkasından koşmaya başlayınca kısa süreli bir panik yaşanmış ve aracın hızlı akan E5 trafiğinde kaybolması ile bety geri dönmüş , plakasının ve araç bilgilerinin emniyet ile paylaşılması ardından araç terk edilmiş şekilde bulunmuştu. Yapılan aramada araçta tehtid oluşturan hiç bir suç unsuru bulunamamış taa ki kriminal şube incelemesine kadar , kriminal şube ekipleri yaptıkları teknik inceleme sonucu araçta daha önce yüklü miktar patlayıcı taşındığı kanaatine varılmış , kızımız Bety ve idarecisi görevini başarı ile tamamlamıştı.

Özel Güvenlik Hizmetlerinde K9 lar ile çalışan bir çok arkadaşımın başından benzer olaylar geçtiğini de biliyorum. Zira eski bir emniyet mensubu ve eski meslektaşlarımın köpek seven çocuklarının K9 Amcası olarak içinde köpeklerin geçtiği hemen her olay konusunda belirli düzeyde bilgiye ulaşmıştım. 

DURMA NOKTASI

Bu tarihlerde henüz özel güvenlik hizmetlerinde k9 kullanımı ile ilgili bir mevzuat yoktu , hatta 5188 özel güvenlik kanunu bile henüz çıkmamıştı.

Bu hizmetin verilme şartları ile ilgili hukuki veya idari bir mevzuatın olmaması art niyetli firmalara yarıyordu.

Zira gerekli eğitimleri almamış , yetkin olmayan kişilerce bu hizmet AVM’lere , İbb nin metro güvenliklerine veriliyordu, otobanda araçtan düşerek sakatlanan ve hayatını kaybeden köpekler haberininin ne yazık ki bu hizmeti verdiğini dününen yüzünden yaşandığını da görmüş olduk.

Hayatında bomba veya patlayıcı madde görmemiş , ev köpekleri eğitmenleri ve mantar gibi artan özel güvenlik firmalarının bazı uyanık sahipleri bu boşluktan fazlası ile faydalanıyordu. Sektörün adeta içi çürüyordu.

Hava limanlarında ise fiziki güvenlik ve kargo güvenliğinde köpekler yoğun bir şekilde kullanılıyor, hava limanların ciddi güvenlik prosedürleri kapsamında kaliteli hizmet tercih ediliyordu. Ben de bu kalite kontrol sistemini baz alarak ve yıllarca çalıştığım ortadoğu ülkelerinin tecrübesi ile hizmet vermeye gayret ediyordum

Havalimanı dışındaki bu bozuk yapı , sonunda tabiri caiz ise patladı ve bir avm de köpeğin genç bir kızı ısırması ile yapılan soruşturmada köpeğin herhangi bir eğitimi olmadığı , idarecisi personelin ise bir gün önce işe alındığı anlaşıldı. Valilik ve emniyet müdürlüğü bu durum üzerine havalimanları hariç köpeklerin kullanımın durdurulması için bir yazı yazdı.

Bu durum bir anda sektörü olumsuz etkilediği gibi dolaylı olarak emniyet ve jandarmayı da etkiledi. Zira özel güvenlik hizmetlerinde köpek kullanımı ile gelişen sektör , kaliteli köpeklerin Türkiye’de yetişmesine ve kolluk kuvvetlerinin de artan köpek ihtiyacının kolayca tedariğine sebep olmuştu.

Bu kapsamda Ankara sıhhiyede bomba yüklü minibüsü bulan Maske , Başbakanlık ta görev yapan Mızrak , Dark ve Balyoz tarafımdan tedarik edilerek emniyet teşkilatına , öncesinde Pars gümrük teşkilatına , bir çok köpek te sivil savunmaya tarafımızdan dan kazandırılmıştı. Benim gibi işini kaliteli yapan diğer işletmeler de bu kapsamda  Köpeklerin bir kısmını hibe şeklinde bir kısmını da satın alma yöntemi ile tedariklerine devam ediyorladı.

Bu gelen yasaklama ile ben yine rotayı yurtdışına çevirmiş , Irak Afganistan , Azerbaycan , libya , Suriye ve ABD ye eğitimli köpek tedariğine başlamıştım.

HAVALİMANI SALDIRISI

Atatürk Havalimanı baskınından bir kaç gün önce de hava limanında köpek kullanımı konusunda bir yasak getirilmiş , dönem dönem emniyet birimlerinin dahi destek aldığı özel güvenlik bomba köpeklerine görevden el çektirilmişti, sadece kargo güvenliğinde çalışan köpeklerin çalışmasına izin verilmiş, otopark ve havalimanı girişlerinde görev yapan ekipler ne yazık ki yasaklanmıştı.

Başbakanlık Bimere konu ile ilgili ihbarda bulunmuş ve bunun büyük bir güvenlik açığı doğuracağını ( hizmet veren ekiplerin rakip firma olmasına rağmen ) geri dönülmez sonuçları olacak bu hatadan dönülmesi gerektiğini yazdığım uzun bir mailden bir kaç gün sonra ne yazık ki onlarca insan hayatını kaybetti.

REİNA SALDIRISI

Yine benzer bir durum da yılbaşında , Ortaköy’de deniz kenarında bulunan bir eğlence mekanında meydana geldi , mevcut riskleri göz önünde bulundururak , Yılbaşı gecesi için iki koruma köpeği ( Hollanda polisi KNPV sınavını geçmiş ) bir bomba köpeği ile vereceğimiz güvenlik hizmeti emniyetin izin vermemesi ile iptal oldu , hoş o gece büyük ihtimal ben de orda olacaktım , ve kapı dışındaki ilk silahlı müdaleyeye dahil olacaktım , belki de ölecektim , Yada görev köpekleri ile alınmış güvenlik önlemi teröristi o mekandan uzak tutacaktı. Zira istihbarat raporlarına ve yakalan terörist sorgularında eylem öncesi teöristlerce yapılan  keşiflerde köpeklerin büyük caydırıcılığı olduğu yönünde ciddi bilgiler vardı.

BEŞİKTAŞ SALDIRISI

Öncelikle  TİM 47 , değerli kardeşim Vefa Karakurdu ve saldırıda hayatını kaybeden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

Polis akademisinden tanıdığım bir üst devre emekli emniyet mensubu , güvenlik danışmanlık hizmetleri veren bir abimin üzerinde emek harcadığı bu saldırının gerçekleşmesinden haftalar önce stadın güvenlik risklerinin belirlenmesi için yapılan bir çalışmaya dahil olmuştum , islamcı terörün karakteristiğini iyi bilen uzmanlarca yapılan risk analizlerinde k9 ların nasıl etkin olabileceği de uzun uzun tartışılmış , en dış güvenlik halkası için üst düzey koruma ve bomba köpekleri tarafımızdan önerilmişti.

Şehit kardeşim Vefa’nın çabalarına rağmen ne yazık ki k9 lar etkin rol alamadı ve saldırıda bir çok kaybımız oldu , k9 ların saldırıyı önleyip önleyemeyeceğini bilemiyorum , ancak kişisel tecrübem doğru kullanılan k9 birimlerinin can kaybını çokça azaltacağı yönündeydi.

23 NOLU GENELGE

5188 sayılı kanuna 2015 sonlarında 23 nolu genelge ile görev hayvanlarının özel güvenlik hizmetlerinde kullanımı mevzuatlaştığında çok sevinmiştim , bu sevincin erken ve boş olduğunu daha ilk görev köpekleri sınavında anladım.

Yapılan ilk özel güvenlik görev köpekleri sınavına 80 civarı bomba köpeği 15 civarı koruma köpeği katıldı, bomba sınavından sadece benim firmama ait üç köpek başarılı oldu , benim de bizzat girdiğim koruma sınavında ise ⅚ köpek başarılı olabildik.

Sınavı organize eden Emniyet Köpek Eğitim merkezindeki bazıları ile bir zamanlar birlikte görev yaptığım arkadaşların bomba ve patlayıcılar konusunda bu denli hatalı uygulamalar yapabileceğini hiç düşünmezdim. Zira sınavın ölçme değerlendirmesinden, saklanan maddelerin yönetmelikte bulunan miktarlardan farklı olmasına kadar onlarca teknik hata mevcuttu, devamında yapılan sınavlarda ise sınav sorumlularının akıl almaz hataları yüzünden o kadar emek harcayan biz özel güvenlikçilerin haklarının nasıl yendiğine de şahit olduk. 

ÖLÇME DEĞERLENDİRME

Yapılan sınavların bilimsel ölçme değerlendirme sisteminden uzak olması , gözemci olarak katılabildiğimiz sınavlarda sınav sorumluları  tarafından yapılan inanılmaz hatalar , memur arkadaşların bunlarla da kalmayıp , ekmeğinin peşinde olan stres içindeki idarecileri aşağılamaları , bundan köpekçi olmaz , bu köpeği ben para verip almam söylevleri , gerek biz eğitmenlerin gerekse firma sahiplerinin kafasını oldukça fazla karıştırmıştı. Ne yaşıyorduk Biz ?

Firma temsilcilerinin ısrarla toplantı talebi üzerine nihayetinde köpek eğitim merkezinde bu konu ile ilgili bir toplantı düzenlendi. Toplantıda köpeklerde kalça filminden , madde miktarlarına , ölçme değerlendirme sistemindeki hatalardan patlayıcı madde ile gerçekleşen eylemlere kadar bir çok konu detaylıca konuşuldu.

Bir Bomba uzmanı kardeşimizin bu  sınavda patlayıcı zulası bulunması istenmiş , gerçek hayat böyle değil ciddi hatalar yapılmış şeklindeki tespitini unutamam. Zira 20 cm uzunluğundaki bir korteksi arabanın farına , 100 gramlık bir patlayıcı ise bir otobüsün tavanındaki lambanın altına saklanmıştı. Teröristlerin bu tip bir uygulama yaptıklarına ne şahit oldum ne de duydum, her gördüğüm görev yapan bomba uzmanlarına da bu bilgileri sorduğumda arkadaşlar bu işe infilaklı fitilin tersi ile güldüler.

Bu toplantının ardından sistemin daha iyi noktalara taşınacağını düşünürken , sınavı organize edenler önce sınavlara gözlemci almayı , sonra da saklanan maddelerin nerede olduğunu ve kaç gram olduğunu söylemeyi bıraktılar.

Düşünün bir ekip eğitiyorsunuz , sınava giriyor ve nerede hata yaptıklarını , eğitim sistemini geliştirmek açısından gerekli olan geri dönüşleri alamıyorsunuz. 

Şu sıralar bu sınav sistemini kurgulayan ve her sınavda her toplantıda Özel Güvenlik firmalarını ve çalışanlarını aşağılayanlar emekli olup Özel Güvenlik firmalarında uzman olarak işe başladılar.

SINAVLARDA KULLANILAN PATLAYICI MADDELER

Gelelim sınavların en komik başlığına , patlayıcı madde köpekleri eğitiyoruz ve patlayıcı madde köpeği sınavına giriyoruz , ancak özel Güvenlik Firmalarının patlayıcı madde edinmesi ve bulundurmasına izin yok. Yok yok doğru duydunuz maalesef öyle . Yurtdışından binlerce dolara ithal ettiğimiz koku kitleri ile çalışmak durumunda kalıyoruz.

Bununla da kalmayıp , depolardan alınan sıfır maddeler sınavlarda kullanılıyor, yani sahada köpeklerin kesinlikle karşılaşmayacakları bir koku yapısı sınavda onlara soruluyor. Zira patlayıcı maddeler teröristler tarafından zor temin edilen , çantalarda ,vücutlara sarılarak yatak altlarında, eşyalar arasında taşınan , bazen kaçakçıların yöntemleri bazen de teröre yardım ve yataklık edenlerin tedarik ettiği bu maddeler eylemden önce kesinlikle fabrikasyon durumunda olmaz. 

ABD de polis köpeklerinin sertifikalandırıldığı Görev Köpekleri  Birliğinde  sınav hakemi olan biri olarak sınavdan bir kaç gün önce sınava girecek ekiplerin sınav yapılacak alanda ve sınavda aranılacak maddelerle çalışmasına müsade ederdik. Ama ülkemizde bu işi yapmamamız için tüm ortam oluşturulmuş durumda.

Ülkemizde bomba köpeklerini sınava hazırlayan bir özel güvenlik firmasına patlayıcı maddeler bulundurulmasına izin vermeyip, patlayıcı maddelerle sınav yapılmasının absürdlüğünü her ne kadar anlatsak da halen bu soruna çözüm bulunmuş değil, ancak sınavı organize eden kişilerin sınava giren firmalara eğitim için patlayıcı madde ile gidip , köpeklerin sınava hazırlanması aşamasında ücret karşılığında destek verdiklerini öğrendiğimde sistemin iyice çürümeye başladığını düşünmüştüm.

Sorunu çözmeyip sorundan faydalanan kişiler … Firmaların da buna göz yummaları , ciddi miktarlara varan yatırımlarını korumak adına ayak uydrmalarını da anlıyorum sanırım.

ÜCRETLENDİRME

2017 Ylında 1000 TL olan sınav ücretleri 2022 yılına geldiğimzde 32.000 tl oldu. Yarı kamu hizmeti veren özel Güvenlik firması Görev Köpekleri Fahiş SInav ücretinin yanında fotokopi ile çoğaltılan kimlik ücreti ise 6000 tl , yani çipli , özel dizayn edilmiş bir kimlikten bahsetmiyoruz, bildiğiniz hakikatten fotokopi. Şu anda türkiyede pilot sınavları bile bu ücretlerin yanında komik kalıyor, uzaya füze göndermiyoruz , bir bomba köpeğine araç valiz ve oda araması yapıyoruz , bu ödenen ücretler allah aşkına nereye gidiyor ?

BU ücretleri sorduğumuzda zaten çok kazanıyorsunuz cevabını veren pişkin yöneticilerden  ve memur arkadaşlardan bahsetmiyorum bile. 20 Köpekle sınava giriyorsunuz , altıyüz küsür ücret ödüyorsunuz , sınavdan başarılı olmayanların ücretleri yanıyor, başlarda uygulanan bir bütünleme sınavı organizasyonu yok. Sınava sokup sınav geçen personelin çalıştığı sözleşmeli proje müşterinin isteği ile her an sonlanabilir ve siz bu paraları ödemek zorundasınız. 2023 e geldiğimizde maliyetler ve ücretlerden bahsetmiyorum bile.

Bir köpeği 3 ayda eğitiyorsunuz, en az 2 ay personel ile eğitim yapıyorsunuz , sınavlar da yılda bir yapılıyor. yani sınavdan başarısız olunması durumunda köpekde personel de boşa çıkıyor, bir sonraki sınava kadar personele maaş vermenize rağmen projede çalıştıramıyorsunuz. Bununla da bitmiyor, sınavı geçen personelin bazısı kendini helikopterden helikoptere atlayan komando gibi görmeye başlayıp , kendini naza çekmeler , ayrılırsam projeniz batar demeye gelen tavırlar gösteriyor , hatta sınavda başarılı olunca iki katı ücret isteyebiliyor, ya da kimseye haber vermeden işi bırakıp kayıplara karışabiliyor, bu durumda iki yıl köpek ve idarecisinden para kazanabilecekken , yani yaptığınız yatırımların karşılığını nihayet alabilecekken yine mağdur oluyorsunuz.

İNSAN KAYNAKLARI SIKINTISI

Özel Güvenlik kanunu gereği özel güvenlik personeli işçi statüsünde , ancak arkadaşlarımızın çoğu standart özel güvenlik hizmetlerinde özlük haklarının korunmadığı , mağdur edildiklerine bahsederken , köpek idarecisi oldukları anda kendilerini memur gibi görmeye başlıyorlar ancak aleylerine olan her durumda da işçi gibi davranıyorlar. Düşünün Bomba veya koruma köpeği idareciliği eğitimi alıp çalıştıkları firmaları mağdur ederek kayıplara karışan arkadaşları 6 ay sonra köpek eğitim uzmanı olarak sosyal medya yayınları yaparken bulabiliyorsunuz.

Daha eğitimli bir köpeğin idareciliği konusunda uzmanlaşmamış arkadaşlarımız , bir anda köpein eğitimi konusunda uzmanlaşmış olarak karşımıza çıkabiliyorlar.

GELİNEN NOKTA 

Yukarıda anlattıklarımız veya atladıklarımız , ya da saygıdan dolayı anlatamadıklarımız sebebi ile gelinen noktada sektörde hizmet veren firmalar küçülmeye , K9 ların  güvenlik hizmetlerindeki önemli olmasına rağmen kullanımı azalmaya başladı. Havalimanı kargo güvenliğinde K9 ları neredeyse mecburen kullanan firmalar sözleşmleri gereğince geri çekilemezken, ciddi mali yükün altına girmiş durumdalar.

Kısaca sınav sistemindeki halen düzeltilmeyen yanlışlar , yatırım yapan firmaların yatırımlarını korumak adına yüksek sesle bu yanlışları dile getirmemeleri , çalışan personel konusundaki sorunlar,  maliyetlerin astronomik artışı ve bir çok  sebepten dolayı K9 lar artık etkin bir biçimde Özel Güvenlik Hizmetlerinde kullanılmıyor.

Bu yazıyı kaleme alma sebebi ise başta ekomomideki sorunlar, çok fazla göç alınmış olmasının ve bir çok etkenin ülkemizde yeni bir güvenlik iklimi yarattığını görmem, önümüzdeki dönem bu konudaki öngörümün doğru veya yanlış olduğunu gösterecektir.

The post Özel Güvenlik ve Görev Köpekleri Üzerine Bazı Anekdotlar first appeared on Göktan Eker.

]]>
ARAMA KURTARMA KÖPEKLERİ http://www.goktaneker.com/2023/03/02/arama-kurtarma-kopekleri/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=arama-kurtarma-kopekleri Thu, 02 Mar 2023 16:29:25 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3829 Arama Kurtarma Köpekleri ile ilgili TVNET’te Sayın Nurdan Ebru Erdoğan’a konuk olduk.

The post ARAMA KURTARMA KÖPEKLERİ first appeared on Göktan Eker.

]]>
Arama Kurtarma Köpekleri ile ilgili TVNET’te Sayın Nurdan Ebru Erdoğan’a konuk olduk.

The post ARAMA KURTARMA KÖPEKLERİ first appeared on Göktan Eker.

]]>
Deprem ülkesi Türkiye’nin arama kurtarma köpeği sayısı yeterli mi? http://www.goktaneker.com/2023/03/01/deprem-ulkesi-turkiyenin-arama-kurtarma-kopegi-sayisi-yeterli-mi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=deprem-ulkesi-turkiyenin-arama-kurtarma-kopegi-sayisi-yeterli-mi Wed, 01 Mar 2023 14:30:11 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3835 Orjinal haber :https://sputniknews.com.tr/20230301/deprem-ulkesi-turkiyenin-arama-kurtarma-kopegi-sayisi-yeterli-mi-1067652281.html Depremlerde can dostlarımız köpekler çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmasına yardım etti. Arama kurtarma çalışmalarında dünyanın dört bir yanından gelen 449 köpek görev alırken Türkiye’de ise sadece 38[...]

The post Deprem ülkesi Türkiye’nin arama kurtarma köpeği sayısı yeterli mi? first appeared on Göktan Eker.

]]>
Orjinal haber :https://sputniknews.com.tr/20230301/deprem-ulkesi-turkiyenin-arama-kurtarma-kopegi-sayisi-yeterli-mi-1067652281.html

Depremlerde can dostlarımız köpekler çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmasına yardım etti. Arama kurtarma çalışmalarında dünyanın dört bir yanından gelen 449 köpek görev alırken Türkiye’de ise sadece 38 arama kurtarma köpeği bulunuyor. Köpek Eğitmenleri Derneği Başkanı Göktan Eker, neler yapılması gerektiğini Sputnik’e anlattı.6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerde hem Türkiye’den hem de dayanışma elini uzatan onlarca ülkeden gelen ekipler canla başla arama kurtarma çalışması yürüttü.Arama kurtarma çalışmaları için Türkiye’ye gelen ekiplerle bu konuda eğitim almış köpekler de geldi. Çalışmalara 58 ülkeden 449 özel eğitimli arama kurtarma köpeği katılarak onlarca canın kurtarılmasına yardım etti.Meksika ekibiyle gelen ve çalışmalar sırasında can veren Proteo adlı köpek herkesin kalbini kazandı. Bugün Türkiye’nin birçok yerinde Proteo’nun isminin yaşatılması için çalışmalar yürütülüyor.Çalışmalara Hollanda 46, Macaristan 29, İspanya 24, BAE 20, Rusya 19, Meksika 18, Fransa 17, Polonya 16, Almanya 14, Portekiz 13, ABD ve İngiltere ise 12 özel eğitimli köpekle katılarak destek verdi.Ancak sık sık felaketlerle karşı karşıya kalan Türkiye’nin sadece 38 adet AFAD’a kayıtlı arama kurtarma köpeği bulunuyor.Peki, Türkiye’de bu köpeklerin sayıları nasıl artar, bir arama kurtarma köpeği nasıl yetişir? Köpek Eğitmenleri Derneği Başkanı Göktan EkerSputnik’e anlattı.

‘Avrupa bu sisteme 100 yıl önce geçmiş’

Türkiye’de öncelikle kinoloji yani köpek biliminin, köpek yetiştiriciliği sisteminin gelişmesi gerektiğini ifade eden Eker, şunları ifade etti:

“Ben aynı zamanda Köpek Irkları ve Kinoloji Federasyonu yönetim kurulu üyesiyim. Bizim yıllık 4-5 bin kayıtlı, tescilli yetiştiricimizin ürettiği köpekler var. Bu aşağı yukarı 15 yıldır böyle devam eden bir süreç. Şimdi Avrupa bu sisteme 100 yıl önce geçmiş. Merdivenaltı denilen köpek üretimi zaten yok. Almanya gibi ülkede yıllık 250-300 bin üretim var. Konu aslında köpek yetiştiriciliği sisteminden gelen bir şey çünkü arama kurtarma köpeği dediğiniz köpekler çok özeller. Onların anasının atasının takip edilmesi lazım ki alınan yavruların ne görev yapabileceği de daha doğumda planlanması lazım. Bir de Batı toplumunda bilinç var. Arama kurtarma köpeği eğitimi orada bir zorunluluk ya da gönüllülük değil aynı zamanda bir hobi şekliyle kulüplerde, derneklerde yapılan bir konu.”

‘Güçlü bir destek gerekiyor’

Köpek eğitimi konusunun masraflı bir süreç olduğunu ifade eden Göktan Eker, “Çok emek gerektiren bir eğitim. Bu da işte sosyokültürel, ekonomik rahatlığın da getirdiği bir konu. Amerikalılar bu işi endüstriyel bakışla yapıyorlar, Avrupalıların kimi sanat kimi bilim, kimi hobi olarak yapıyor ama biz hayatta kalmak için yapmak zorundayız. Köpekle birlikte bu eğitimleri alacak eğitmen bulduğunuzda o eğitmenleri de sübvanse etmeniz gerekiyor. Devletin destek vermesi gerekiyor. Çünkü çok zahmetli ve uzun bir iş. Burada güçlü bir destek gerekiyor” dedi.

‘Depremden depreme enkaz köpeklerini hatırlıyoruz’

Peki, AFAD’ın bu konuda desteği var mı? Dernek Başkanı Eker bu konuda yaptıkları çalışmaları şöyle anlattı:

“AFAD’la görüşmelerimizde bu konuda bakış açısında bir değişiklik yaratamadık. Daha çok gönüllülük üzerinden destek oluruz biz sizlere diye diye bakıldı. AFAD’ın eğitimlerine kabul edilseniz bile Türkiye’de köpeklerin çalışacağı enkaz sayısı 10’u geçmiyor. Yani İstanbul’da 3 tane enkaz var. Biz diyoruz İstanbul’da bir deprem olduğu zaman Beykoz, Sarıyer, Şile’nin bir kısmı ayakta kalacak. Buralara enkaz alanları yaratalım, hatta bir afet köyü oluşturalım, işte bununla ilgili dilekçeler verdik, görüşmeler yaptık. Bu büyük afet olduktan sonra bize dönüşler olmaya başladı. AFAD zaten enkaz arama kurtarma köpekleri sınavları yapmakla mükellef olan kurum. Yani siz köpeğinizi nerede eğitirseniz eğitin AFAD’ın eğitim, yeterlilik ve görev yeterlilik sınavından köpeğiniz geçmediyse normal şartlarda enkaz ya da arama operasyonuna da çıkamazsınız. AFAD’ın da kendi bünyesinde köpek eğitmenler arkadaşlarımız var ama sayıları kısıtlı. Depremden depreme enkaz köpeklerini hatırlıyoruz. Dürüst olmak gerekirse arada çok geniş bir bantta kimsenin aklına gelmiyor. Ama bunun sürekliliği ve devamlılığının sağlanması için işte burada devlet desteğinin devreye girmesi lazım. Biz de dernek olarak bunun için 2022’de ‘Bir Kahraman da Sen Okut’ diye bir kampanya yaptık. AFAD’ın sınavlarını geçen eğitmen arkadaşlara da bir yani maddi destek olmak için bir fon oluşturalım istedik.”

‘Sadece kendimiz için değil, insanlık için eğitmemiz gerekiyor’

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye’ye büyük bir dayanışma eli uzatıldığını vurgulayan Eker“Hemen yanımızda Ermenistan’da, İran’da deprem oluyor, hemen komşumuz Yunanistan’da depremler oluyor. Yani bunu bu köpekleri sadece kendimiz için değil, insanlık için eğitmemiz gerekiyor. Eğer insanız diyorsak, vicdanımız varsa biz insanlık için bu köpekleri eğitmemiz, afete her an hazır olmamız lazım” diye de ekledi.

‘Bir köpeğin enkaza çıkma süresi bir buçuk iki yıl sürüyor’

Köpek Eğitmenleri Derneği Başkanı Göktan Eker, “Bir köpeğin enkaza çıkma süresi bir buçuk iki yıl sürüyor. Dolayısıyla uzun ve zahmetli ve masraflı bir süreç” diyerek şunları ifade etti:

“Ne tür aşamalardan geçiyor? Bir kere bir köpeğin oyunculuk düzeyini çok arttırmamız gerekiyor. Yarın bir gün karşılaşacağı gerçek operasyonel senaryolara uygun eğitim ortamları oluşturmamız gerekiyor. Ve sürekli bir çalışma ve eğitim tekrarı gerekiyor. Köpeklere yönelik önce doğa arama eğitimlerine başlıyoruz. Bunun sebebi de; Köpeğin bağımsız çalışmayı öğrenmesi, sahibi tarafından yönlendirilmeyi öğrenmesi. Daha basit bir eğitimden başlayıp yavaş yavaş daha zor yani enkaz eğitimine doğru devam ettiriyoruz köpekleri. Buradaki yöntem de işte birinin saklanması, köpeğin bulduğunda havlaması ve bol ödül ve sevgi alması. Yani köpeği burada zorlayarak bir şey yaptıramazsınız. O yüzden bu işe uygunluğu yatkınlığını ölçüyoruz. Aslına bakarsanız bizim aradığımız özel bir ırk yok, özel bir yetenek var. Yani yüksek oyun güdüsü, korkusuzluk, yüksek sosyalite gerekiyor.”


The post Deprem ülkesi Türkiye’nin arama kurtarma köpeği sayısı yeterli mi? first appeared on Göktan Eker.

]]>
Yeni Proteolara ihtiyacımız var ama kolay yetişmiyorlar! http://www.goktaneker.com/2023/02/27/yeni-proteolara-ihtiyacimiz-var-ama-kolay-yetismiyorlar/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=yeni-proteolara-ihtiyacimiz-var-ama-kolay-yetismiyorlar Mon, 27 Feb 2023 16:08:14 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3825 Kahramanmaraş depremlerinde 429 arama kurtarma köpeği görev aldı. Türkiye’deki toplam enkaz köpeği sayısıysa yalnızca 39. Enkaz köpeği nasıl yetişir, sayıları nasıl artar? Köpek Eğitmenleri Derneği Başkanı Göktan Eker yazdı. Orjinal[...]

The post Yeni Proteolara ihtiyacımız var ama kolay yetişmiyorlar! first appeared on Göktan Eker.

]]>
Kahramanmaraş depremlerinde 429 arama kurtarma köpeği görev aldı. Türkiye’deki toplam enkaz köpeği sayısıysa yalnızca 39. Enkaz köpeği nasıl yetişir, sayıları nasıl artar? Köpek Eğitmenleri Derneği Başkanı Göktan Eker yazdı.

Orjinal yazı :https://fikirturu.com/deprem/yeni-proteolara-ihtiyacimiz-var-ama-kolay-yetismiyorlar/

6 Şubat depremlerinin ardından arama kurtarma çalışmaları için Türkiye’ye başka ülkelerden gelen ekiplerin 53’ünün yanında, enkazda canlı aramak üzere eğitilmiş 429 köpek vardı. 18 köpekle gelen Meksika ekibinden herkesin kalbini kazanan Proteo deprem bölgesinde öldü. En kalabalık köpek grubu, Hollanda’dan gelmişti, 46 can, enkaz altında başka canları aradı. Birleşik Arap Emirlikleri ekibinin yanında 20, Slovakya’nın 10, Çin’in 6 köpeği Kahramanmaraş depremlerinden sonraki arama kurtarma faaliyetlerine katıldı. Yeni Proteolara ihtiyacımız var ama kolay yetişmiyorlar.

Türkiye’de ne yazık ki arama kurtarma köpeklerinin sayısı çok az. 2021 ve 2022 yıllarında AFAD’a akredite olan toplam köpek sayısı yalnızca 38. Bu denli geniş coğrafyaya yayılan bu son afeti bırakın, daha lokal afetler için bile bu sayının epey yetersiz olduğunu söyleyebiliriz. Mesela, deprem ülkesi olmayan, nüfusu bizimkine eşit ama yüzölçümü Türkiye’nin yarısından küçük olan Almanya’da sadece bir arama kurtarma derneğindeki köpek sayısı 84.

Üstelik sonuçta köpek ve idarecisinden oluşan canlı bir ekipten söz ediyoruz; her arama kurtarma köpeği, her zaman göreve hazır olmayabilir, idarecisi hasta olabilir ya da sahaya hemen çıkamayacak durumda olabilir.

Özetle yeni Proteolara ihtiyacımız var ama kolay yetişmiyorlar.

Batı ülkelerinde neden arama kurtarma köpekleri daha fazla?

Batı ülkelerinde bu konularda eğitimli çok sayıda köpek olmasının ana sebebini sosyo-ekonomik rahatlık olarak tanımlayabiliriz. Zira insanların çoğu ekonomik özgürlükleri sayesinde hayvan sevgileri ile bu denli faydalı bir hobi geliştirerek bir kültürün parçası oluyorlar.

Bu ülkelerde neredeyse merdiven altı tabir edilen köpek üretimi bitmiş durumda, kayıtlı, dolayasıyla anne-babasını bildiğimiz, seceresini takip edebildiğimiz üretim, bizim ülkemizdekinden çok daha fazla. Bu mesele şu açıdan önemli, bir köpeğin seceresini bildiğimiz zaman, köpeklerin hangi özellikleri olduğunu da biliyoruz, hangilerinin arama kurtarmada başarılı olabileceğine dair de henüz doğdukları anda fikir sahibi olabiliyoruz. Buna göre, köpekleri sahiplendirmek ve eğitmek de mümkün olabiliyor. Oysa biz hâlâ köpeklerin kürekle öldürülmelerini engellemek ile uğraşıyoruz maalesef.

Enkaz köpekleri: Görev köpeklerinin özel harekatçıları

Depremlerde kahramanlık yapan ya da hikayeleriyle kalpleri ısıtan köpekler, yalnızca arama kurtarma köpekleri değildi. Köy yolunda kaybolan yardım konvoyuna yol gösteren köpek, bulduğu bir parça ekmeği sahibine ulaştırmak için enkaz üstünde gezen dost, hafızalarımıza kazındı.

Fakat bütün bunlara rağmen, hemen söylemem gerek, her köpek arama kurtarma köpeği olmaz. Arama kurtarma köpeği olacaklarda kompakt bir beden yapısı olması büyük avantajdır, bu zorlu zeminlerde dengesini rahatlıkla sağlayabilmesi anlamına gelir. Özellikle Avrupa ülkelerinde yapılan kayıtlı köpek üretimi fiziksel ve yeteneksel kan hatlarının takibini sağlar; bazı köpek ırklarını (Belçika malinois, Labrador retriever) arama kurtarmada ön planda görmemizin sebebi, bu bilinçli seleksiyon yaklaşımıdır.

Birkaç farklı oyuncak ile yüksek oyun güdüsü ile oynayan, fiziksel kapasitesi üst seviyede, özgüveni epey yüksek köpekler kentsel arama yani enkaz köpekleri olabiliyorlar. Buna kentsel arama diyoruz, çünkü doğadaki aramadan daha farklı bir aramadan söz ediyoruz, birçok kokunun bir arada olduğu kent ortamı, sonuçta doğadan epey farklı.

Fakat enkaz köpeklerinin eğitimi önce doğada başlıyor. Bu eğitim sırasında genel kontrol ve arama prensipleri öğreniyorlar. Bu prensiplerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Geniş arazide köpeğin idareci tarafından kontrol edilmesi, idareciden bağımsız olarak arama kabiliyetine sahip olması, enkaz çalışmasından önce bozuk arazi zeminlerinde tecrübe kazanması, kazazedeyi bulabilmek için rüzgarı kullanarak kokuya yani kazazedenin kokusuna ulaşabilmesi ve haber vermesi…

Bu aşamayı geçen köpekler arasından sadece en üst düzeyde olanları kentsel aramaya, yani enkaz aramaya yönlendiriyoruz. Şöyle anlatabilirim, doğadaki arama köpekleri komando eğitimi alıyorlar, kentsel arama, yani enkaz arama köpekleri özel kuvvetler eğitimine tabi tutuluyor.

Enkaz köpekleri nasıl eğitiliyor?

Enkaz köpeğinin eğitimi, bütün köpek eğitimleri gibi, oyun oynamak üzerine kurulu. ‘Kaç kovala’ oynamayı öğreniyorlar önce, sonra da kapalı bir alanda saklanan ama göremedikleri birini bulmayı, yani saklambaç oynamayı. Aslında köpekler bunu yaparken, oyun arkadaşlarını arıyorlar. Oyun arkadaşlarını bulduklarında da havlayarak haber vermeyi öğretiyoruz.

Köpekler sürekli bir eğitim sistemi içerisinde enkaz çalışmaları sürecinde onlarca farklı yaş ve cinsiyette insan arama eğitimlerinden geçiyorlar, bu sayede canlı insan kokusunu enkazda olabilecek başka canlı varlıkların kokusundan ayırt etmeye başlıyorlar. Ancak yeni vefat etmiş bir kazazedeye de hâlâ üzerinde canlı insan kokusu olduğu için alarm verebiliyorlar. Canlı insan kokusuna ulaşıp her haber verdiklerinde yani havladıklarında ödül ve sevgi alıyorlar. Aylar süren bu şartlanma köpeğin en sevdiği oyun ve yaşam tarzı haline geliyor.

Görevlerde karşılarına çıkacak her şeyi eğitimde de onlara öğretmeye çalışıyoruz. Bu da tabii uzun bir süreç anlamına geliyor. Enkazda görev yapacak bir köpeği eğitmek, 1-1,5 yıllık bir süreç. Yalnızca yüksek oyun güdüsü olan köpekler bütün bu aşamaları tamamlayabiliyor ve tehlikeli enkazlara çıkabilecek hale geliyor çünkü asıl amaçları, oyun arkadaşı olarak gördükleri kazazedeleri ya da depremzedeleri bulup, karşılığında bol bol sevilmek ve ödül almak.

Köpekler, enkaz altında canlı olan kişilerin kokularının enkaz üzerine çıkan kokularını yakalayıp, idarecilerine havlama ilkesi üzerine eğitiliyorlar. Fakat sahada çalışırken bunu tek bir köpeğin değil, ikinci bir köpeğin de yapması ve böylece kokunun teyitlenmesi yaygın bir yöntem. Bunlara ek olarak, ses dinleme, termal kamera, sonar teknolojileri, bazı radar teknolojileri de eş zamanlı olarak canlı olduğu tespit edilen kazazedenin tam yerinin anlaşılması için kullanılabiliyor.

Eğitim yapacakları enkaz alanları da gerek

Köpekler eğitilip AFAD sınavlarından da geçtikten sonra akredite oluyorlar. Akredite olduktan sonra da en fazla iki yıl çalışabiliyorlar. Bu iki yılı da sürekli tatbikat ve eğitimle geçirmek zorundalar. Bunu sağlamak içinse yeterli ve doğru şekilde oluşturulmuş eğitim enkazlarına ihtiyaç var. Bu konuda da, ülkemizde ciddi bir eksiklik var, eğitim için kullanılabilecek enkaz sayısı iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar az. Son dönemde belediyeler eğitim enkazlarının sayısını artırmak için harekete geçmiş olsalar da, yine de çok daha fazlasına ihtiyacımız var.

Ayrıca köpekler için AFAD sınavları yılda bir kez yapılıyor. Bu da çok az. Köpeğinizle uzun süren bir eğitim yapıyorsunuz, sınava hazırlanıyorsunuz ama tam da sınavın olacağı gün, köpeğinizin ya da sizin başınıza bir aksilik geliyor ya da bir olumsuzluk yaşıyorsunuz, böyle bir durum, bir yıl daha beklemeniz anlamına geliyor. Bir köpek için bir yıl çok uzun bir süre. Dolayısıyla enkazda çalışabilecek köpeklerin akreditasyonu için yılda en az üç sınav yapılmalı. Bu sınavlar da, farklı iklim koşullarında, zamanlarda ve coğrafyalarda düzenlenmeli ki, her şartta ve sahada görev yapacak köpeklerimizin olduğundan emin olabilelim.

Bu depremlerde, enkaz köpeği olarak eğitimine devam eden köpeklerimiz vardı ama akreditasyon sınavına girmedikleri için, onları yanımızda götürmedik.

Bu sayının arttırılması için sadece devlet kurumlarına da güvenilmemeli. Gönüllü organizasyonlara da destek olunmalı. Öyle köpeklerle karşılaşıyoruz ki, evde pet olmaya zorlanıyorlar ancak aslında içlerinde çok yetenekli bir görev köpeği yatıyor.

Bir Kahraman Da Sen Okut

Bu kapsamda Köpek Eğitmenleri Derneği olarak 2Bir Kahraman Da Sen Okut” isimli bir projeye başlamıştık. Hedefimiz, arama kurtarma köpeklerinin sayılarını arttırmak; becerikli köpekleri, onları idare edecek istekli insanlarla buluşturmak, oluşan fon ile beslenme, eğitim, ekipman gibi masrafları karşılamaktı. Zira arama köpeği eğitimi uzun ve maliyetli bir iş. Ülkede sayısının bu kadar az olmasının sebeplerinden biri de bu konuda neredeyse hiç bir destek olmaması. Görevli kurumlar harici gönüllü sayısını bu yöntem ile arttırmayı, sanat sinema ve iş dünyasından destek istemeyi planladık.

Ülkede kentsel arama yani enkaz köpeği eğitimi için o kadar kısıtlı alan var ki bazı Batı ülkelerindeki gibi bir afet köyü inşa edip onlarca enkazın olduğu yerli ve yabancı arama kurtarma ekiplerinin hem köpekleri ile hem de gönüllü eğitimleri için bu köyde konaklamaları ve eğitim almalarının doğru olacağını düşünerek bürokratik işlemlere başladık.

Hatta 2021 sonunda 2022 yılını Arama Kurtarma Köpekleri Yılı ilan ettik, bu kapsamda birçok workshop ve sınav organize ettik. Doğa arama ve kayıp insanlar için koku takibi eğitimlerini içeren bu organizasyonlarda ulusal ve uluslararası sınavlar ile becerikli köpekleri bir üst seviye yani enkaz aramalarına yönlendirdik.

Doğa aramasında yüksek becerikli köpekleri de AFAD akreditasyonuna yönlendirerek sertifikalandırılmalarını sağladık. Bu modeli ulusal çapta genişletmeyi ve üç yılda 100 kadar köpeği eğitebilmeyi hedefliyoruz.

Bununla birlikte barınaklara bırakılan veya sokaklara atılan köpeklerle ilgili de üç yıldır bir çalışma yürütüyoruz. Binden fazla evsiz köpeği test edip, eğitimlere tabi tuttuk. İçlerinden bazıları doğada arama konusunda uluslararası sınavlarda başarılı da oldular. Onların arasından da uygun olanları enkaz aramalarına yönlendirmeye devam ediyoruz.

Köpeklerin eğitimi uzun soluklu ve maliyetli bir iş, bu anlamda sadece gönüllü olmanın yeterli olmayacağı da çok açık. Yapılan ara sınavlar da ve genel akreditasyon sınavlarında başarılı olanlara maddi destek sağlanarak karşılığında eğitim tekrarlarına, tatbikatlara ve denetimlere tabi olacak bir sistem kurmaya çalıştığımız esnada bu büyük afete yakalandık.

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Fikir Turu’nun editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Bu yazı ilk kez 27 Şubat 2023’te yayımlanmıştır.

The post Yeni Proteolara ihtiyacımız var ama kolay yetişmiyorlar! first appeared on Göktan Eker.

]]>
Afetin 4 Ayaklı Kahramanları: “Arama Kurtarma Köpekleri” http://www.goktaneker.com/2023/02/17/afetin-4-ayakli-kahramanlari-arama-kurtarma-kopekleri/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=afetin-4-ayakli-kahramanlari-arama-kurtarma-kopekleri Fri, 17 Feb 2023 15:59:03 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3822 Arama kurtarma köpekleri enkaz altındaki insanların yerini ekiplere bildirerek hayati önemde bir rol üstlendi.  Orjinal haber :http://www.zafergazetesi.org/haber/Afetin-4-Ayakli-Kahramanlari-Arama-Kurtarma-Kopekleri/94034 KAHRAMANMARAŞ merkezli depremlerin ardından ekiplerin arama kurtarma çalışmalarını nasıl sürdürdüklerine şahitlik ettik ama[...]

The post Afetin 4 Ayaklı Kahramanları: “Arama Kurtarma Köpekleri” first appeared on Göktan Eker.

]]>

Arama kurtarma köpekleri enkaz altındaki insanların yerini ekiplere bildirerek hayati önemde bir rol üstlendi. 

Orjinal haber :http://www.zafergazetesi.org/haber/Afetin-4-Ayakli-Kahramanlari-Arama-Kurtarma-Kopekleri/94034

KAHRAMANMARAŞ merkezli depremlerin ardından ekiplerin arama kurtarma çalışmalarını nasıl sürdürdüklerine şahitlik ettik ama bu afette arama kurtarma ekiplerinin en iyi takım arkadaşı olan arama kurtarma köpeklerinin de önemini bir kez daha görmüş olduk. Arama kurtarma köpekleri enkaz altındaki insanların yerini ekiplere bildirerek hayati önemde bir rol üstlendi. 
Bu bağlamda arama kurtarma köpeklerinin bu başarısını ve nasıl bir eğitimden sürecinden geçtiğini Köpek Eğitmenleri Derneği Başkanı Göktan Eker ile konuştuk. Eker, arama kurtarma köpekleri için “Onların üstün duyusu burunları… Bizden katbekat fazla koku alma özellikleri var. Bizler de bu özelliklerinden yararlanıyoruz. Köpeklerimiz seçildikleri andan itibaren bu faaliyet için eğitiliyorlar. Onların oyunu arama faaliyeti, oyun arkadaşları da kazazedelerdir.” ifadelerini kullandı.


“KOKU HÜCRE SAYISI FAZLA OLDUĞUNDAN UZUN BURUNLU KÖPEKLERİ KULLANIYORUZ”
Arama kurtarma köpeklerinin enkaz ve arazide kaybolan ya da ulaşılamayan insanları bulmak için yetiştirilen köpekler olduğunu belirten Eker “Bedensel olarak sağlık, yüksek oyun iç güdümlü her köpek arama köpeği olma potansiyeli taşıyabilir ama biz daha çok fiziksel yeterlilikleri yüksek ve koku hücre sayısı fazla olduğundan uzun burunlu köpekleri kullanıyoruz. Bunlar da çoğunlukla av ya da çoban köpekleridir. Golden Retriever, Labrador Retriever, Alman Çoban Köpeği, Belçika Malinois ve Border Collie gibi… Eğiteceğimiz köpekler de şu özelliklere dikkat ediyoruz; % 100 sağlıklı olmalı, av güdüsü yüksek olmalı, korkuları olmamalı, meraklı olmalı, sosyal olmalı ve agresyonu olmamalıdır. Stresli çalışma ortamlarına uygun olmalıdır.” şeklinde konuştu.


“ONLARIN OYUNU ARAMA FAALİYETİ, OYUN ARKADAŞLARI DA KAZAZEDELERDİR”
Arama kurtarma köpeklerinin koku alma özelliklerinden faydalandıklarının altını çizen Eker “Arama kurtarma köpekleri, mahsur kalan insanların kokularının enkaz içinden hava akımları ile enkaz dışına çıktığı noktalardan tepki vermeyi öğreniyorlar. Yani havlayarak ya da kazıyarak bize koku çıkış noktalarını gösteriyor. Köpek eğitmeni ve kurtarma ekip amiri köpeğimizin verdiği tepkiye göre kazazedenin tam yerine ve çıkarılması için nelerin gerektiğine karar veriyorlar. Sonra da kurtarma faaliyetine başlanıyor. Onların üstün duyusu burunları… Bizden kat be kat daha fazla koku alma özellikleri var. Bizler de bu özelliklerinden yararlanıyoruz. Köpeklerimiz seçildikleri andan itibaren bu faaliyet için eğitiliyorlar. Onların oyunu arama faaliyeti, oyun arkadaşları da kazazedelerdir.” ifadelerini kullandı.


“EĞİTİMLERDE, GÖREVLERDE KARŞILARINA ÇIKACAK HER ŞEYİ ÖĞRETMEYE ÇALIŞIYORUZ.”
Arama kurtarma köpeklerinin eğitimin temelini oyun oynama üzerine kurduklarını ifade eden Eker “Kaç kovala ile başlayan oyunlar sonrasında görmediği kişiyi bulmayı öğreniyorlar. Aslında köpeklerimiz oyun arkadaşlarını arıyorlar. Eş zamanlı olarak oyun arkadaşı olan insanı bulduğunda havlayarak haber vermeyi öğretiyoruz. Bu da uzun bir süreç oluyor. Görevlerde karşısına çıkacak her şeyi eğitimde öğretmeye çalışıyoruz. Eğitimler 1,5 – 2 sene kadar sürebiliyor.” diye konuştu.


“KÖPEKLER EĞİTİM YETERLİLİK VE GÖREV YETERLİLİK SINAVLARINA TABİ TUTULUYOR”
Köpeklerin eğitim yeterlilik ve görev yeterlilik olmak üzere iki sınava tabi tutulduğunu söyleyen Eker ”2011 yılında AFAD tarafından yönetmelik çıkarıldı. Köpeklerin, enkazlarda çalışmak için AFAD tarafından organize edilen bu sınavlarda başarılı olmaları gerekiyor. Eğitim yeterlilik sınavında köpeklerin insana ve diğer köpeklere karşı agresyon, itaat, yönlendirme, çeviklik, odaklı havlama ve enkaz etabında iki kişiyi bulma zorunluluğu olan sınav aşamalarında başarılı olması gerekiyor. Eğitim yeterliliği geçen köpekler görev yeterlilik sınavına girme hakkı kazanıyor. Görev yeterlilik sınavı ise operasyonel sınavdır. Köpeklerden üç enkaz etabında altı kazazededen beş tanesini bulması istenir. İki gündüz bir gece enkaz etabı vardır. Eğitmenler saklanan kazazede sayısını bilmezler. Her enkazda en az bir en çok üç kazazede saklanabilir. Sınavın sonunda en az beş kazazedenin yerini bulan tim (bir eğitmen, bir köpek) başarılı sayılır.” ifadelerine yer verdi.
AFAD’ın sadece enkaz sınavı düzenlediğini belirten Eker “Doğa arama ve mantrailing (koku takibi) sınavları ise ülkemizde Köpek Irkları ve Kinoloji Federasyonu ve Köpek Eğitmenleri Derneği tarafından Uluslararası Arama ve Kurtarma Köpekleri Organizasyonu (IRO) standartlarına göre düzenlenir.” sözlerini kullandı.


“DEPREM KUŞAĞINDAKİ BİR ÜLKE OLARAK ARAMA KURTARMA KÖPEĞİ KONUSUNDA DAHA ÇOK ÇABA HARCAMALIYIZ.”
Türkiye’nin yeterli sayıda arama köpeği ve eğitmenin olmadığını vurgulayan Eker “AFAD tarafından enkazda yeterli kabul edilen güncel arama köpek sayımız 38’dir. 2022 AFAD sınavına sadece 70 tim başvurmuştur.” dedi. 
Yurtdışında köpekler ile etkinlik yapmak ve gönüllü çalışmanın bir kültür olduğunu ifade eden Eker ”Bu sebeple insanlar arama köpeği yetiştirip sınavlara girerler. İsviçre gibi bir ülkede yapılan sınavlara her yıl 250-300 başvuru oluyor. Ülkenin nüfusunun 8 milyon olduğunu düşünürseniz bizim ne kadar eksik kaldığımız ortadadır. Deprem kuşağındaki bir ülke olarak arama kurtarma köpeği konusunda daha çok çaba harcamalıyız.” değerlendirmelerinde bulundu.

The post Afetin 4 Ayaklı Kahramanları: “Arama Kurtarma Köpekleri” first appeared on Göktan Eker.

]]>
MANTRAILING/KOKU TAKİBİ DENEYİMİ http://www.goktaneker.com/2022/05/30/mantrailing-koku-takibi-deneyimi/?utm_source=rss&utm_medium=rss&utm_campaign=mantrailing-koku-takibi-deneyimi Mon, 30 May 2022 09:29:52 +0000 http://www.goktaneker.com/?p=3743 Derya Özdemir-Köpek Eğitmeni Merhabalar, Adım Derya Özdemir. Ankara’da yaşıyorum. Sahipli petlere ve ailelerine kendi yaşam alanlarında köpek eğitimi ve davranış konusunda yardımcı oluyorum. Köpek eğitmenliği ve köpekler konusunda elbette öğrenilecek[...]

The post MANTRAILING/KOKU TAKİBİ DENEYİMİ first appeared on Göktan Eker.

]]>
Derya Özdemir-Köpek Eğitmeni

Merhabalar,
Adım Derya Özdemir. Ankara’da yaşıyorum. Sahipli petlere ve ailelerine kendi yaşam alanlarında köpek eğitimi ve davranış konusunda yardımcı oluyorum.

Köpek eğitmenliği ve köpekler konusunda elbette öğrenilecek çok şey var. Bu çoook uzun bir yol. Göktan abimin kitabının ismi gibi Kuyruklu bir yol aslında…
O yüzden hep öğrenmeye, araştırmaya, destek eğitimler almaya devam ediyorum. Göktan abi ve ekibine buradan teşekkürü bir borç bilirim.

Sizlere dilimin döndüğünce Mantrailing/Koku Takibi’nden bahsetmek istiyorum.

Köpek=Burun desem aslında çok kısa ve net anlatım olur sanki.

Danışmanlık yaptığım tüm köpek sahiplerine hep anlattığım şey, köpeklerin burunlarını kullanmaları gerektiği aslında.

Burunlarını doğru yerde ve zamanda istenilen şekilde kullanıp, ne kadar aktivite yaparsa, o kadar fayda sağlamış oluyoruz.
Köpeği mental/fiziksel olarak en çok yoran aktiviteler arasında burun egzersizlerinin çok büyük önemi var.

Gerek davranış problemleri, gerek travmalar, gerek özgüven eksikliği, hiperaktivite ve daha sayılabilecek pek çok duygu/durum için yapılacak olan bu aktivite gözle görülür fark yaratmakta.

Kendi köpeklerimde ve danışanlarımın köpeklerinde gözle görülür farkı bizzat deneyimlemiş biri olarak, keşke daha öncesinde bu sporu öğrenmiş olsaydım demekten kendimi alamıyorum.

Gözle görülür bir rahatlama, heyecanını kontrol edebilme, özgüven, mutluluk ve tatlı yorgunluk…

Evet bir köpek yorulmalı, ama keyif alarak yorulmalı bence.

Mantrailing/Koku Takibi ile köpeklerinizin daha sosyal, daha uyumlu ve dengeli olması mümkün. Elbette diğer çalışmalar (itaat, davranış çalışmaları) olmazsa olmaz. Ama bu spor ile oluşan etkiyi hem hızlı, hem de daha kolay görebiliyoruz.

Koku Takibi denildiğinde sadece iş köpekleri için zannedilip, ya da küçük pet köpekler için uygun olmayacağı düşünülebiliyor. Ancak yaptığımız çalışmalarda hem küçük hem de tüm ırklar için yapılabilir olduğunu kanıtladık.

Dilerim bu sporu daha fazla köpek sahibi öğrenip yapar ve köpeklerinin gelişimine katkıda bulunur.

Göktan abim,
Bu değerli sporu bizlere öğrettiğiniz için size ne kadar teşekkür etsem azdır. Hep öğrenmek için takibinizdeyim, sevgilerimle…

The post MANTRAILING/KOKU TAKİBİ DENEYİMİ first appeared on Göktan Eker.

]]>