YAZAR: Zafer ERCAN http://www.zaferercan.com/letter/
Uyuşturucuyla Mücadele ve K9’lar
Narkotik detektör köpekleri ile ilgili insanların kafasında bazı yanlış düşünceler barınmaktadır. Ağzı var, dili yok bu masumların uyuşturucu bulabilmeleri için, onların uyuşturucuya alıştırıldığı dedikoduları yapılmaktadır. Bu düşünce tam anlamıyla, “bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olmak” anlamına gelmektedir.“Köpekleri uyuşturucu bağımlısı yaparak, uyuşturucuyu buldurtuyorlar ” iftirasını , köpekleri azıcık tanımayla ortadan kaldırmak mümkündür.
Köpeklerin ortalama ömrü 10-15 yıldır.15 yıl üzeri yaşayan bir köpek, insan ömrüne kıyasla asır yaşamış, “çok yaşlı” unvanını elde eder. Bir narkotik köpeğinin eğitiminden itibaren çalışmaya devamı etmesi ortalama 8-10 yıldır. Doğal olarak 10 yıldan sonra refleksleri zayıflamaya başlayan köpekler emekli edilir. Dolayısı ile köpeklerin bağımlı hale getirilmesi demek, onların kısa ömürlerinin daha da kısaltılması anlamına gelir ki bağımlı bir köpeğin bu kadar uzun yaşaması imkânsız. Bu konunun diğer bir yanı şudur; narkotik köpekleri, aramalarda uyuşturucu maddelerin hemen hemen tamamını arayıp-bulurlar.
Uyuşturucuyu bulmak için köpekler uyuşturucu kullanıyor iddiasının doğru olabilmesi için bir detektör köpeğin bilumum tüm maddeleri kullanıyor olması gerekir. Zaten böyle bir durumda da tabiri caizse kafası dumanlı bir köpeğin kokuları ayırt ederek tespit yapması imkânsızın diğer adıdır! Çoklu madde kullanımı bağımlılığın zirvesidir, ölüme yakınlaşmış olmanın tescilidir. Detektör Köpeklerin bu zirve ile uzaktan yakından bir ilgileri yoktur…
Peki, o zaman köpekler maddeleri nasıl buluyorlar?
Cevabı basit bir soru;“diğer canlılardan daha fazla gelişmiş ve hassas olan burunları sayesinde”. Tabii bunun için her köpeğin burnu aynı işi yapar demek de doğru değil. Örneğin Ülkemize ait olan Sivas Kangal Köpekleri, tüm çalışmalara rağmen uyuşturucu tespit çalışmalarında başarılı olamamışlardır. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de narkotik eğitimi için en uygun ırklar; Golden Retriver, Labrador Retriever, Alman Çoban Köpeği, Cocker Spaniel, Belçika Çoban Köpeği, Springerspaniel, ve Ulusal ırkımız olan Mersin Çatalburun gibi koku alma duyusu yüksek köpeklerdir.
Narkotik köpekleri, eğitim süresi ve görevde kaldığı süre içinde narkotik maddelerin kokusu ile iç içe olmaktadır. Narkotik eğitiminde köpekleri eğitmenin yolu onlarla her an oyun oynamaktan geçer. Her şey köpeğin içgüdülerine ve oyun gücüne bırakılır. Köpekler bir eğitim aldığının farkında bile değildir, onun tek derdi sahibi ile oyunlarına devam edebilmek için ona verilen komutları yerine getirebilmektir.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Daire Başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren (KEM) Köpek Eğitim Merkezi’nde, her köpek eğitiminde olduğu gibi narkotik eğitimine alınacak köpekler içinde bazı testler uygulanır ve bu testleri başarı ile geçen köpeklerin eğitimine devam edilir. Köpekler için yapılan bu testler köpeğin ilk yaşında yapılmaktadır.Yapılan testleri geçen köpekler eğitime tabi tutulur ve eğitim sonrası sınavı geçenler operasyona hazır hale gelirler.
Öncelikle köpeğin oyun oynama potansiyeline bakılır. Ve eğitimin ilk başından itibaren oynaması için küçük sağlam plastik bir top ya da yine ağzı ile ısırabilecek büyüklükte bir plastik boru ile köpek eşleştirilir. Köpek için en önemli özellik; yorulduğunda dahi oyun oynama azmini kaybetmemesidir. Oynama isteği iyi olan köpekler narkotik detektörü olmak için en iyi olanlardır. Köpeğin ani olarak karşılaşacağı durumlardan olan gürültü, farklı davranışlar veya başka insanlar karşısındaki durumlara tepkisi önemlidir. Eğitim sırasında, köpeğin tüm bu tepkileri tespit edilerek durum eğitimi verilir.
Eğitimin devamında köpeklerle oynanan oyunların en önemlisi “geri al-getir oyunu”dur. Bu oyun için eşleştirilip-tanıtılan oyuncağı tercih edilir. Atılan oyuncağı getirirken hedefe kilitlenmesi başka bir materyal getirmemesine dikkat edilir. Buradan hareketle oyun biraz zorlaşmaya başlar ve esas narkotik alanında alması gereken eğitime geçilir. Oyuncağı saklanmaya başlanır. Saklanan ya da gömülen yerden bulması sağlanır. Eğitim sırasında yorulduğu anlarda köpeğin susaması da, göz önüne alınarak su karşısında ne yapacağını öğretmek için, oyuncak köpeğin sudan geçmesi gerekecek şekilde bir yere konur ya da atılır. Su içmeden oyuncağını gidip alması önemlidir. Suyla birlikte aynı zamanda önüne atılan bir yiyeceğimi, yoksa oyuncağımı, alıp geleceği köpeğe öğretilir.
Sırasıyla yapılan tüm aşamaları başarabilen köpeklerden narkotik detektörü yapılabilmektedir. Eğitimin en son safhasında oyuncağını aramaya devam eden köpeğe, uyuşturucuların kokusunu tanıyıp-tespit etme eğitimi verilir.Köpek oyuncağını aradığı anlarda, oyuncağının yanına-çevresine sırasıyla konulan narkotik maddelerin sayesinde uyuşturucuların kokusu koklatılır. Oyuncağını aramaya devam eden köpeklere bu yöntem sayesinde tüm maddelerin kokuları sırasıyla öğretilmiş olur. Araştırmalara göre köpekler aynı anda dört farklı maddeyi koklayarak birbirinden ayırt edebilmektedirler. Tüm kokuların öğrenilmesi tamamlandıktan sonra narkotik detektör köpekleri, onlardan sorumlu polislerin yanında operasyonlara başlar.
Bizim için hayati önemli olan uyuşturucu maddeleri saklandıkları yerden bulmak ve suçluları yakalamak köpekler için sadece bir oyundur. Köpekler hiçbir zaman narkotik maddelerini değil eğitimin başından bu yana alıştıkları oyuncaklarını aramaktadırlar. Köpeklerin, oyun oynarken birçok insanın uyuşturucu ile zehirlenmesini engellediklerinden zerre haberleri yoktur.
Uyuşturucuların saklandığı yeri bulduklarında patileri ile kazımaya başlarlar ya da hedefe doğru bakarak oturup işaret ederler, o esnada köpeğin oyuncağı köpeğe atılır-verilir. Böylece, oyuncağı bulduğunu-başardığını gören köpek oyuncağına kavuşarak ödülünü almış olur. İşaret ettiği yerlerde gerekli aramalar yapılarak, uyuşturucu bulunur ve operasyon tamamlanmış olur.
Detektör köpekleri oyunlarını başarılı bir şekilde oynadıkça, birilerinin planladığı kötü oyunları, küçük bir köpek oyuncağı ile yerle bir etmenin hazzı paha biçilmez bir buluş…
Kanserli Hastalara köpek terapisi
New York’ta bulunan MemorialSloanKettering Kanser Merkezi’nde özel olarak yetiştirilen köpeklerle hastalara terapi uygulanıyor. Köpek terapisinden yararlanan kanser hastalarının daha hızlı iyileşme sürecine girdiği bilimsel olarak da kanıtlanmış. Bu köpekler; doktorlar, hemşireler ve diğer hastane görevlileri gibi kanser hastaları için çalışıyor. Özel yetiştirilen terapi köpekleri hastanelerde, bakım evlerinde veya rehabilitasyon merkezlerinde hastalara yardımcı oluyor. Köpeklerin bir sahipleri ve bakıcıları var. Hastanede görevlendirilmeden önce özel eğitim alıyorlar. Kanser Merkezi’nde çalışacak köpeklerin en az bir yaşında olması gerekiyor. Öncelikle programın belirlediği hijyen standartlarına sokuluyorlar.
Acı kontrolü, rahatlama konusunda son derece yararlı olduğu kanıtlanan köpekler hastaların acıyı ve hastalığı unutmasını sağlarken morallerinin yükselmesinde ciddi etkide bulunuyormuş. Araştırmacıların tavsiyesine göre terapi köpeğine dokunmak ve sevmek hormonların rahatlamasına neden oluyor. Kan akışını hızlandırıp iyileşme sürecine katkı yapıyorlar. Köpeklerin hastalardan yemek yemesi yasak, yalnızca bakıcılarının verdiği yemekleri yiyorlar. Köpekler belirlenen saatlerde gün içinde iki saat hasta odalarını ziyaret ediyor. Ziyaretler yatak kenarlarında ya da özel bir katta gerçekleştiriliyor. Hastanın köpek terapisine katılıp katılamayacağına öncelikle doktor karar veriyor, sonra hasta isterse bu terapi grubu içinde yer alıyor. Henüz teşhis konulmayanlar, bağırsak hastalığı olanlar ve köpek alerjisi olanlar terapi programına alınmıyor. (Kaynak: Sabah Gazetesi 3 Haziran 2008)
Uyuşturucuyu bulan köpekler aynı zamanda uyuşturucuyu da bıraktırır mı?
Bu soru beni heyecanlandırıyor. Çünkü uyuşturucuları şeytanın bile aklına gelmeyecek gizli yerlerden burunları sayesinde bulup çıkaran bu güzel varlıklar, uyuşturucu bağımlısı insanlarımızın da en büyük yardımcısı olabilir. Köpek sevgisi, insanlara sunulan karşılıksız sevgilerin en başında gelir. Bir madde bağımlısının tedavi sürecinde topluma yeniden kazandırılması için eğitimli bir köpeğin tedaviye destek vermesi kesinlikle olumlu katkı sağlayacaktır.
Madde bağımlıları, uyuşturucu maddeyi bulma-satın alma ve kullanma süreçlerini yaşarken diğer tüm sorumluluklarını aksatır hatta bir süre sonra tüm sorumluluklarını tamamen terk ederler. Dolayısıyla bir bağımlının, iyileşme sürecinde sorumluluğunu alacağı bir köpek, onun unuttuğu sorumluluklarını da yeniden hatırlaması için yardımcı olacaktır. Köpeklerin insanların hayatında yeri vazgeçilmezdir. İnsanların hayvan sevgisini kazanmasını sağlayan hayvanların başında köpekler gelir. Uyuşturucu bağımlısı insanları bağımlılık süreçlerinde uyuşturucunun kural tanımaz serüveninden sonra en çok gerçek sevgiye ihtiyaç duyarlar.
Uyuşturucuyu bırakıp, yeniden başlama döngüsü maalesef her madde bağımlısının başına gelmiştir. Madde bağımlısı, bu döngüden bir köpek sahibi olarak, köpek terapisi ile çıkabilir.
Bağımlılara Köpek Terapisi
– Köpek, bencil yaşam tarzını ortadan kaldırır:
Uyuşturucu bağımlısı, uyuşturucu kültürü içerisinde bencilleşir. Uyuşturucuyu kullanmayacağı anda yaşayacağı yoksunluğun vereceği sıkıntılar (kriz gibi) onun kendisinden başkasını düşünmesine izin vermez. Bu kısır döngüler yaşanırken, iyice bencilleşen bir madde bağımlısı için, karşısında, çıkarsız, bencil davranıştan zerre haberi olmayan bir köpek, bağımlının bencilliğini fark etmesine yardımcı olacaktır.
– Köpeğin arkadaşlığı:
Uyuşturucu bağımlısı, tedavi aşamasından hemen önce çevresi tamamen uyuşturucu bağımlısı insanlarla çevrili kişi demektir. Uyuşturucu olgusunda arkadaşlık; uyuşturucuyu getiren, saklayan, yarısını paylaşan ve hatta satan figürlerin kısaltılmış ismidir. Uyuşturucudan uzak hayatlardaki “arkadaş” kelimesi ile uyuşturucu dünyasındaki “arkadaş” kelimesinin birbiri ile hiçbir alakası yoktur. Sosyal çevresi bu anlamda tamamen uyuşturuculu arkadaşlar ile çevrili bir madde bağımlısının, tedavi sürecinde, uyuşturucu kullanmayan eski arkadaşlarını geri kazanması ya da uyuşturucudan uzak yeni arkadaşlar edinmesi o kadar da kolay değildir. İşte tam bu gerçekten hareketle, madde bağımlısının uyuşturucu ile bezeli hayatından temiz hayata geçmesi sırasında bir köpeğin çıkarsız, uyuşturucudan uzak hayatı, tedaviden uyuşturucuya geri dönüşün önünü kesmek ve yepyeni bir arkadaşlığın hemen başlatılması için önemli bir fırsattır.
– Köpeğin sorumluluğunu almak:
Uyuşturucu madde bağımlısı bir insan, bağımlı olduğu maddeyle ilişkisi devam ederken, uyuşturucu ile ilgili yapması gerekenler dışında kalan görev ve sorumluluklarını ihmal eder ya da bir süre sonra tamamını terk eder. Öğrenci ise öğrenciliği, ders çalışmadığı için sona erer, çalışıyorsa işi aksattığı, işe hiç gitmediği veya uyuşturucu etkisindeyken işinde büyük hatalar yaptığı için işini bir süre sonra tamamen kaybeder. Kısacası bir madde bağımlısı, hayatının devamı için gerekli olan çok basit sorumlulukları dâhil, neredeyse tamamını, bağımlılığı ile takas eder.
Tedavi süreci başladığında ona eşlik edecek bir köpeğin varlığı, köpeğin bakımını üstlenmesi ile değişiklik gösterir. Köpeğin ihtiyaçlarını karşılama sorumluluğunu almak, iyileşme sürecinde bulunan madde bağımlısının bağımlılığı karşılığında yok ettiği-unuttuğu sorumluluklarını yeniden hatırlamasını ve yerine getirmesine yardımcı olur.
– Köpek sevgisi ve empati:
Köpek sahibine doğrudan sevgi verir. Aracısız yaşanan, yalın ve net olan bu sevgi bir madde bağımlısının iyileşme sürecinde en ihtiyaç duyduğu destektir. Köpeğini bir süre sonra kendisine iyice arkadaş gören bağımlı, karşısında bakışıyla, vücut diliyle, havlamasıyla çok rahat iletişim kurabileceği bir canlı görecektir. Böylece, uyuşturucu bağımlılığı süresinde aile ve çevresinde olan insanları nasıl ihmal ettiğinin, onları nasıl üzüp kırdığının farkına varacaktır. Köpeğin sevgisiyle bağımlıya kurduracağı empati, diğer ilişkilerini de tamir etmesini sağlayacaktır.
– Köpekle birlikte odak değişimi:
Uyuşturucu bağımlısı, bağımlılık sürecinde bir tek odakla ilgilidir; uyuşturucu ile ilgili her şey. Tedavi sürecinde uyuşturucu dışında faydalı hayata odaklanma her madde bağımlısı için zordur. Edinilen alışkanlıkların öğrettiklerini, sağlıklı alışkanlıklar ile yer değiştirmek köpekle kurulacak ilişki ile mümkün olacaktır. Köpekle vakit geçirme, onun eğitimi ve ihtiyaçları ile ilgilenirken harcanan zaman uyuşturucu odağının yerini alacaktır. Madde bağımlısı ile birlikte yaşayan köpek, bağımlının sağlıklı çevreye odaklanmasına, dolayısıyla kurulan yeni iletişimler sayesinde odağının değişmesine yardımcı olur.
– Köpekle uyum ve sakinlik:
Uyuşturucu satın almak, uyuşturucuyu satın almak için para bulmak bir süre sonra “çalmak” eylemi gibi başka birçok suçların da, bağımlının hayatına girmesi demektir. Her an suç olgusu içerisinde, vücut hormonları haddinden fazla dengesiz salgılanan madde bağımlısı, sakin, eğitimini iyi aldığı için sahibinin tüm komutlarını yerine getiren köpeğiyle, uyumlu yaşamanın ne olduğunu yeniden keşfedecektir. Kurallara uyulan bir hayatın da insana mutluluk, zevk ve keyif vereceğini bir köpeğin hayatından gözlemlemek insana iyi gelecektir.
– Köpek ve ait olma duygusu:
İnsanın kendini bir yere ait hissetmesi önemlidir. Aileye, bir arkadaş grubuna, dinine, ırkına, bir futbol takımına ait olmak insanın kendisini ifade etmesi için kolaylık sağlar. Hayatta var olabilmenin anlamı çoğu zaman aidiyet duygusu ile açıklanır. Bağımlı kişi uyuşturucu arkadaş grubuna aitliğini bildiğimiz anlamda aidiyet duygusu ile açıklamaya kalksa da buna en başta kendisinin inanması mümkün değildir. Bağımlı bir köpek sahibi olduğunda, ilk başlarda köpeğe aidiyet duygusu beslemese de köpeğin kendisine aidiyet beslediğini, ilk eşleşme eğitimi ile birlikte görecektir. Böylece karşılıklı gelişecek olan ait olma duygusu, madde bağımlısı için ihmal ettiği diğer aidiyet duygularının da tekrar hatırlanmasına yardımcı olacaktır.
– Köpek ve özsaygının yeniden oluşturulması:
Madde bağımlısı insan, uyuşturucunun etkisiyle kendine olan saygısını kaybeder. Yaptığı uyuşturucu eylemleriyle vicdanını dinlememek için çabalayan bağımlı, boş vermiş insan maskesini istemese de takar. İnsanoğlunun kendini kandırmadan, kendine zarar veren bir davranışa devam etmesi mümkün değildir. Uyuşturucu kullandığı alenen ortaya çıkan kişi bağımlılığını artık gizlemez. Bu safhada en yakın ailesi ve uyuşturucu kullanan çevresi dışında yakınlarında kimse kalmaz. Uyuşturucu bırakma safhasında bağımlının hayatına girecek bir köpek, çevresinde destek olacak insanların azaldığı bir sırada insana iyi gelir. Çünkü köpekler bağımlının o an nasıl göründüğüne, bağımlı oluşu ile ilgilenmeyecek ve önyargılı davranışlarda bulunmayacaktır. Köpeğinin ona gösterdiği saygı karşısında insan kendi özsaygısını yeniden kazanmak için çabalayacaktır.
– Köpek ve sosyal hayat:
Uyuşturucu kullanım sürecinde sosyal hayatı uyuşturucuya göre yeniden dizayn edilen bağımlı için tedavi sürecinde köpek, yeni sosyal hayatın ilk faydalı ferdi olur. Köpeğin hayatına girmesiyle birlikte bağımlı en azından yeni bir konu başlığı hakkında konuşmaya başlar. Köpeğini anlatır, onunla paylaşımlarının keyfini çevresine haber verir. Bir zamanlar uyuşturucudan başka bir konu konuşamayan bir madde bağımlısı için, tedavi sürecinde sosyal hayatı yeniden sağlıklı tarafının oluşturulması bir köpeğin hayat arkadaşı olması ile hızlanır.
– Köpek ve tedavide motivasyon:
Madde bağımlıları için, en büyük problem tedavilerinin bir ömür boyu sürmesi gerçeğidir. Bırakıp tekrar uyuşturucuya başlama yani uyuşturucu kullanım tekrarları kişide bıkkınlık ve özgüvenin zayıflamasına neden olur. Uyuşturucuyu bırakabilmek için bağımlının motivasyonu tedavi için şarttır. Köpeğin sorumluluğunu hisseden, onunla yaşamayı kabullenen bağımlı, köpeği ile vakit geçirdikçe, onun sevgisinin kendisini uyuşturucudan uzak tutmak için işe yaradığını gördükçe uyuşturucudan kurtulma motivasyonu artacaktır.
– Köpek ve hafıza gelişimi:
Uyuşturucu kullanımı kişinin insani melekelerini zayıflatır. Unutkanlık had safhaya ulaşır. Bağımlının köpekle olan ilişkisi ve iletişimi sayesinde, uyuşturucu sebebiyle ortaya çıkan hafıza geriliği yeniden kazanılmaya başlanır.
– Köpek ve uyuşturucu kullanım tekrarını, uyuşturucu tespitiyle engelleme
Köpeğe ve köpekle kurulan ilişkiye rağmen, iyileşmekte olan madde bağımlısının uyuşturucu kullanım istek ve arzusunun önüne geçmek bazen mümkün olmayabilir. Uyuşturucuyu bıraktığına çevresini tamamen ikna ettiği bir anda madde bağımlısı uyuşturucu kullanmak için bir anda her şeyi yapabilir. Bu durumda uyuşturucuların kokusunu tanıma eğitimi alan terapistköpek aynı zamanda bu aşerme anlarında sahibini durdurabilir ya da bırakma sürecinde satın alınan uyuşturucunun varlığını ve yerini bağımlının yakınlarına tepkileriyle haber verebilir. Bağımlı ile birlikte yaşayarak sahibini tanıyan ve bu alanda eğitim alan bir köpeğin uyuşturucu kokusunu alarak tepki vermesi, bağımlının belli bir süre bıraktıktan sonra “aşerme” dediğimiz uyuşturucuya yeniden yönelme anlarında, uyuşturucuya yeniden kaymaması için alınacak en önemli tedbirdir.
Uyuşturucu kokusunu tanıyan bir köpeğin iyileşmekte olan bir madde bağımlısı için varlığı, görme engelli bir insanın yanında yol gösteren köpekle aynı kıymettedir.
Göktan Eker &Zafer Ercan
Sadece çok iyi bir dost olmadıklarını, insana bir çok yararı olduğunu bildigim köpeklerin, anlattığınız gibi kullanılabileceğini öğrenmiş olmak beni şaşırttı. Boşuna dememişler; köpek deyip geçmemek lazım.
Şu yaşadığımız topluma bir şeyler katma yolunda azimlerine hep gıpta ettiğim iki kardeşime başarılar diliyorum.